Bir kasaba düşünün, Trakya’nın en küçüğü küçük olunca yatırım almıyor. 12 ayrı ülkeye giden yolun üzerinde ama tek bir yatağı yok, sınırları içinde otel yok, motel yok, pansiyon yok. Üniversitenin bir kolu açılmış ama devam etmemiş, kapanmış.
En büyük mimar koca Sinan’ın en büyük eseri, yapıldığı zamanlar Edirne’yi besleyen su kanalları, su kaynakları, su kemerleri bu kasabada ama gerekli tanıtım yapılmamış. Edirne ilk sokak çeşmelerinin yapıldığı şehir. Daha önceleri insanlar kuyulardan ihtiyaçlarını karşılıyorlar. Osmanlının zirve yaptığı yıllarda Kanuni’nin oğlu sarı Selim, Kıbrıs’ı alıyor. Kıbrıs en iyi şarapları üretiyor. Osmanlı öyle yobaz, şaraba karşı falan değil. Şarap ihracatı yapan Kıbrıs’ı fethetti diye yasaklama yapmıyor. Şarap satışının üzerine vergi koyuyor ve aldığı vergilerle Edirne’ye sokak çeşmeleri yaptırıyor, kanalizasyonlar yaptırıyor, medeniyetin adımlarını çoğaltıyor, sıklaştırıyor. Ardından Taşlımüsellim köyünden suyu getirirken bulunan taş ocağından getirilen taşlarla Selimiye yapılıyor.
Edirne o günlerde dünyanın sayılı büyük şehirlerinden. Bahsetmeye çalıştığımız, güzel eserlerin yanında ilk yerleşik düzene geçen insan topluluklarından Traklara kadar uzanan bir geçmişe sahip, Menhir ve Dolmenlerin olduğu bir ilçe ve şimdilerde Trakya’nın en çok lavanta ekili alanlarına sahip ilçesi pozisyonunda.
Bizler de buradan yola çıkarak Hacettepe Üniversitesi akademisyen topluluğuyla başlayıp, küçük bir gezi düzenledik. Pazar günü etkinlikten sonra lavanta alanlarından, menhir ve dolmenlere oradan da Edirne’ye su gönderen Taşlımüsellim’deki su kaynaklarına, su kemerlerine ve su yollarının yapımında, Selimiye’nin yapımında kullanılan taşların çıktığı taş ocağı ziyareti olacak.
Katılmak isteyen herkes gelebilir ve misafirimizdir.
2021 yılında bir yol haritası yaptık. Evliya Çelebi’nin seyahatnamesinde İlber Ortaylı’nın sarayla ilgili yazılarında bahsi geçen en büyük devlet adamı, çağ değiştiren tek insan FATİH SULTAN MEHMED’in sofralarını süsleyen balları yeniden ürettik. Bunları en zor pazarlara İSTOÇ’a, Mısır Çarşısı’na satmayı başardık, Dolaylı da olsa yurt dışına satmayı becerdik. Ballarımız artık ülke çapında aranılır oldu. Lavanta keseleri yaptık. Önceleri ballarımızın yanında ücretsiz reklamı olsun diye hediye verdik. O kadar başarılı oldular ki, ilk büyük siparişi aldık.
Bizleri çocuklar gibi sevindiren bu haberi paylaşmak istiyorum. Bizim arı çiftliğimiz güneş enerjisiyle aydınlanıyor. Ülkemizin en büyük güneş enerjisi panel üreticisi CW Enerjiyle irtibat halindeyiz. Sevgili genel müdürleri HAVVA TONGUL’a hediye olarak bal ve lavanta keseleri, lavanta yağı gönderdim. Bizleri gözyaşlarına boğan bir gelişme oldu. Havva hanımın asistanı Derya hanıma söz kesilecek, gelen misafirlere hediye paketlerini bizim hazırlamamızı istediler. Bir küçük sepet düşünün, içinde lavanta keseleri, lavanta yağı var. Yanında üzerinde ‘sözünüzü balla kestik’ yazılı bal kavanozları. Bundan güzel hediye olabilir mi? CW Enerjinin merkezi ANTALYA’da. Lalapaşa’dan artık dünya kenti olmuş Antalya’ya hediye paketleri gidiyor. Yoksul Lalapaşa makus talihini yeniyor.
Istranca dağlarının eteklerinde ki yaylalarda, meşe ormanlarının içinde orman vasfını kaybetmiş alanlarda lavanta ve aromatik bitkiler alanları oluşturuldu. Lavanta, kekik, adaçayı, biberiye ekildi. Buna ilave olarak geçen yıl 2.000 ıhlamur ektik. Bu yıl 10.000 adet şifalı hatmi çiçeği ekmek için bütün gücümüzle çabalıyoruz. Hedeflerimizden biri de Lalapaşa’yı APİ turizm bir ayağı haline getirmek istiyorduk. Bunun için ilk adımlar atıldı. Öğrenciyken hocalarımdan biri, “oğlum dünyada iyi insanlar daima bir fazladır. Kötülerin reklamı çok yapılıyor, o yüzden fazla gibi görünse de sen inanma” demişti. Şimdi onu daha iyi anlıyorum.
Bizim projeye ailem ve en yakınlarım dışında öyle destekler oldu ki, bende şaşırdım. Halkımızın ne kadar duyarlı olduğunu bir defa daha anladım, yeter ki önüne inandırıcı bir proje koy, bütün güzel insanlar seni bulacaktır. İnancım çoğaldı. İstanbul’dan müzisyenler, Edirne’ den bütün iyi yürekler meğer Lalapaşa’ ya el uzatmak için zamanı bekliyorlarmış. İnşallah bir aksilik olmadan sonuçlandıracağız ama alışık olmadığımız kadar işler iyi gidiyor, bu da beni biraz endişelendiriyor.
Bunun arkası gelecek ve Lalapaşa’ da Hollanda modeli işleyecek, sokaklarında eğitimsiz, sertifikasız insan kalmayacak.
Tıbbi mantardan kara mürvere, güneş enerjisi kursundan tıbbi mantar kurslarına HEPSİ BİR PLAN DAHİLİNDE yürürlüğe giriyor. Bize de hayırlı olsun demekten başka bir şey kalmıyor.
İyi ki bu işe soyunmuşuz ve ne kadar güzel yürek sahibi insanlar varmış, bir daha görmemizi sağladı bu iş.