DOLAR 35,3591 0.05%
EURO 36,4494 -0.39%
ALTIN 3.031,560,68
BIST 9.890,76-0,82%
BITCOIN 3371360-2,52%
Edirne
13°

PARÇALI BULUTLU

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

48 okunma

KONUKLARINIZIN SESİ 363

ABONE OL
7 Ocak 2025 12:16
1

BEĞENDİM

ABONE OL

            Atatürk’ün toplumsal ve politik görüşlerini ve bunları eyleme dönüştürüşünü özetlersek;

            Atatürk, İtilaf Devletleri adı altında sömürgeci emperyalistlere karşı bağımsızlık savaşımızı yönetmiş ve başarılı olmuşuz.

            Toplumsal varlık savaşının askeri başarıdan sonra başladığını görmüş ve yönetimi bırakmamış. Bunu 17.02.1923’te İzmir İktisat Kongresini açış söylevinde;

            “…Siyasi, askeri muzafferiyetler ne kadar büyük olursa olsunlar, iktisadi muzafferiyetlerle tetviç edilmezlerse hususa gelen zaferler payidar olamaz, az zamanda söner. Bu itibarla en kuvvetli ve parlak zaferimizin dahi temin edebildiği ve daha edebileceği semaratı nafiayı tesbit için iktisadiyatımızın hakimiyeti iktisadiyemizin temin ve tarsin ve tevsii lazımdır…” (Söylev ve Demeçler II.1959-Sayfa 107) diye açıklıyor.

            Atatürk, “Ben çok içtimaiyatla meşgul olmadım.” (Söylev ve Demeçler I.1959-Sayfa 137) diyor. Örneğin Marks-Engels’den Komünist Manifesto’yu bile okumamış. Ama 1917 Bolşevik Devrimini olumlu değerlendiriyor.

            “…Size söylüyorum ki Efendiler, dünya inkılabı azimini, âlemşümul olan inkılabı vücuda getirmiş olan Bolşevik orduları ki Lehistan’da zaferden zafere gidiyor, onların da üstleri başları bizim askerlerimizden daha çok iyi değildir…” (Söylev ve Demeçler I. 1961-Sayfa 114).

            Bu sözleri Atatürk, Hamdullah Suphi Bey’in askerlerimizin kıyafetiyle ilgili eleştirisi üzerine söylüyor. Politik bir bildiri değil. Yine mecliste, 14 Ağustos 1920’de;

            “…Arkadaşlar, cümlenizin malumudur ki, Harb-i Umuminin son senelerinde Rusya dahilinde infilak eden inkılap, insanların ekseriyet-i mutlakasını teşkil eden fakir halk içinde, bilhassa bu halkın en çok minnet ve meşaka ve ıstıraba maruz kalmış olan amele sınıfı içinde, eskiden beri mevcut olan sosyalistlik mekasid-i hakikîyesini ve gayatını ilan etti. Daha vazıh, daha bariz ve daha şedit bir surette ilan etti. Ve umum beşeriyetin emperyalist ve kapitalist idarelerin tehakküm ve tegallüb-ü zalimanesinden kurtarılmasını bir hedef ittihaz etti. Bittabi bu hedefe vasıl olabilmek için mücadeleyi esas ittihaz etti ve son ameli noktası da bu gayeye bütün beşeriyeti iştirak ettirmek için teşebbüs olmasıydı…” (Söylev ve Demeçler I. 1961-Sayfa 94).

            Ülkemizde komünizmin yayılmasıyla ilgili söyledikleriyse (Hüseyin Avni Bey’in konuşmasına yanıt);

