Öyle ülkeler var ki, dünyanın en bereketli güneşine, toprağına, tohumlarına, ağaçlarına, meyvelerine, sebzelerine, denizlerine, göl ve akarsularına sahipler!..
Ama bir bakıyorsunuz ki, böylesine bereketler fışkıran coğrafya insanları, kuzeyde, kısıtlı güneşi, soğuk iklimi, kısıtlı meyveleri, sebzeleri olan ülkelere hizmetkâr olarak gitmekten öte, adeta kaçmaktalar.
Düşünebiliyor musunuz, üstün coğrafyada 300 koyunu olan birisi, hayatımı kurtarayım diye, 75 koyun sahibi olan kuzey ülkelerine ırgat olarak kaçmayı kurtuluşu sanıyor!..
Ne büyük çelişki, çık işin içinden çıkabilirsen?..
Biraz kafa patlattım, her iki toplumun, inanç, bilim, akıl, gönül, ahlak işleyişine baktım, mesele ayna gibi çıktı ortaya!..
Bir yanda, okumayı, yazmayı, çizmeyi, icat etmeyi, buluş yapmayı, liyakatı, pozitif disiplini, çalışmayı, doğasını, tabiat varlıklarını korumayı SEVEN; kompleksleri, HÖT HÖT’LERİ, rüşveti, torpili, haksız kazancı sevmeyen coşkulu bir halk!..
Diğer yandan, bu SAYGI, SEVGİ KÜLTÜTÜNDEN BEYHABER, TAM ZITLARINDA, SORUNLARIN TEMEL NEDENLERİNE SAVAŞ AÇABİLME CESARETİNE SAHİP, YAZARLARI, ÇİZERLERİ, SÖYLEYEN EĞİTMENLERİ İÇLERİNDEN ÇIKARAMAYAN!..
Olunca, böyle NEGATİFLİKLER, her tarafa yayılmış, maalesef. (İstisnalar hariç)
Bir örnek vereyim: Akıl garibanı ülkelerde, bir deyiş vardır: “Arkanda DAYIN OLSUN YETER!.. Kral sensin, iş de senin, şef’ lik de senin, haksız da olsan haklı sensin!..”
TOPLUMUN NEGATİF KÜLTÜRNDE, İNSAN YERİNE KONULMADIKLARI İÇİN, HÖT HÖT AŞAĞILANMALARINDAN KURTULUP, İNSAN YERİNE KONULMAK İÇİN, ÜLKELERİNDEN KAÇIYORLAR, MAALESEF?..
Kuran’ı Kerim. Sure 30/Ayet 37:
Görmediler mi, Allah, dilediğine rızkı genişletiyor da, daraltıyor da. Şüphesiz inanan bir toplum için, bunda ibretler vardır.