Gönül UYANIKTIR
Petersburg, Rus Ortodoks inancının en büyük ve etkileyici yapılarına sahip 5 milyon nüfusu ile. Rusya’nın ikinci, Avrupa’nın 4’ncü büyük şehri. İmparatorluk mimarisinin hakim olduğu kentte, İtalyan tarzı mimariye de önemli ölçüde bir öykünme var. Çıkarılan yasalarla çok iyi korunmuş olan şehrin merkezinde hemen hemen her binanın her eserin bir öyküsü var.
KANLI KİLİSE TEHLİKE ALTINDA
St. Petersburg’daki görkemli yapıların çoğu genellikle şehrin merkezinde yer alıyor. Bunların en önemlilerinden biri Ortodoks Kilisesi Voskresenia Khristova Kilisesi ya da Kurtarıcının Kanlı Kilisesi… İnşaatı 1883’de Çar III. Aleksandr döneminde başlamış ekonomik nedenlerle 24 yıl sonra 1907’de tamamlanabilmiş. III’ncü Aleksandr’ın babası Çar II’ncİ Aleksandr anısına yaptırdığı katedral, Çarın, kilisenin yakınında suikast sonucu öldürülmesi ve o dönem Rus Devrimcileri ile olan çekişmelere sahne olmuş. Kilise, devrimcilik, milliyetçilik akımlarına karşıtlık nedeniyle, ‘Kırmızı’ boyanmış. İç ve dış cephesinde de kırmızı renk ağır basan kilise, yaklaşık 7.500 m² alana yayılmış.
“Griboedov Kanalı”nın kıyısına inşa edilen, temelinin hayli zayıfladığı, kanal ile temas eden kısımlarının yıprandığı ve tehlike altında olduğunu öğrendiğimiz ‘Kanlı Kilise’ (Voskresenia Khristova Kilisesi) St. Isaac Katedrali’nden sonra en önemli ve en tarihi olan ikinci mabet olarak gösteriliyor. Öldürülen Çar III’ncü Aleksandr’ın anıtı gibi görülmesi, devrimcilere karşı olarak milliyetçilik simgesi kırmızıya boyanması nedeniyle ana hedef olan Kilise 1917 Rus Devrimi’nden sonra; saldırılara uğramış ve ibadete kapatılmış.
40 YILDA TAMAMLANAN SAİNT İSAAC KATEDRALİ
Rusya’nın ve Petersburg’un en büyük Doğu Ortodoks Kilisesi, 19’ncu yüzyılda Rus İmparatoru I. Nikolay tarafından Dalmaçyalı Aziz Isaac’in adına inşa edilmiş. Şehrin en ikonik yapısı olan Katedral 1917 Devrimi sonrası dinî değerini yitirerek müze haline getirilmiş. Yaklaşık 4 bin metrekarelik bir alanı kapsayan katedral, Rusya’nın en önemli kubbeli yapılarından biri kabul ediliyor.
Dönemin en ünlü mimarları tarafından tasarlanan, inşaası 40 yıl süren ve 1858 yılında görkemli bir törenle açılan Saint Isaac Katedrali dini anlamını kaybetse de sanatsal ve kültürel konumunu günümüzde de koruyor.
KAZAN KATEDRALİ
Nevsky Bulvarı üzerinde bulunan Kazan Katedrali, (diğer ismi ile Meryem Ana Katedrali) Rus Ortodoks Kilisesine ait Meryem Ana’ya adanmış ve şehrin en görkemli yapılarından biri… Katedral, 62 metre yüksekliğe sahip ve iç mekânda Rusya’nın en ünlü sanatçılarının heykel ve ikonları bulunuyor. Katedral içinde devasa bronz kapılar İtalya’da bulunan vaftizhanedeki kapıların en iyi kopyası olarak değerlendiriliyor. Kazan Katedrali’nin diğerlerine göre son derece modern bir tasarıma sahip olduğu belirtiliyor.
Rusya’nın en kutsal mekanı kabul edilen Katedral 1801-1811 yıllarında, Roma ve Floransa Katedrallerinden esinlenerek Mimar Volonihin tarafından 96 sütunun taşıdığı geniş bir yarım ay şeklinde yapılmış. Katedralin iç cephesi gibi dış cephesi de büst, kabartma ve heykellerle donatılmış. Katedralin arka yüzü geniş çiçeklerle süslü insanların oturup dinlenebileceği bankların bulunduğu bir bahçeye açılıyor. Genellikle şehir turları ve serbest vakitlerimizden sonra aracımızı beklerken biz de bu parka konuk olduk. Çünkü tur otobüsleri merkezde duramıyor, sadece inip binmeye izin var. Katedralin çevresinde genç müzisyenler gitar çalıp şarkı söylüyor.
(SÜRECEK)