Olgay GÜLER
İlaç fiyatlamasında kullanılan euro kurunun en son Aralık ayında yüzde 25 artışla 17.54 liraya çekilmesine rağmen döviz kuru artmaya devam edince, vatandaşın ilaca erişim sıkıntısı da son bulmadı.
Aralık ayında Resmi Gaze-te’deki yayınlanan Cumhurbaşkanı kararı ile beşeri tıbbi ürünlerin fiyatlandırılmasında kullanılacak Türk Lirası cinsinden Euro değeri yüzde 25 artırılarak 17.54 lira olarak belirlendi. Belirlenen fiyat, o dönem mevcut reel Euro kuru olan 31.61 liranın ancak yüzde 55’ine ulaşabildi. Geçen süreçte Euro kuru artmaya devam ederek, dün 33.38’e ulaştı. Kur güncelle-mesinin ilaç piyasasını rahatlat-ması beklenirken, reel kurun artması bu soruna çare olmadı. Eczanelerde özellikle bazı antibi-yotikler ile kanser, kalp yetmezliği ve solunum yolları rahatsızlıklarında kullanılan bazı ilaçların temininde halen ciddi sorunlar yaşanmaya devam ediyor.
‘TEDARİKTE CİDDİ SIKINTILAR YAŞIYORUZ’
Edirne Eczacı Odası Başkanı Gürkan Kılıçcıgil, yapılan yüzde 25’lik kur güncellemesinin yetersiz kalacağını tahmin ettiklerini belirterek, “Bu yüzde 25’lik güncelleme bugünkü hayatın koşullarına baktığımızda yetersiz kalacağı hepimiz tarafından biliniyordu, nitekim de öyle oldu. Özellikle bazı antibiyotik gruplarında, bazı kanser ilaçlarında, solunum yolları tedavilerinde kullanılan ilaçlarda, kalp yetmezliği ilaçlarında halen ciddi miktarda sıkıntı yaşıyoruz, bunların tedariğinde sıkıntı yaşıyoruz. Biz de eczacılar olarak kendi aramızda kurmuş olduğumuz sosyal ağlarla birlikte bu reçeteleri birbirimizle paylaşıp en azından hastaların tedavilerini sağlamaya çalışıyoruz ama bu da sorunu ancak anlık gidermemize yardımcı oluyor” dedi.
‘VATANDAŞA ‘İLAÇ YOK’ DEMEK CİDDİ BİR VİCDANİ ZORLUK YARATIYOR’
Kurun, gerçek avro kuruna yakın bir değer baz alınacak şekilde belirlenmesi gerektiğini söyleyen Kılıçcıgil, “Bizim talebimiz olayın kökten çözüme kavuşturulması ve bir sistem içerisinde davranılması. Bunun da çözümü ilaçtaki Avro kurunun artık gerçek Avro kuruna yakın bir değer alınarak özellikle bu ithal ilaçlarda belli oranda ithalatçıların elini rahatlatmak olacaktır. Ya da bununla ilgili başka bir formül varsa masaya yatırılabilir ama artık biz vatandaşların önünde ‘ilacınız yok’ demek istemiyoruz çünkü annesinin kemoterapi tedavisini tamamlaya çalışan bir kişinin karşısında ‘ilaç yok’ demek inanın çok ciddi vicdani bir zorluk yaratıyor. Bu sebeple de bizim bir an önce bu sorunu çözmemiz gerekiyor. Dediğim gibi çözümü de, Avro kurunun belli standartlara getirilmesi. Buna gelmeden önce de bir diyalog işi. İlaç üreticilerinin, ithalatçı firmalarının dernekleri var. Bu derneklerle birlikte Türk Eczacılar Birliği’yle Ankara’da oturulup Sağlık Bakanlığı yetkilileri, Maliye Bakanlığı yetkilileriyle ortak bir dilde buluşarak bu sorunun çözülmesi lazım ki biz de artık vatandaşlarımız için ilaç aramak derdine düşmeyelim, vatandaşlarımız da en iyi tedaviye en doğru ve en hızlı şekilde ulaşabilsinler” diye konuştu.
‘3 AYLIK DOZUN 1 AYINI KARŞILAYABİLİYORUZ’
İlaç yokluğu nedeniyle hastalara yeterli dozu karşılayamadıklarını da ifade eden Kılıçcıgil, “İlaç tamamen yok değil ama arz-talep dengesinde bir sıkıntı var. Reçeteler yazılıyor, hasta sayısı fazla ama ilaç sayısı az. Hastalara 3 aylık doz yazılıyor ama biz onlara 1 aylık dozunu karşılayabiliyoruz, bazılarını karşılamakta zorlanıyoruz. Hekimlere soruyoruz muadilini verme konusunda. Böyle durumlarla da karşılaşabiliyoruz. Normalde bunun bugün rahatlamış olması lazımdı. Özellikle Avro kuru güncellemesi sonrası 2-3 aylık periyot bizim depolarda rahat bulabildiğimiz dönem olarak geçer ama bu dönem öyle bir dönem olmadı. İlaçlar halen yok. İşin gerçeği bu yüzde 25’lik artış ilaç firmalarına yetersiz geldi, bundan dolayı yeterli sayıda ürünü ithal etmiyorlar ya da üretmiyorlar” şeklinde konuştu.