DOLAR 38,0040 0.51%
EURO 41,4909 -0.03%
ALTIN 3.704,70-0,01
BIST 9.958,551,00%
BITCOIN 32470211,22%
Edirne
12°

PARÇALI AZ BULUTLU

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

51 okunma

BAŞKANLAR

ABONE OL
19 Mart 2025 12:33
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Yerel Tarih Grubu toplantılarına her ay gitmeye çalışırım. Kente dair konular ile kentlinin karşısına çıkıyorlar. 15 Mart günü olağan toplantı dışında özel bir toplantı oldu.Toplantının önemi; yaşayan Belediye Başkanlarının bulunmasıydı.

Toplantıya gittim. Geçmişte başkanlık yapan ve aramızda olan dört başkan vardı. 1977-1980 dönemi başkanı Sayın Güngör Mazlum.1984-1989 dönem başkanı Sayın İbrahim Ay, 1989-1999 ve 2004-2014 dönemlerini başkanı Sayın Hamdi Sedefçi, 2014-2024 dönemlerin başkanı Sayın Recep Gürkan.

Toplantı anlamlıydı. Bu fikir kimden çıktı ve kimler bu toplantıya emek verdiyse kutlarım. Elbette Belediye Başkanı Sayın Filiz Gencan Akın bu toplantının mutlaka destekleyicisiydi. Öncelikle kutlarım ve hasta olduğu için katılamayışına da üzüldüm. Tez şifa dilerim. Hastalığını toplantıda açıklayan Sayın Sedefçi’ye ve diğer tüm başkanlara sağlık, uzun ömür dilerim.

Toplantı iki bölümden oluşmuştu. Veya ben öyle sanmıştım. Birinci bölümde başkanlar konuşacak ikinci bölümde de panel olacak sandım. Ama başkanlar sadece plaket almak üzere sahneye çıktılar. Plaketlerini aldılar ve kısaca duygularını açıklamaları istendi.

Panel kısmı apayrı bir güzellik. Mahmut Güler Hocamın öncülüğünde değerli bilim insanlarının sunuları ayrı bir güzellik ve değerli. Sadece bunu ayrı bir program olarak yapmak daha anlamlı olurdu.

Bence iyi planlanmamış ve hatalı bir uygulama oldu. Başkanlar yaşlarına rağmen ayakta bekledi. Kısa konuşmak zorunda kaldılar. Sayın Sedefçi uyarı aldı ve konuşmasını yarım bıraktı. Bu durumu eleştiri olarak yazıyorum. Yanlış düşünmüş de olabilirim.

Ben geçmişte başkanlık yapmış kişilerin görev yaptıkları zamanlardan bugüne dair düşüncelerini merak etmiştim.

Bundan 48 sene önce başkan olup üç yıl sonunda askeri cunta tarafından görevden alınan Sayın Güngör Mazlum’un kendisinden sonrasını ve bugünü değerlendirmesini isterdim.

Ülkede ANAP rüzgârı eserken darbe sonrasında başkan olan Sayın İbrahim Ay’ın bugünlere bakışını dinlemek isterdim.

Kent tarihinde en uzun dönem başkanlık yapan Sayın Hamdi Sedefçi’nin o günlerden bu günlere zikzaklı mücadelesindeki nedenleri anlatmasını isterdim.

Milletvekilliğini bırakıp belediye başkanlığına geçen Sayın Recep Gürkan’ın yereldeki aday adaylarına rağmen neden başkanlık görevini üstlendiğini anlatmasını isterdim.

Bu toplantıdan çıkacak sonuç; bu dünden düne kendini ve yakınlarını eleştirebilme ve kendi öz eleştirisini yapabilme olgunluğunu yaşayabilseydik. Bu başkanların kavgası, çatışması değildir. Ya da dünün başkanlarına dinleyicilerin hesap sorması değildir. Böyle bir toplantı kavga değil, gelişme yolunda ilerlemek olurdu ve gelişen demokratik ilişkilere kapı açardı.

Zamanın koşullarına ve toplumsal duruma göre yapılan çalışmalara bugünden bakabilecek olan Başkanlar hangi kararlarının bugünün olumlu temellerinden olduğunu söyleyebilirdi. Tam tersi o günlerde haklı olan ama bugünden değerlendirince yanlış olabildiğini belki de dile getirebilirlerdi.

Kentin yerleşiminin Yıldırım veya Fırınlarsırtı semtleri yerine Binevler ile tarlalara doğru yönelmesini ve devamında dereyi aşarak TOKİ marifetiyle kent ile Üniversite arasındaki tarımsal araştırma topraklarındaki yapılaşma işgaline bugünkü gözle nasıl bakarlardı? Sayın başkanların keşke veya iyi ki yapmışız dediği birkaç durum belirlenebilirdi.

Tolstoy; ‘Bir insan sadece kendi iyiliğine çalışırsa o insan kötüdür’ der. Başkanlar kendi için çalışmayan iyi insanlardır. Ama aynı zamanda yaşadığı toplumun, kültürün ve aile değerlerinin bir parçasıdır. Bireyin yetişmesinde bütün toplumun payı var. O nedenle kişinin de o topluma karşı sorumlulukları olması lazımdır.

Herkes yaşamına dair hesaplaşmayı yapmaktadır. Bilim insanları, iç hesaplaşmanın ahlaki akıl yürütmenin en üst seviyesi olduğunu söylerler. Başkanlık yapmış kişilerin olmazsa olmazı kent ve kentli sevdasıdır. Başkanların bu sevda uğruna yaşadıkları ‘anlatılabilecek’ acıları ve sevinçleri paylaşabilirdik. Sanırım başkanlar, şimdiki idareciler ve toplum olarak bizler de karşılıklı hesaplaşılmış ilişkilere saygı duyardık.

Kişinin güçlü ve zayıf yönlerini bilmesi, bunları keşfetmek için iç hesaplaşma yapması, gelişimi için kişiye önemli katkılar sağlıyor. İç hesaplaşma yapmak göründüğü kadar kolay değil elbette. Kişinin zayıf yönlerini keşfedip kabul etmesi, ilerlemesine yardımcı olurken zenginleştirip hakikate ulaşmasını sağlıyor.

    En az 10 karakter gerekli


    HIZLI YORUM YAP

    SON DAKİKA HABERLERİ