Yurdumun muhteşem doğasının içinde, önünden ırmaklar akan bir yerleşim beldesine yolumuz düşmüştü!..
Orada, yolda bize doğru yürüyen iki bayan bir de çocuk gördük.
Gördük de keşke görmez olaydım!…
Bayanlar, yol kenarında ağacın kuytusunda yatmış bir köpeği, el kol hareketleri yaparak, tuhaf, kaba sesler çıkararak, ayaklarıyla yeri tepikleyerek, el şaklatarak kovalamaya başladılar. Masum, neye uğradığını, nasıl bir canavarla karşı karşıya olduğunu anlamaya fırsat bulamadan, yattığı yerden fırladığı gibi kaçıp, kurtardı canını!..
Yanlarında bir çocuk ve iki yetişkin bayan, tehlikeyi savuşturup iyi bir iş yapmışlar edasıyla yürümeye devam ederken, iki de kedi gördüler yol kenarında, O kediler de aynı akıbete uğradılar, neye uğradıklarını şaşırıp, can havliyle kaçıştılar.
Bilemem, bu şahit olduklarım, kendilerini insan sanan GÖLGELERİN, soylarıyla beraber SİLİNİP gidişlerimiydi, acaba?..
Kuran’ı Kerim. Sure 2/ayet 60.
Bir zaman da Musa kavmi için su istemişti; “Asanla taşa vur!” demiştik. Bunun üzerine taştan on iki göce fışkırmıştı, her bölük, kendi içecekleri pınarı bilmişti. Allah’ın rızkından yiyin, için ve yeryüzünde bozgunculuk yaparak, saldırmayın….