‘Kahveyi taşırdılar!’

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Eğitim İş Edirne Şubesi Başkanı Nedim Zobar, konuya ilişken ‘Kahveyi taşırdılar!’başlıklı açıklamasında, “Riskli olarak nitelendirilen her bir öğrenciyi yakından takip etmek, Riskli öğrencilerden başlayarak hane ziyaretlerinin gerçekleştirilmesi, Ders saatleri dışında öncelikle sosyo-ekonomik yönden dezavantajlı gruplar içerisinde yer alan velilerin, sonrasında sosyo-ekonomik yönden normal gruplar içerisinde yer alan öğrenci velilerinin tamamının evlerinde ziyaret edilmesi de var” diyerek şunları kaydetti:
“Bu projede öğrenci ve velilerin okula aidiyet duygularının gelişmesi; okula devam oranın artması ile birlikte okul terki oranlarının azaltılması beklenmektedir.
Gelin görün ki projenin birçok paydaşı olmasına rağmen sorumluluk öğretmenlere yüklenmiştir. Sözde gönüllülük esasına göre yapılan bu projeye katılım için çeşitli idari baskılar ile öğretmenler zorlanmaktadır. Eğitim-İş olarak projenin başlangıcında çekincelerimizi dile getirip uyarılarda bulunduk. Gönüllülük esasına dayalı olan projelerde hiçbir öğretmenin mesai saatleri dışında çalışmaya zorlanmaması gerektiğini belirttik. Dezavantajlı bölgelerimizde bu proje çalışmasının zorluklar getireceği ve ziyaretçilere olumsuz etkileri olabileceği sendikamız tarafımızdan defalarca dile getirildi. Başöğretmenimiz Mustafa Kemal Atatürk ‘ ün dediği gibi ‘Tatbik eden, uygulayan, karar verenden daima daha kuvvetlidir.’ Öğretmenlerin, eğitim çalışanlarının, eğitim- öğretim iş kolunda örgütlü sendikaların görüşü alınmadan gerçekleştirilecek projelerden sonuç alınamayacağı ortadadır. Öğretmenlerin ev ziyaretleri yaparak tüm sorunların çözüleceği mi düşünülüyor!
Öğretmenlik uzmanlık mesleğidir. Öğretmenler almış oldukları eğitimin üzerine bilgi birikimlerini ve deneyimlerini de ekleyerek öğretmen- veli, öğretmen-çevre, öğretmen-öğrenci ilişkileri çerçevesinde eğitim öğretimdeki aksaklıkları, olumsuzlukları zaten gidermeye çalışan programlar uygulamaktadır.
Uyarılarımıza ve öğretmenlerimizin tepkilerine rağmen devam ettirilen bu projede maalesef ki kahve taştı. Geçen hafta üzülerek öğrendik ki İpsala ilçemizde bu proje kapsamında ev ziyaretine giden kadın bir öğretmenimiz darp edilmiş, tehditlere maruz kalmış. Şimdi bu öğretmen arkadaşımızı kim koruyacak? Okuluna nasıl gidecek sınıfına nasıl girecek? Hiçbir şey olamamış gibi aynı ortamda nasıl öğretmenliğine devam edecek? Sırada hangi öğretmen var? Öğretmenin saygınlığı böyle mi korunacak. Amaç devamsızlığın düşürülmesi ise kanuni yaptırımlar var. Konu aile ise Aile ve Sosyal Hizmetler Müdürlüğü var. Konu asayiş ise kolluk kuvvetlerimiz var. İl, İlçe Milli Eğitim Müdürlükleri, müdür yardımcıları, okul/kurum müdürleri var, niye her şey öğretmenlerimizden bekleniyor?
Sendikal mücadelemizde önderimiz Fakir Baykurt’un ‘Öğretmen yalvarmaz, öğretmen boyun eğmez, öğretmen el açmaz, öğretmen ders verir.’ sözü unutulmamalıdır.
Eğitim-İş olarak meslek onurumuza sahip çıkmaya ve emeğimizin değeri için mücadele etmeye devam edeceğiz. Unutulmamalıdır ki öğretmenin itibarlı olmadığı bir ülkede eğitimin de itibarı olmaz.”