Kıymetlerimizi harcamak kolaydır!.. Birçoklarının, bakmasını bilmeye emek vermeyi zahmet saydıkları için, göremeyip, kıymetleri “YOK” saymaları, ÜLKECE HARCANMAYA YETERLİDİR!.. İşte en az üç yüzyıldır halimiz!.. Bir türlü beli doğrulmayan, iki yakası bir araya gelmeyen, bütün icatları dış ülkelerden almaya mahkûm, ülkemizin hali!.. ÜNiVERSİTE BÖLÜMÜNÜ, BİRİNCİLİKLE VE ÖN DERECELERLE BİTİRMEK NE DEMEK?.. Bölüm birincisi için ne derler?.. “Derslerine çok çalışmış, birinci olmuş işte!..” derler. Ya.. ya siz öyle bilin bakalım!.. Bu bakış tanımı son derece sığ, beyin, akıl düşünce SAĞLIĞI OLMAYAN BİR GÖRÜŞTÜR. Ve de maalesef, böyle diyenden, böyle yazandan da, başkasını duymadım, bu yaşıma kadar!.. “BAKMASINI BİLMEYEN, GÖRMEYİ DE BİLMEZ; YANİ KÖR, SAĞIR VE DE VASATTIR ALGILARI!.. Düşünce gücünü zahmet sayarlar da ondan. *”Üniversitede bölümünü birinci veya ön derecelerle kimler bitirebilir?..” diye bakmasını bilerek, görüp, hissedip, duyup, düşünüp, yazmaya çalışalım bakalım!.. *Dört yıl süren üniversiteyi bölüm birincisi olarak bitirebilen kişi, ÇOK DİSİPLİNLİ BİR YAŞAM YETİSİ VE ÇALIŞMA İRADESİNE SAHİPTİR.
İlk okuldan itibaren, üniversite sıralarına yüksek disiplin, coşkulu ve GELİŞMEYE ADANMIŞLIK GAYRETİ İLE gelmiştir!.. Yani, kusursuz dopdolu bir alt yapı ile DONANIMLIDIR!.. *Çok güçlü bir gelişme, bilgi edinme coşkusuyla atan bir YÜREĞE SAHİPTİR. *Diploma sevdasıyla ezberleyip sınıf geçmekle değil, aklına, yüreğine kazıyarak öğrenmek için, YÜKSEK EMEK VERME KAPATİSİNE SAHİPTİR!.. *SORUMLULUK KARAKTERİ YÜKSEKTİR, hiçbir dersini kaçırmaz ve de SINIFINA, HOCASINA COŞKUYLA, HEYECENLA, SEVİNÇLE KATILIR!.. *Öğretmenlerine, bilgiye, yüksek SAYGI, SEVGİ, HÜRMET VE MİNNETLE BAĞLIDIR!.. *Gelişme görevini, derslerini, hocalarını aksatmak onlar için KÂBUS GİBİDİR!.. *Öğrenmeye, gelişmeye aç bir ZİHNE VE YÜREĞE SAHİPTİR. *Amaç ettiğini, başarabilecek, YILMAZ, İSTİKRARLI BİR KARAKTER DEMEKTİR!.. *KENDİSİNİ SORUMLUKLARINA, GELİŞMESİNE, ÇALIŞMASINA ADAYACAK KADAR YÜREKLİ OLDUĞUNUN İSPATIDIR!.. *Çıtayı daima en üstte tutmayı başarabilen, KENDİ GÜCÜNE İNANMIŞ, CESUR BİR KARAKTER OLDUĞUNUN KANITIDIR!.. DAHA NE OLSUN?.. İşte bölüm birincilerinin bu özeliklerini bakıp görebilenler, DÜNYANIN EN DEĞERLİ MARKA FİRMALARI, BU GÜZELLERİ KENDİ KADROLARINA ALMAK İÇİN YARIŞIRLAR!.. Bizde mi?.. BÖYLE DÜŞÜNÜP BÖYLE YAPANI HİÇ GÖRMEDİM!.. Bu yüzden de bu pırıl pırıl evlatlarımız, yurt dışına İTİLİYORLAR ve başkalarını KALKINDIRIYORLAR, BİZ DE AVCUMUZU YALIYORUZ. Bir de “Ne olacak bizim halimiz?..” diye dedi-kodu yapıyoruz, doğrusunu görebilip, yapmak yerine!.. Şimdi şunu soralım kendimize: Bu yüksek karakter özelliklerine sahip olduğunu ispatlamış gençlerimiz, en yüksek sorumluluklarda görev almayı hak etmezler mi?.. BİLİM, AKIL, MANTIK= ŞUUR bizlere yukarıdaki yazılanları emrediyor!..
Bakalım YÜCELER YÜCESİ RABBİMİZ bu konuda bize ne emretmiş?…
Kuran'ı Kerim. Sure 4/Ayet 58:
Allah, size emanetleri ehline vermenizi, insanlar arasında hükmettiğiniz zaman, adaletle hükmetmenizi emreder. Allah size güzel öğüt veriyor. Şüphesiz Allah işiten, görendir.