DOLAR 42,9806 0.07%
EURO 50,6217 0.19%
ALTIN 5.996,750,07
BIST 11.220,170,62%
BITCOIN 37919451,19%
Edirne

AÇIK

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

192 okunma

GİDEN DEĞİL GELEN TARTIŞILIR

ABONE OL
24 Aralık 2025 13:24
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Geçerli görselin alternatif metni yok. Dosya adı: solduyu-3.jpg

Ülkemizde yüzlerce yıldır sol düşünceyi yok etmek için uğraşan sağ ideoloji bunu başaramamış olmalı ki kendi ürettiği yeni solu tanımlayarak sözde liderleri topluma sunuyor.

‘Sayın Erdoğan solun lideridir’ diyen de var Sayın Bahçeli’yi ‘devrimci önder’ sayan da. Gülüp geçmek kolaydır ama ciddiye almak gerek bu tanımları. Çünkü sermaye ürettiği krizleri unutturmak istiyor. Bu nedenle algı yaratıyor. Solu ‘hiçleştirmek’, ‘sol da aynıymış’ algısını büyütmek, “sol olmadığı için krizler var” mealinde söylemlerle gerçekleri örtbas etmek amaçlardan bazılarıdır.

Ülkedeki gidişat elbette yereli de etkiliyor. Çünkü gerçek demokrasiye geçememiş toplumsal yapımızda algılar etkindir. Yukarıdan aşağı olan bu etkilenme kentimizin her mahallesinde de kendini göstermekte ve demokrasi mücadelemize olumsuz yansımaktadır.

Bu nedenle de saçma ama kafa karıştıran bu konuları da düşünmek, toplumsal hafızayı emekten, soldan, demokrasiden yana güçlendirmek gerekiyor. Biliyoruz ki; insanlık tarihinin ileriye doğru yürümesidir ‘sol’. O nedenle de sol;kriz üretenlerin geçmişe özlemle yaptığı değişiklikleri devrim diye sunanlarla değil; bugünü ileriye taşıyan devrimcilerle olmak zorundayız. Kırklarelili devrimci Nasuh Mitap’ın tanımı en kısa ve anlamlıdır; ‘Devrimcilik, insanın insanlığa sahip çıkmasıdır’.

Evet; dünyada ve ülkemizde sol gerilemiştir. Evet; sol sarsılmıştır. Ama yaşama soldan bakan umut hep vardır ve var olacaktır.Ezen-ezilen, sömüren-sömürülen olduğu süre sol hep olacaktır.

Kapitalizm her krizde yeni senaryolar üretip hayatı yönlendirmektedir. Böylece sömürü düzeninin devamını sağlar.Bu nedenle asıl kriz kendilerinin varlığı ve soygun düzenidir. Gelirlerin adaletsiz dağılımı ve sonuçta bir azınlığın sermaye birikimi yaparken milyonları yoksulluğa mahkûm eden düzeni yok edecek gücümüz vardır. Bunu görmemizi engellemek için kendilerince gündemler yaratarak gidecekleri zamanı ötelemeye çalışıyorlar.

İnsanlığın hedefi olan sosyalist demokrasiye varmak için günlük dayanışmalar kaçınılmazdır. Bu tür birleşik hareketlerin lideri herkes olabilir. Bizler;sol düşünceye yol göstermeye çalışan ve lider öneren danışman Uçum veya oğlan Bilal’in bugünün sorumluları olduğunu biliyoruz. Onların sol tanımına veya adlarını verdiği ‘solcu liderlere’ sağ düşünceliler bile inanmıyor.

Ülkemizde bugün vahşi kapitalizmin kara düzeni vardır. Bu düzenin nasıl oluştuğunu iyi düşünüp ders almak için hepimiz geçmiş hatalarımız ile yüzleşmek zorundayız. Her seçim öncesi söylenen vaatlere kanan ‘büyük insanlık’ ve kötü gidişe seçenek sunamayan muhalif kesimlerin sorumluluğunu da görmeliyiz.

Cumhuriyet kurulurken sınıfların etkisi olduysa da asıl amaç insanlığın aydınlık yüzüydü. Otoriterlikten demokrasiye geçilmesi, gücün gökten yere indirilmesi, karanlıktan aydınlığa yürümenin altyapısı amaç idi.Ne yazık ki bu toplumsal altyapı oluşmadan dışa bağımlı siyasiler egemenliği ele geçirdi.Sol düşünce sürekli budanırken bugünün idarecileri korundu, kollandı ve beslendi. Çünkü ülkemize egemen olan güçlerin hedefi; kendilerine uygun istendik yurttaşlar üretmekti.

Bu yurttaşlık için de ezan, bayrak, kuran, ecdat diyen hatiplerin kutsal devlet edebiyatı ile gidenin yerine gelen yeniler doldurdu yıllarımızı. Ve sonuçta demokrasiden uzaklaşma, milli ekonomiden kopuş, sosyal devletten ulufe dağıtan devlete dönüşüm, toplumsal uçurumların arttığı toplumsal çelişkiler…

Bugün iktidar lafazanlarının ne düşündüğünden çok bizim ne düşündüğümüzü ortaya koymak zamanıdır. Gidenin değil gelenin müjdesini sunmalıyız birbirimize. Bu uğurda mücadeleyi de göze almalıyız.Gelecek olan soldur. Çünkü‘Sol’ umuttur ve bu umudun ülkemizde ve dünyada gerçekleşme zamanı yaklaşmıştır.

Yereldeki kurumlarımızda dayanışma ile insanlığa sahip çıkma mücadelemizi ‘yeryüzü aşkın yüzü olana değin’ devam edeceğiz. Biliyoruz ki demokrasi yerelden gelişir.

    En az 10 karakter gerekli