
Nihayet barış güvercini ağzında zeytin dalı ile göründü. Gazzeliler ve Ortadoğu bir ‘oh’ çekti ve dünya rahatladı.
Neydi bu iki yıldan beri Gazze’nin çektiği, taş üstüne taş, can üstüne can bırakmadılar. 67 bin ölüm, harabe olmuş bir bölge. İsrail’in istediği neydi; Filistin toprakları tanrı tarafından İsrail’e vaad edilmiş, tanrı Yahudi’nin tanrısı da Arabın tanrısı değil mi? O topraklar 2000 yıldan beri Filistinlilerin. Gazze katliamına sebeb ne, Büyük İsrail Dvletini kurma hayali ve Amerika’nın arka bahçesi olmak. Niye, çünkü Ortadoğu petrol bölgesidir ve Amerika’da artık petrol kalmamıştır.
Ama öyle ama böyle ateşkes anlaşması yapıldı. İsrail askerleri Gazze’den çekiliyor ve Gazze’yi terk eden Gazzeliler yok olmuş evlerine dönüyorlar. Şimdi mesele ateşkesten sonra esir takası, daha sonrada barış görüşmeleri, konunun zor tarafı burası. Diplomatlar, strateji uzmanları barış görüşmelerinin çetin geçeceğini söylüyor. İsrail’e pek güvenilmiyor, uyumsuzluk yaratacağı sanılıyor. Görüşmeler Ortadoğu ülkelerinin üst düzey devlet adamları, Amerikan Devlet Başkanı Mısıra gitti. Tabi görüşmelerde Türkiye Temsilcisi de Cumhurbaşkanı oldu.
Trump işin uçunu sıkı tutuyor, dengesiz Netenyahu’nun ne yapacağı belli olmaz ama yine de İsrail askerleri Gazze’yi terk edecek. Bundan sonraki olaylara fırsat vermemek için birleşik bir güç oluşturuluyor. Türkiye’nin de, diğer arap ve başka ülkelerinde içinde olacağı bir askeri güç. Bu güç savaş çıkma ihtimaline karşı görev yapacak. Barıştan sonra yapılacak olan Gazze’nin imarı. Bence askeri güç gibi bir teknik inşaat gücü de oluşturulmalı. Bu güçte de işe yarayacak her milletten insan olmalı.
İki yıldan beri devam eden bombalama ile Gazze’de ne hastane, ne okul, ne ibadethane, ne altyapı kalmış. Gazze’nin imarı yıllarca sürer, yıkım çok fazla. Ateşkesten sonra Gazze’,ye yardımlar akmeya başladı. İnşallah Gazzeliler bir an önce kendilerini toparlarlar. Sonra imar işleri. Türkiye’ye de bu konuda iş düşer. Pazartesi günü Amerikan Devlet Başkanı Donald Trump İsrail’e geldi, Mecliste konuşmalar yaptı, sonrada Mısır’a gidip oradada konuştu. Toplantıda bir çok ülkeden üst yüzeyde devlet adamı vardı. Konuşmalar hep iyi niyet üzerineydi, iyi niyet belgeside imzalandı. Bundan sonrası barış şartlarını tespit etmek ve bu şartlarda anlaşmak. Anlaşmanın ağırlıklı maddesi iki devletli çözüm, nasıl olur bu?
Bu konuda bir çok alternatif ileri sürülüyor. Bunlardan biri İsrail 1967’de yapılan savaş öncesi yere kadar çekilsin, olacak şey değil. Başka bir alternatifte Hamas silahsızlandırılsın. Hamas kolay kolay silahını bırakmaz. Henüz ortada barış şartları ile açık bir anlaşma yok. Bu konunun çetin geçeceği belli. Netenyahu’ya fazla güvenmeye gelmez, birden değişebilir. Neticede ne olursa olsun İsrail’in lehine Amerika’nın dediği olur. Tam bir barış için Rusya-Ukrayna savaşının sona ermesi de var. Barış oldukça zor bir konu. Eğer Trump bunu da hal ederse Nobeli hak eder.
Kim ne derse desin bu ateşkes ve barışa doğru adım 2025 yılının en büyük olayı ama devamı gelmeli. Yani Ukrayna-Rusya savaşı iki yıldır dünya ekonomi piyasasını alt üst etti. Dünya döndükçe savaşlarda olacak, barışta. Dünyanın düzeni böyle. Önemli olan savaşla hiç ilgisi olmayan varlıkların harcanıp yok olması. Savaş asker-askere olmalı, bunun dışındakilerin günahı ne? Öyle varlıklar varki yok olduktan sonra bir daha yerine getirilemez. Örneğin insan. Bu savaşta hiç görülmemiş uygulamalarda oldu, insanları aç bırakarak, açlıktan öldürmek her halde bu da İsrail medeniyeti olsa gerek. Huzur içinde yaşamak istiyorsak yolumuz BARIŞA DOĞRU olmalı…