Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Edirne Şubesi, Sivas Kongresi’nin tam bağımsızlığın, ulusal egemenliğin, vatanın ve milletin bölünmezliğinin hiçbir şart ve koşulda vazgeçilmeyecek değerler olduğunun, kabul ve ilan edildiği gün olduğunu bildirdi.
ADD Edirne Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Celil Özcan’ın paylaştığı ADD Genel Merkezi’nin konuya ilişkin açıklamasında şunlara yer verildi:
“1. Dünya Savaşı’ndan sonra ağır yara alan ve işgale uğrayan Türk topraklarını kurtarmak, Türk milletinin tam bağımsızlığını sağlamak amacıyla, çareler aramak için seçilmiş Ulus temsilcileri ile 4 Eylül 1919 tarihinde Sivas’ta Kongre toplandı.
Sivas Kongresi; tam bağımsızlığın, ulusal egemenliğin, vatanın ve milletin bölünmezliğinin hiçbir şart ve koşulda vazgeçilmeyecek değerler olduğunun, kabul ve ilan edildiği, ‘Ya İstiklal, Ya Ölüm’ parolası ile tam bağımsızlığa giden yoldan asla dönülmeyeceğinin ilan edildiği gündür.
Bütün milletçe bilinmekte olan iç ve dış tehlikelerin yarattığı milli uyanıştan doğan kongrede alınan hayati kararlara göre; ‘Osmanlı ülkesinin bölgeleri, birbirinden ayrılması olanak dışı olan ve hiçbir nedenle bölünmez bir bütün oluşturur. Osmanlı toplumunun bütünlüğü milli bağımsızlığımızın sağlanması için Kuva-i Milliye’yi etmen ve milli iradeyi egemen kılmak kesin ve temel ilkedir. Osmanlı ülkesinin herhangi bir bölümüne yönelecek el atma ve işgale, özellikle yurdumuzda bağımsız birer Rumluk ve Ermenilik kurulması amacını güden davranışlara karşı hep birlikte savunma ve direnme ilkesi meşru kabul edilmiştir. Azınlıkların her türlü hak ve eşitlikleri korunmuş olduğundan, bunlara siyasi egemenlik ve toplum dengemizi bozacak ayrıcalıklar verilesi kabul edilmeyecektir. Milli derneklerin birleşmesinden oluşan genel kitleye ‘Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’ adı verilmiştir.’
Sivas Kongresi büyük Atatürk’ünde ifade ettiği gibi Cumhuriyetin temelini teşkil eder. Bu temelde Sivaslıların da şeref payı büyüktür. Bu özelliği ile Sivas Türkiye Cumhuriyeti tarihine bir 4 Eylül Kenti olarak geçmiştir.
Bugün ulusça neredeyse yarım yüzyıldır yaşadığımız sıkıntıların temelinde; özellikle siyasi iktidarların ülkemizi adım adım Cumhuriyet’in temel niteliklerinden uzaklaştırması, Türk Devrimi’nin kazanımlarını birer birer yok etmeleri yatmaktadır. Mustafa Kemal Atatürk’ün en büyük eseri Türkiye Cumhuriyeti, yıllardır saldırı altındadır. Üzücü olan da bu saldırının dışarıdan ziyade içeriden, yani, ‘gaflet dalalet ve hıyanet’ içinde olanlardan gelmesidir.
Ülkemizin; Cumhuriyet ve demokrasiden yana, toplumsal barışı savunan Atatürkçü Düşünce Derneği gibi tüm zinde güçlerinin bu tehlikenin karşısında onurlu ve net bir duruş sergilemeleri vatan görevidir.
Atatürk ve Cumhuriyete dair ne varsa yok etmeye çalışan emperyalistler ve işbirlikçileri, Kurtuluş ve Kuruluş Savaşı’nın simgesi haline gelmiş değerlerimizi, milli bayramlarımızı ortadan kaldırarak, toplumun hafızasını yeniden şekillendirmek istemektedir. Bazıları ise, köksüz ve uyduruk bir tarih yazmak hayalindedirler.
Kökü, Milli Mücadeleye ve Milli Kongrelere dayanan Atatürkçü Düşünce Derneği; toplumsal uyarılarını yapmaktan ve doğruları söylemekten asla geri durmayacaktır…
Ülkemiz ve ulusumuz ve devletimizin kuruluşunda en önemli kilometre taşlarından biri olan Sivas Kongresi’nin 105. yılında bir kez daha hatırlatıyoruz:
Kurulduğumuz günden bu yana Mustafa Kemal Atatürk’ün manevi önderliğindeki mücadelemizi 105 yıl önce Sivas’ta; Tıbbiyeli Hikmet’in manda ve himaye isteyenlerin karşısında gösterdiği kararlı ve onurlu duruşu ile özdeşleştirerek sürdürüyoruz.
Milli İradeyi yeniden hâkim kılmak için çalışıyoruz ve başaracağız.
Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunda; tam bağımsızlık ve milli egemenlik ilkelerinin temel prensip olarak kabul edildiği; Sivas Kongresi’nin 105. yılında da, Gazi Mustafa Kemal’in “Ya İstiklal, Ya Ölüm” parolasını kendisine rehber edinen derneğimiz, Cumhuriyetimizin; temel niteliklerinden vazgeçilmeden, hedef ve yönünü kaybetmeden gelecek nesillere aktarılması savaşını ödün vermeden sürdürmektedir.
Tek liderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve yol arkadaşlarını, Sivas Kongresi’nde ‘Ya İstiklal, Ya Ölüm’ diye haykıranları, devrim ve demokrasi şehitlerimizi, vatan savunmasında canlarını feda edenleri bir kez daha saygı, minnet ve rahmetle anıyoruz. Ya istiklal ya ölüm…”