DOLAR 42,9496 0.04%
EURO 50,5565 -0.02%
ALTIN 6.073,851,52
BIST 11.154,990,04%
BITCOIN 37746410,76%
Edirne

AÇIK

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

19 okunma

Ranta karşı Keşan barikatı!

Keşan Kent Konseyi Başkanı Dr. Uğur Özdağlı, Keşan Kent Konseyi olarak, geride bıraktıkları bir yılı sadece bir faaliyet dönemi olarak değil, bu kentin doğasını, sosyal dokusunu ve laik geleceğini koruma altına aldıkları bir direniş yılı olarak değerlendirdiklerini bildirdi.

ABONE OL
30 Aralık 2025 14:29
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Geçerli görselin alternatif metni yok. Dosya adı: kesan-kent1.jpg

Keşan Kent Konseyi Başkanı Dr. Uğur Özdağlı, Keşan Kent Konseyi olarak, geride bıraktıkları bir yılı sadece bir faaliyet dönemi olarak değil, bu kentin doğasını, sosyal dokusunu ve laik geleceğini koruma altına aldıkları bir direniş yılı olarak değerlendirdiklerini bildirdi.

Dr. Özdağlı, Keşan Kent Konseyi’nin 2025 yılını değerlendirdiği,aynı zamanda faaliyetleri hakkında bilgileri de özetlediği yeni yıl mesajında şunlara yer verdi:

RANTA KARŞI KEŞAN BARİKATI

“Keşan Kent Konseyi olarak, geride bıraktığımız bir yılı sadece bir faaliyet dönemi olarak değil, bu kentin doğasını, sosyal dokusunu ve laik geleceğini koruma altına aldığımız bir direniş yılı olarak değerlendiriyoruz. Kuşatılmak istenen yaşam alanlarımızdan, gasp edilmeye çalışılan demokratik haklarımıza kadar her cephede halkın sesi, kentin vicdanı olduk.

Yeri geldi; ağacın, ormanın sesi olduk. Yeri geldi, konuşamayan sokak hayvanlarının yerine haykırdık. Derdini anlatamayan meraların, susuz bırakılan toprağın, zehirlenen suyun sözcülüğünü üstlendik. Elimizden tutan çocukların geleceği, görmezden gelinen engelli yurttaşlarımızın çığlığı olduk. Bu kentte sesi bastırılmak istenen ne varsa, onu duyulur kılmayı görev bildik.

DOĞANIN TALANINA KARŞI TAVİZSİZ MÜCADELE

Toprağımızı ve suyumuzu sermayenin insafına terk etmedik: Karlıköy ve Yeşilköy’de patlatmalı taş ocaklarının yarattığı yıkıma karşı köylümüzün yanında saf tuttuk.  KocahıdırMerası’nı GES projelerinden, Boztepe, Kılıçköy, Türkmen ve Akçeşme’nin sulak arazilerini “jeotermal” adı altındaki el koyma girişimlerinden korumak için gövdemizi siper ettik.  Lalacık köyünün dibine kadar sokulan kömür işletmelerine karşı yaşam hakkını savunduk. Enez Gala Gölü’nden Büyük Evren’e, Karaincirli’den Çataltepe’ye kadar bölgemizi kuşatan denetimsiz RES projelerine karşı belediyelerimizle ortaklaştık, davalarımızı açtık.

SAHİLLER HALKINDIR, PAZAR MALI DEĞİLDİR!

Erikli ve Mecidiye sahillerinin belediye aracılığıyla pazarlanarak halkın denize ulaşım hakkının gasp edilmesine karşı en gür sesle ‘Dur’” dedik. Kıyılarımızın ranta kurban edilmesine izin vermeyeceğimizi, hukuki ve toplumsal her platformda ilan ettik.

YAŞAMIN HER ALANINDA SAVUNMA

Sadece toprağı değil, yaşamın kendisini de savunduk:  Kadına ve çocuğa yönelik her türlü şiddet, yağma ve saldırı karşısında sarsılmaz bir kale olduk. Şiddete karşı adaletin takipçisi, mağdurun sesi olduk.  Sokak hayvanlarının yaşam haklarını savunduk; ‘uyutma’ adı altındaki katliam girişimlerine karşı, her canlının bu kentte güvenle yaşama hakkı olduğunu hatırlatan etkinlikler ve savunma hatları kurduk.

LAİK EĞİTİM VE DEMOKRATİK HAKLAR

Geleceğimizin teminatı olan çocuklarımızın karanlığa itilmesine seyirci kalmadık:  Laik ve bilimsel bir eğitim için verilen mücadeleye tam destek verdik, bu bilinci diri tutacak etkinlikler planlayarak Cumhuriyet değerlerinin savunucusu olduk.  Seçilmiş başkanların hukuk gaspıyla zindanlara atılmasına karşı çıkarak, milli iradenin ve demokrasinin yanında durduk.  Talan düzeni altında ezilen emeklilerimizin ve çalışanlarımızın ekonomik hak arayışlarında en ön safta yerimizi aldık.

ÖRGÜTLÜ MÜCADELE

Yerel demokrasiyi kağıt üzerinde bırakmadık; sokağa, mahalleye, hayata indirdik. Yeni kurduğumuz mahalle meclislerimiz aracılığıyla, yıllardır ötelenen altyapı sorunlarını, çevre kirliliğini, ulaşım ve yaşam güvenliği taleplerini doğrudan yerel yönetime taşıdık. Sessiz kalması beklenen mahalleleri konuşturduk; yurttaşı dinleyen değil, yurttaşla hesap veren bir yönetim anlayışını zorladık. Sorunları dile getirmekle yetinmedik, çözümün takipçisi olduk.

Kadın Meclisimiz, ‘emeğe saygı’ ilkesini bir slogan olmaktan çıkarıp somut bir dayanışmaya dönüştürdü. Ev içine sıkıştırılmak istenen kadın emeğini görünür kıldık; üretmek isteyen, ayakta durmak isteyen, kendi hayatı üzerinde söz kurmak isteyen onlarca kadının küçük de olsa düzenli gelir elde etmesine aracılık ettik.

Bu yalnızca ekonomik bir katkı değil; kadınların özgüvenini, toplumsal varlığını ve dayanışma gücünü büyüten politik bir adımdır.

Biz biliyoruz ki; rant düzeni yoksulluğu derinleştirir, kadınları ve çocukları daha kırılgan hale getirir. Bu nedenle mücadelemiz yalnızca doğayı değil; emeği, eşitliği ve onurlu yaşam hakkını da kapsar. Keşan’da mahalleler susturulamaz, kadın emeği yok sayılamaz. Bu kentte söz de karar da halkındır.

SON SÖZÜMÜZ

Keşan Kent Konseyi, bu kentin her sokağında, her merasında ve her kıyısında halkın örgütlü gücüdür. Bizler; ağacın dalını, denizin mavisini, kadının gülüşünü ve çocuğun laik eğitim hakkını korumak için bir barikat kurduk. Bu barikat, talan düzeni son bulana dek yıkılmayacaktır! Keşan bizim, mücadele hepimizin!”

    En az 10 karakter gerekli