Ağabeyimin kaleminden bir seçim yazısı!

1

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Daha önce de ağabeyim rahmetli Melih’in siyasetle ilgili bir yazısından alıntılar yaparak sizlerle paylaşmıştım.

Görüşleri, pek çok okuru için olduğu gibi, benim içinde çok değerliydi çünkü.

Sürekli halkın içine girer, siyasi havayı koklar ve bu nedenle de çok fazla siyasetle ilgili yazılar yazardı!

Bugün bir kez daha onun yazı arşivini taradım ve 2019 yerel seçimlerinden 3 gün önce yani 27 Mart 2019 da kaleme aldığı “Son seçim yazım” başlıklı yazısını buldum ve sizlerle paylaşmak istedim bir kez daha.

Bu yazısından hemen sonra yerel seçimler de bitmiş olduğundan daha iyi bir değerlendirme yapılabilir, belki ona göre de tedbir alacak siyasi partiler olabilir diye düşündüm.

3 gün değil, 3.5 aya yakın bir zaman var çünkü.

Bakalım 2019 yerel seçimleri için neler yazmış, neleri öngörmüş ya da görememiş değerli büyüğüm;

***

Üç gün kaldı dananın kuyruğunun kopmasına.

Ak Kara her şey Pazar akşamı belli olacak ve yeni dönemin Belediye Başkanı, Belediye Meclis Üyeleri, İl Genel Meclis Üyeleri ile Muhtarları 5 yıllık görev süresi için koltuklarına oturacaklar.

Birkaç günden bu yana tanıdığım, hangi partiye oy vereceğini tahmin ettiğim hatta bildiğim insanlar ile sohbet ederek şu soruyorum kendilerine; “Kim kazanacak?”.

En kesin ve emin konuşanlar CHP liler oldu.

Hatta; “hocam bu iş çoktan bitti bile” söylemini dillendirenler oldukça fazlaydı.

Yani Recep Gürkan’ın bir dönem daha göreve devam etmesi gerektiğini şu sözler ile ifade edenler bile bir hayli çoktu; “Beş yıl bir Belediye Başkanı için kısa bir süre, hiç değilse bir dönem daha yapsın ki; projelerini ve yapmayı planladığı işleri tamamlasın”derken, “biz Edirneliler olarak birilerine 20 yıl şans verdiğimiz halde şimdi yine aday olup yapamadığı ve yarım kalan işleri olduğunu söylüyor” ifadelerini kullananlar da mevcuttu.

Ak Partililer, Edirne için değişimin şart olduğunu, İktidar gücünü arkasına alan bir Belediye Başkanının daha başarılı hizmetler ifa edebileceğini söylerken, Edirne halkının bu seçimde bunu denemesi ve Ak Parti adayına bir kez şans vermesini istiyorlar.

Ama CHP liler kadar kesin konuşamıyorlar nedense.

“Bu iş bitti” diyenlerin sayısı çok değil.

“İnşallah Allahın izni ile bu sefer kazanacağız” söylemini ifade edenlerin sayısı daha fazlaydı.

Saadet Partililer her zamanki gibi; “temiz, dürüst namuslu bir aday ile yola çıktık. İnşallah seçim çalışmalarında gördüğümüz ilgi, sevgi ve teveccühü sandıkta da görürüz” diyerek bir anlamda fazla umutlu olmadıklarını ifade eden söylemlerde bulundular.

Bağımsız Türkiye Partisi adayı Hamdi Sedefçi ile ilgili söylemler bir hayli fazla tabiî ki.

Olumsuzluk ve sitem ifadelerinin yer aldığı yorumlar daha fazla.

İyi bir Meclis Grubu olduğunu ama istenilen oyu alamayacağı için Belediye Meclisine üye sokmasının da zor olacağını ifade edenler çoğunlukta.

Sedefçi’nin Başkan olma gibi bir derdi olmadığını amaç ve hedefinin mevcut Başkan Recep Gürkan’ın oylarından alıp ona zarar vermek olduğunu ifade eden samimi ve dürüst konuşmalara da tanık oldum.

Yazım biraz uzun olacak ama ben bu konuda daha aydınlatıcı bilgi vermek ve geçmişi hatırlatmak adına 30 Mart 2014 seçimlerinden bahsetmenin yararlı olacağı kanaati ile hatırlatma yapmak istiyorum.

O seçimde CHP den yanılmıyorsam 8 aday adayı başvuru yapmış ve aylar süren bir bekleme sonrasında Milletvekili Recep Gürkan aday olarak belirlenerek iki aylık bir çalışma dönemi sonrasında yarışa girerek eskiye göre düşük oyla bile olsa seçimi kazanmayı başarmıştı.

Mevcut Başkan Hamdi Sedefçi’ye karşı bir ittifak oluşturan aday adaylarının çekişmeleri ve her gün Genel Merkeze intikal ettirilen şikâyet ve olumsuzluklar ile dolu dosyalar nedeniyle Genel Merkez bu kavga ve çekişmeyi sonlandırmak amacıyla bir Milletvekilini kaybetmek adına Gürkan’ı aday göstermişti. Mevcut başkanın parti değiştirerek DSP den aday olması neticesinde CHP nin 10 bine yakın oyu da oraya kayınca CHP geçmişe göre düşük bir oyla seçimi kazanmayı başarmıştı.

Yani CHP de beş yıl önce yaşanmış olan bu olumsuzlukların ve handikapların hiçbiri yok ve üstüne beş yıllık süreçte çok önemli ve ses getirici yatırımlarda kazanılmış olması bu seçim için büyük avantaj teşkil ediyor.

Gelelim 2014 seçimlerindeki Ak Partiye.

Ak Parti bu seçimlerde aday konusunda devrim yaptı adeta.

Kuruluşundan bu yana parti çevresinde ve içinde olmayan bir akademisyeni aday göstererek, muhafazakar bir partide değişim kabul edilebilecek bir görevlendirme gerçekleştirerek dürüst, efendi ve aydın bir insan olan Prof. Dr. Ahmet Günşen ile yola çıkmıştı.

Ak Partinin Edirne’de alabileceği en iyi oyu aldı ama yetmedi tabiî ki.

Aslında Hamdi Sedefçi CHP’ye verebileceği en büyük oy kaybını yaşatmıştı ve bu durumda Ak Partinin kazanma şansını artırmıştı.

Seçim çalışmaları da şimdikine göre çok daha bilinçli ve kazanım getirecek cinstendi.

Ama olmadı.

MHP 2014 Seçimlerinde Edirne’deki en yüksek oyunu Orhan Çakırlar ile almıştı.

Ak Parti ile yapılan İttifak nedeniyle bu seçimlerde bir anlamda 18 bine yakın oyun beklentisi içinde olsalar da bunun asla gerçekleşmesi mümkün olmayacaktır bana göre.

Ak Parti bir kez CHP nin omzunu mindere değdirme aşamasına 2004 seçimlerinde geldi ve bir daha da değil yaklaşmak fark yemekten kurtulamadı.

Hayırlısı olsun diyelim ve hak edenin, hizmet edecek olanın kazanmasını dileyelim.

Seçim sonlandıktan sonra kazanan ve kaybeden aday ve partiler ile ilgili önemli bilgi ve yorumların yer alacağı köşe yazılarım olacak elbette.

Seçimler Edirne’miz ve Ülkemiz için hayırlı olsun.

***