Derler ki: “İNSANLAR REFAH SEVİYESİNİ YÜKSELTMEK İÇİN ÇALIŞMALI!..”
Güzel bir söz gibi gelir önce, Ama içi ne ile dolu acaba?..
“REFAH” ama nasıl bir refah?..
Bunu söyler de ötesini doğru mu bilirler acaba?..
“BOL PARA, BOL LÜKS, BOL TEMBELLİK, BOL İSRAF, BOL KEYİF, BOL MODA, BOL MODERN TEKDÜZELİK, BOL HOVARDALIK, BOL SAPKINLIKLAR DA VAR, bu sözün ardında!..
Bir anket yapılsa, “REFAH” deyince çoğunluğun beklentilerini, hayallerini bunların süslediğini görebilirsiniz!..
Bir filmden örnek vereyim: Bu evrende, MANDIRA FLEZOFU ve AVATAR filminde ilkel denilen yaşam tarzı KADAR, YÜKSEK BİR MEDENİYET KURULABİLİR Mİ SANILIR, ACABA?..
DOĞANIN KUCAĞINDA, İCAT EDİLEMEZ, BEDELİ ÖDENEMEZ, DOĞAL BEREKETLERLE BİRLİKTE, SADE, MÜTEVAZİ, SESSİZ, SAKİN, TERTEMİZ, EN SAĞLIKLI, EN HUZURLU, YAŞIYOR OLMAKTAN, DAHA ÜSTÜN BİR MEDENİYET KURULABİLİR Mİ SANILIR?..
Bu öyle bir medeniyet ki en huzurlu en refah, en sağlıklı, en özgür KRALLIĞININ, KRALI SENSİN!..
CÜMLE YARATILANLARA GÖSTERİLEN, SEVGİNİN, SAYGININ, SADELİĞİN, TEVAZUNUN, ŞÜKRÜN, DOĞALLIĞIN YAŞANDIĞI YER EN MEDENİ YERDİR!..
Kuran’ı Kerim. Sure 17/Ayet 16:
Bir memleketi helak etmek istediğimiz zaman, o memleketin zevke düşkün öncülerine peygamberin diliyle itaat etmezler. Artık o memleket üzerine hüküm gerçekleşmiştir. İşte o memleketi kökünden helak eder de ederiz.