            “…Komünizmin intişarı meselesine gelince kendileri buyurdular ki, istense de istenmese de bu bir mikroptur, girer. O halde çare yok demektir. Mademki maddi tedbirle önüne geçmek imkânı olmayan bir sirayettir.  Bu mutlaka sâri olacaktır. Zannediyorum ki buna karşı tedbir düşünmek meselesiyle mevzu bahis olan mesail-i siyasiyeyi birbirinden tefrik ve temyiz etmek daha muvafık olur. Yalnız sırf bu noktaya temas etmek üzere arzedebilirim ki bu sâri ve gayrikabil-i içtinap olmak üzere tasvir buyurdukları komünizme karşı çare vardır. Komünizm prensiplerinin, kaidelerinin memleketimizde ve milletimiz arasında kabiliyet-i tatbikiyesini idrak etmek veyahut idrak edenlerimiz vasıtasıyla bütün memlekete ve bütün millete anlatmaktır. Eğer bu hakayık milletimizin ekseriyeti tarafından tamamiyle idrak buyrulmuş olursa, ya kabiliyetimiz vardır yaparız veyahut kabiliyet-i tatbikiyesi yoktur anlarız. Tevahhuş ederiz, yapmayız…” (Söylev ve Demeçler I. 1961-sayfa 136).

            O günkü ekonomik ve toplumsal yapı içinde Atatürk, gerçekçi bulduğu ideolojiyi şöyle açıklıyor;

            “…Bunu bir kelimeyle ifade etmem lazım gelirse diyebilirim ki yeni Türkiye Devleti bir halk devletidir, halkın devletidir. Muessesat-ı maziye ise bir şahıs devletiydi, eşhasın devletiydi…” (Söylev ve Demeçler I.1961-Sayfa 320).

            Atatürk, İzmir İktisat kongresini açış söylevinde bazı ekler yapıyor;

            “…Bizim halkımızın menfaatleri yekdiğerinden ayrılır sınıf halinde değil. Bilakis mevcudiyetleri ve muhasalai mesaisi yekdiğerine lazım olan sınıflardan ibarettir. Bu dakikada samilerim çiftçileridir, sanatkarlardır, tüccarlardır ve amelelerdir. Bunların hangisi yekdiğerinin muarızı olabilir. Çiftçinin sanatkara, sanatkarın çiftçiye ve çiftçinin tüccara ve bunların hepsine, yekdiğerine ve ameleye muhtaç olduğunu kim inkâr edebilir…” (Söyle ve Demeçler II.1959-Sayfa 112).

            Atatürk, Hakimiyeti Milliye yazılarında bu ideolojiyi Türk Komünizmi diye adlandırıyor ve Rus Bolşevizm’inden farkını şöyle açıklıyor;

            “…Rus Bolşevizm’iyle Türkiye Komünizmi arasında biri köken ve diğeri de tatbik tarzı itibariyle iki büyük hususiyet göze çarpar. Rusya’da bu komünizmi müthiş bir mutlakiyet idaresinin memleketin her köşesine dağıttığı zadegan ve türeme zadegan sınıflarının pek ağır baskıları altında doğmuş ve aynı baskı altında büyümüştür. Bir taraftan Çarlar ve baskısı hüküm sürerken diğer taraftan da Rusya’da sanatsal hisler, ilmi ve felsefi fikirler büyük bir feyz ve kudretle bütün Rus hayatını sarıyordu.

            Türkiye’de böyle olmamıştır. Türkiye haricen muzaffer olmadığı için bütün dünyada ilim ve sanat feyzinin büyük bir kuvvetle yayıldığı devirlerde bunlarla meşgul olmamıştır. Dolayısıyla Türkiye’de ne yüksek ilmi ve felsefi fikirler, ne de derin ve yeni bir sanat hissi meydana gelememiştir.

            Dolayısıyla Türkiye’de komünizm, milletin ruhundan gelen yakıcı, yıkıcı, kırıcı ve dökücü bir ihtilalle gerçekleşecek değildir.

            Bolşevizm inkılabı bütün komünizm hareketleri için bir örnek, bir model değil, pek kıymetli, pek canlı, pek muazzam bir rehberdir. Bu rehberden istifade etmeyi, onun gösterdiği yollardan gitmeyi ne kadar candan arzu edersek, onun usullerini şekil itibariyle aynen tatbik etmekten de o derece sakınırız.

            Her şeyde körü körüne taklitçilik fenadır. Bilhassa inkılapçılıkta…” (Kurtuluş Savaşı’nın İdeolojisi-Hakimiyeti Milliye Yazıları-2004-Sayfa 100).

                                                                                                                             Sağlıcakla,          

    En az 10 karakter gerekli


    HIZLI YORUM YAP

    SON DAKİKA HABERLERİ