
Dönemin Devlet Sekreteri ki buralarda bol bol dışişleri bakanı diye çevrilir, Hillary Clinton Suriye üzerinde doğrudan bir etkileri olmadığını ve ortaya çıkarılması gereken etkiyi bölgesel müttefikleri kanalıyla yürüttüklerini açıkladığında sene Şubat 2012 idi. Bu tarihten aylar önce de Mısır’da yapılan seçimlerde Muhammet Mursi ülkesinin yeni dönemde uluslararası ekonomi politiğin ilkelerine aykırı bir davranış sergilemeyeceğini açıklıyordu.
Bu iki gelişme birlikte okunamadı. Esad Suriye’sinin en önemli problemi de liberal ekonomi politik ilkeler bağlamında olmayışıydı. Bu amaç Esad’ın yaptığı katliamlar öne sürülerek “Amerikan özgürlükçülüğü” ile kurtarılacak bir Suriye imajı yaratılmak suretiyle örtüldü. Bir başka deyişle ABD, Suriye meselesinde ekonomi politik ilkelerin ve stratejik imkanların sağlanmasını Rusya Federasyonu’ndan uzaklaştırarak kendisine doğrudan olmasa bile müttefiklerine çevirme stratejisi izledi. Temel amaç Rusya Federasyonu için önemli bir startejik merkezin hem ekonomik hem de askeri olarak ortadan kaldırılmasıydı.
Günün sonunda Rusya Federasyonu’na dönük bu hedefin başarıldığı görülüyor zira eski Suriye devlet başkanı Rus generallerle otururken yeni Suriye devlet başkanı Amerikalı generallerle oturuyor. Hatta basketbol bile oynuyor.
Basına yansıyan meşhur sahnede Suriye Devlet Başkanı Şara, CENTCOM Komutanı Amiral Brad Cooper liderliğindeki takımla basketbol oynuyordu. Maçın sonucu ne oldu bilinmez ama maç dışında ABD-Suriye ilişkisinin her geçen gün daha iyiye gittiğini söylemek mümkün. Zira Şara’nın iktidarda kalabilmesinin en önemli kriteri uluslararası meşruiyet ve bu meşruiyetin getirdiği yahut getireceği ekonomik imkan kapasitesi.
İşte bu meşruiyet arayışının yolunun geçtiği yer de Amerikalı üst düzey askeri yetkililerle oynanan basketbol oldu. Gelecek dönemde Suriye’de Şara’nın uluslararası meşruiyetini sağlama adına bölücü terör örgütünün Suriye uzantısına yönelik daha ılımlı adımlar attığını görürsek de şaşırmayalım. Zira ekonomik kapasitenin getirilmesi ile bu durum da başa baş gitmek zorunda kalacak. Neyse ben yazımı bitirdim gideyim de kendi yaptığım acı kahvemi kendim içeyim. Haftaya görüşmek dileğiyle memleketimin güzel insanları.