‘Delikanlı gibi çekildim, kendimi ezdirmedim’

1

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Olgay GÜLER
Cumhuriyet Halk Partisi’nde ön seçimden galip çıkarak Edirne Belediye Başkan adayı olmasının ardından, adaylıktan çekilen Şükrü Ciravoğlu, kamuoyunda ‘narkozun etkisindeydi’ şeklinde yanlış algıların oluştuğunu, kararı alırken kendinde olduğunu söyledi.
12 Şubat’ta geçirdiği kalp rahatsızlığının ardından ve bir damarına stent takılan Ciravoğlu, aday tanıtım sürecinin ardından tedavisini tamamlamak için yattığı Tıp Fakültesi Hastanesi’nde 22 Şubat günü adaylıktan çekildi. CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in kendisini arayıp adaylıktan çekilmesini istediği öğrenilen Ciravoğlu için geçtiğimiz günlerde CHP İl Başkanlığı önünde ‘adayımızı geri istiyoruz’ eylemi yapılmıştı. Eylemde, Ciravoğlu’nun adaylıktan çekilme kararını alıp imza verdiği esnada ‘narkozun etkisi altında olduğu’ iddiaları da ortaya atılmıştı.
SÜRECİ HUDUT’LA PAYLAŞTI
Edirne kamuoyunun hem sağlık durumunu, hem de olayın aslını birinci ağızdan merak ettiği Ciravoğlu ise önceki gün hastaneden taburcu olarak evinde istirahata başladı. Yaşanan süreci Hudut Gazetesi’ne değerlendiren Ciravoğlu, rahatsızlandığı 12 Şubat’tan, 2 gün önce taburcu olduğu ana kadar geçen süreci anlattı.
‘İLK TEDAVİNİN ARDINDAN 2 LİTRE KAN KAYBETMİŞİM’
Ciravoğlu, 12 Şubat günü baş dönmesi ve tansiyon düşmesi şikayetiyle hastaneye başvurduğunu söyleyerek, “12 Şubat günü baş dönmesi ve tansiyon düşmesi şikayetiyle hastaneye kaldırıldım. Anjiyo yapıldı ve bir damar tıkalı çıktı, stent takıldı ve başka hiçbir damarda da bir sorun olmadığını öğrendik. Üç gün sonra hastaneden taburcu oldum fakat bu arada katater takılan yerden kan sızıntısı olmuş bacağa. Burada daha sonra öğrendik ki yaklaşık 2 litre kadar kan kaybetmişim. Bunun akabinde tedavinin devamı için Devlet Hastanesi’ne yattık ama çok kalamadık, çünkü sürekli basın toplantısı, aday açıklaması arkadan Ankara’da aday lansmanı, bunlara gittik geldik. En sonunda Gökhan Günaydın’ın 20 Şubat’ta basın toplantısı vardı, ona da katıldık hep birlikte, basın toplantısını yaptık. Bu süreçten sonra program biraz boşaldı diye profesör arkadaş dedi ki; ‘illa üniversitedeki hocalar da görmek istiyor, illa oraya gidelim’ dedi. Önce dahiliye, sonra kardiyoloji, anestezi vesaire derken ciddi bir tetkik başladı. Sonucunda dediler ki ‘ufak bir ritim bozukluğu var, keyfe keder ama burada tedavi edip çıkaralım seni’. Bu olay da 20’si akşamı oldu” şeklinde konuştu.

