Karanlık eller, yüz yıldır, atamızın ibretlik hayatını, yaptıklarını, yazdığı 14 kitabı ve söylediklerinin çoğunu, Türk nesillerin bilmesini bir şekilde gizlediler!..
Maalesef, gelişmeyi sapak “İzm” lerde arayan Türk aydınları da hakkıyla sahip çıkmadılar!..
“Güneş balçıkla sıvanmaz” sözü gerçekleşiyor, gerçekler bir bir ortaya çıkıyor!..
Atamızın yakınında olanların yazdıkları anılardan:
“FOKS, köşke bir yavruyken, hediye geldi; geldiği günden itibaren, Atatürk’ün karyolasının ayakucunda, ona özel dikilmiş minderde uyurdu. Atatürk’ün bir meclis ve mektep gibi kullandığı sofralarda onu ayakucunda sabırla bekler, kalkmadan kalkmaz, uyumadan asla yatmazdı. Atatürk’ü insanlardan kıskanırdı, bu yüzden, masanın altından davetlilerin paçalarını kemirmekle ünlüydü!..
Atatürk’ de foksun paçasını ısırdığı misafirlere yeni pantolon diktirirdi.
Atatürk onsuz hiçbir yere gitmezdi, her yerde Atatürk’ le protokoldeydi; resmi ve gayri resmi bütün görüşmelerde, trenle, vapurla, otomobille yapılan bütün seyahatlerde Atatürk’le birlikte oradaydı!..
Türkiye Büyük Millet Meclisine Atatürk’le birlikte girer, Atatürk’le çıkardı!..
Ankara’da şehir içi gezmelerinde, Atatürk’ün otomobilinde baş köşede otururdu!..
Atatürk, çalışırken, çalışma masasının altına sessizce girer, hiç sesini çıkarmadan onu beklerdi. Atatürk onu bir evlat sever gibi severdi!..
Gaziantep’ de katıldıkları bir yemekte, Foks’ u sessiz görünce, yanındakilere: “Köpeğe mutlaka bir şeyler söylediniz ki, size küsmüş” dedi!..
T.C nin kuruluşuna tanıklık eden, tüm resmi ve gayri resmi toplantılarda, ATATÜRK YANI BAŞINDAN HİÇ AYIRMADI FOKSU!..
Bir gün Foksun hareketlerini göstererek, “Gördünüz mü şu köpek bile bir çok insan denen mahlukattan çok daha temiz, çok daha asildir!..” dedi.
Foks, Türkiye cumhuriyetinin kurucusunun yanında, Cumhuriyetin ilk yıllarında alınan bütün kararlara, bütün yeniliklere, bütün güzelliklere herkesten önce şahit oldu. O, koşuşturmalı günlerde Atatürk’ü yalnız bırakmadığı, ona yoldaş olduğu için, teşekkürler ASİL FOKS!..
Atamızın Foks’ tan önce de, Alp ve Alber adlı köpekleri vardı. Çanakkale savaşında Alp’i yanından hiç ayırmazdı!..
Gelecek Türk nesillere, duyurulur!..
Kuran’ı Kerim. Sure 13/Ayet 11:
Her insan için, önünden ve arkasından takip eden Melekler vardır; onu Allah’ın emriyle korurlar. Muhakkak ki Allah bir topluma verdiği nimeti, onlar, kendilerinde ki iyi hali fenalığa çevirmedikçe bozmaz. Bir topluma da Allah bir kötülük diledi mi, artık onun geri çevrilmesine imkân yoktur. O toplum için Allah’tan başka yardımcı da yoktur.
“Köpek” dediğin Allah’ın verdiği nimet!
ONA, İYİLİK Mİ, KÖTÜLÜK MÜ, SİZ BİLİRSİNİZ!.