
Olgay GÜLER
İl Genel Meclisi İmar ve Bayındırlık Komisyonu tarafından hazırlanan raporda, Edirne’nin Saros Körfezi’ne kıyısı bulunan 5 sahil köyünde devam eden imar planı süreçlerinin yavaşlığına dikkat çekilerek, vatandaşların mağduriyet yaşadıkları belirtildi.
İl Genel Meclisi Kasım ayı olağan toplantılarının ikincisi, İl Özel İdaresi İl Genel Meclisi ek binasında gerçekleştirildi. Meclis başkanı Çiğdem Gegeoğlu’nun başkanlık ettiği toplantıda, komisyon raporlarına yer verildi. İmar ve Bayındırlık Komisyonu tarafından hazırlanan raporda, Edirne’nin Saros Körfezi’ne kıyısı bulunan Karaincirli, Vakıf, Büyükevren, Sultaniçe ve Gülçavuş sahil köylerinde devam eden imar planı süreçlerinin yavaşlığına dikkat çekilerek, vatandaşların mağduriyet yaşadıkları belirtildi.

‘DSİ’DEN BEKLENEN ONAY İMAR PLANI SÜRECİNİ DURDURDU’
Sultaniçe ve Gülçavuş köylerinde sahil kesiminin, 1995 yılında alınan kurul kararıyla 3. Derece Doğal Sit Alanı olarak belirlendiğine dikkat çekilerek, “2020 yılında ise “Doğal Sit – Sürdürülebilir Koruma ve Kontrollü Kullanım Alanı” statüsüne alınmıştır. Hâlihazır haritalar ve kıyı kenar çizgisi çalışmaları tamamlanmıştır. Ancak taşkın sınırları ve hidrolojik etüt raporlarının DSİ’den onay beklemesi nedeniyle imar planı süreci fiilen durmuş durumdadır.
Bu durum, köylerde yaşayan vatandaşların evlerini yasal zeminde yenileyememelerine ve altyapı (yol, kanalizasyon, su hattı) yatırımlarının yapılamamasına yol açmaktadır.
Özellikle Gülçavuş sahilinde yazlık yapılaşma artarken mevcut durum, plansız ve kontrolsüz gelişim riski taşımaktadır” denildi.

BÜYÜKEVREN KORUMA KURULU’NA TAKILDI
Büyükevren köyünün de 2021 yılında “Doğal Sit – Sürdürülebilir Koruma Alanı” olarak tescil edildiğine yer verilen raporda, “Hâlihazır harita çalışmaları tamamlanmış, ancak planlama süreci hâlen Koruma Kurulu’nun taşkın ve jeolojik etüt onaylarını beklemektedir. Büyükevren sahili, yaz dönemlerinde nüfusu hızla artan; ticaret ve konut baskısının yoğun olduğu bir bölgedir. Plan olmaması nedeniyle yapılaşma düzensizdir ve altyapı eksiklikleri belirgindir. Vatandaşlar, mevcut arsalarında ruhsatlı konut yapamamakta, imar planı bulunmadığı için idare nezdinde resmi izin süreçlerini tamamlayamamaktadır” ifadeleri kullanıldı.

‘VAKIF’TA SÜREÇ BAŞLAYAMADI’
Vakıf köyü sahilinde dört ayrı parsel ve yerleşim bölgesi bulunduğuna dikkat çekilen raporda, “Tüm sahil bölgesi ‘Doğal Sit Alanı’ olup, çevresel etüt çalışmaları tamamlanmadığı için henüz imar planı hazırlıklarına başlanamamıştır. Köy halkı uzun yıllardır sahil şeridinde yapılaşma baskısı yaşamaktadır. Ancak planlama eksikliği nedeniyle hem hukuki belirsizlik hem de altyapı hizmetlerinden yoksunluk söz konusudur. Yaz aylarında artan nüfusla birlikte atık su, kanalizasyon ve çevre kirliliği sorunları daha görünür hâle gelmektedir” denildi.
KARAİNCİRLİ’DE KONTROLSÜZ YAPILAŞMA RİSKİ
Son olarak Karaincirli sahil bölgesine de değinilen raporda, “Karaincirli sahil bölgesi de 2021 yılında “Doğal Sit – Sürdürülebilir Koruma ve Kontrollü Kullanım Alanı” olarak ilan edilmiştir. Hâlihazır haritalar 28.09.2023 tarihinde onaylanmış, ancak taşkın ve DSİ görüşleri beklenmektedir. Karaincirli sahilinde yerleşim son yıllarda hızla artmış; ancak imar planı eksikliği nedeniyle yeni yapı ruhsatları düzenlenememektedir. Vatandaşlar yazlık konut ve ticari işletme yatırımlarını planlayamaz hâle gelmiştir. Bu durum köyün sosyal ve ekonomik gelişimini yavaşlatmakta, aynı zamanda kontrolsüz yapılaşma riski yaratmaktadır” ifadeleri kullanıldı.

‘İMAR PLANLARI İVEDİLİKLE TAMAMLANMALI’
Konuyla ilgili komisyon görüşlerine de yer verilen raporda şöyle denildi:
“Komisyonumuz, Enez ilçesine bağlı beş sahil köyünün tamamında imar planı eksikliğinin bölgesel kalkınma, çevre güvenliği ve vatandaşın yaşam kalitesi açısından ciddi bir sorun haline geldiğini tespit etmiştir. Yıllardır devam eden bu eksiklik, hem kamusal planlama zafiyetine hem de bireysel mağduriyetlere neden olmaktadır. Planı olmayan bölgelerde altyapı yatırımları geliştirilememekte, kanalizasyon ve atık sistemleri eksik kalmakta, tarım alanları ile yapılaşma sınırları karışmakta, vatandaşlar mülkiyet ve inşaat izinlerinde sürekli engellerle karşılaşmaktadır. Komisyonumuz, bu sorunların çözümü için imar planlarının ivedilikle tamamlanmasını, ancak bu süreçte doğa koruma dengesi, kıyıların kamusal kullanımı ve yerel halkın katılımı ilkelerinin mutlaka gözetilmesini önermektedir.
‘ENEZ KIYILARI GELECEĞE BIRAKILACAK DOĞAL MİRAS’
İmar planlarının tamamlanması halinde; vatandaşların mülkiyet hakları güvence altına alınacak, kaçak yapılaşma ve çevresel tahribat önlenecek, kıyılar halkın ortak kullanımında kalacak, altyapı, ulaşım ve sosyal donatı hizmetleri planlı biçimde geliştirilecektir. Komisyonumuz, sahil köylerinde planlama sürecinin hızlandırılmasını; bu planların çevreci, adil ve kamusal yararı önceleyen bir anlayışla yürütülmesini önemle vurgular.
Enez kıyıları yalnızca yapılaşma alanı değil, gelecek kuşaklara bırakılacak ortak bir doğal mirastır.”