ÖZEL’DEN ‘SEN ÇEKİL, YOKSA BEN ÇEKİP FİLİZ HANIMI ATAYACAĞIM’ RESTİ
Trakya Üniversitesi’nde ritim bozukluğu tedavisi için yattığı akşamın ertesi günü Genel Başkan Özgür Özel’in aradığını anlatan Ciravoğlu, “Ayın 21’inde genel başkan aradı saat 13.30’da, ‘gene hastaneye yatmışsın, bu kampanya yürümeyecek, sen görevden çekil’ dedi. Bu noktada denildiği gibi narkoz etkisi gibi bir şey de yoktu. Çünkü o gün sabah ritim bozukluğu için bir işlem yapıldı, sonuç vermedi. Bu işlem sabah 09.00’da oldu. Saat 13.30’da aradı genel başkan, kendimdeydim ve ne konuştuğumu da biliyorum. Genel başkanla konuşmamda da söyledim; ‘Benim sağlıkla ilgili bir sorunum yok, burada sadece ritim düzeltmesi için bekliyorum, binlerce kişinin tedavisini olduğu bir durum’. Buna karşın genel başkan; ‘Yok olmayacak, sen kendin çekil adaylıktan saat 5’e kadar bu daha doğru olur, yoksa ben çekeceğim, Filiz hanımı atayacağım’ dedi. Ben de buna karşın ‘Tamam, istenmediğim yerde durmam, hayırlısı olsun, şimdi gidiyorum’ dedim” şeklinde konuştu.
‘SAĞLIK SORUNU NEDENİYLE DEĞİL, GÖRDÜĞÜM LÜZUM ÜZERİNE ÇEKİLDİM’
Çekilme kararı aldıktan sonra yaşanan koşuşturmanın da detaylarını paylaşan Ciravoğlu, “Telefonu kapattıktan sonra merkez ilçe başkanını aradım. Saat 14.00’de merkez ilçe başkanı hastaneye geldi, ‘bir dilekçe yazalım, götür ilçe seçim kuruluna ver’ dedim. Dilekçeye ‘sağlık sorunum nedeniyle’ yazmıştı, ben de ‘Benim sağlık sorunum yok, yalan yere beyan veremem, gördüğüm lüzum üzerine çekiliyorum’ şeklinde bunu düzeltin dedim. Saat 14.00’de imzalayıp dilekçeyi verdim. Fakat şunu hesap edemedik, bunun bizzat kişinin kendisi tarafından verilmesi gerekiyormuş veya noter kanalıyla olması gerekiyormuş. Bu arada olay duyulunca bütün millet hastaneye hücum etti. Genel başkan 15.40 civarında tekrar aradı, ‘olmadı mı, saat 5’e kadar yetişmesi lazım’ şeklinde konuşmalar oldu, ben de tamam dedim. Kapıya noter getirdiler hastanede. Ben de bu arada servisteydim. Bir izdiham oldu bu sırada, bir kısmı ‘imza verme, noter girmesin’ dedi, bir kısmı noteri sokmaya çalıştı. Bir kargaşa ve karambol oldu. Sonucunda bırakın noter gelsin, imzalayayım dedim. Aldık noteri içeriye zorla, orada da ‘sağlık sorunu’ nedeniyle yazılmış. Ben bunu imzalamam, ‘gördüğüm lüzum üzerine’ olarak değiştirin dedim. Tekrar gidip dilekçeyi düzelttiler ve getirdiler. Yani bu işin saat 5’e kadar uzamasının nedeni bu. Sonrasında genel başkan mesaj yazmış; ‘Teşekkür ederim, doğrusunu yaptın’ demiş” ifadelerini kullandı.
’12 ŞUBAT ÖNCESİ NASILSAM, AYNIYIM’
Hastanede yaşanan imza kalabalığı sırasında grip kaptığını da dile getiren Ciravoğlu, “O arada ben bu kalabalığın içerisinde ‘influenza’ yani grip virüsü kapmışım. Bu durum da akciğerde bir enfeksiyon oluşturdu. Bu sefer göğüs hastalıkları geldi ona müdahale etti, antibiyotik tedavisi başladı. O düzelmeden ritimle ilgili de işlemi yapamayız dediler. Biz bir de bu nedenle kaldık hastanede kaldık. En son doktorlara da söyledim, önceki gün dedim ki hiçbir şey yok, boşu boşuna burada duruyorum, sıkıldım dedim. Ben çıkacağım, sorumluluğu alıyorum dedim. En son böbreklere de bakalım dediler. Oradan da bir rapor aldılar. Sonunda bir de elektro çekildi ki, ritim kendi kendine düzelmiş, onu beklememize de gerek kalmadı. Şu anda hiçbir sıkıntım yok, evde istirahat ediyorum. 12 Şubat öncesinde 11 Şubat’ta neysem, aynı durumdayım” diye konuştu.
‘KENDİMİ EZDİRMEDİM’
Genel Başkan Özel’in ‘çekilmezsen ben adaylıktan çekeceğim’ resti üzerine, kendisinin onurunu korumak adına çekildiğinin altını çizen Ciravoğlu, “Kamuoyunda şu yanlış yorumlanıyor. Bizim burada yaptığımız ön seçim, hakim gözetiminde yapılan bir ön seçim değil, parti gözetiminde yapılan bir ön seçim. Dolayısıyla parti bunu ister kabul eder, ister kabul etmez. Ha, ahlaka uygun mu? Değil mi? o ayrı konu, tartışılır. İsterse parti alır çeker, yerine başkasını koyabilir. Sonuç şu, benim çekilmem isteniyorsa, ben istenmediğim yerde durmam. Ertesi günü açıklama yaparken de, ‘onurumu korudum’ derken, oradan alınmaktansa kendim çekilirim delikanlı gibi, durmam kendim imza verdim demek istedim. Sonuçta kendimi ezdirmedim” dedi.