DOLAR 38,0008 0.05%
EURO 41,7347 0.1%
ALTIN 3.694,59-0,42
BIST 9.438,170,62%
BITCOIN 2988457-4,49%
Edirne

HAFİF YAĞMUR

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

25 okunma

‘Hukuka olan güven sarsılıyor’

Edirne Barosu Başkanı Gökhan Karakoç, İstanbul Barosu hakkında verilen 'görevden alma' kararı ile birlikte son dönemde hukuk devleti ilkesiyle bağdaşmayan, yargının tarafsızlığını ve bağımsızlığını ihlal eden hukuka aykırı çok sayıda uygulamaya tanıklık edildiğini dile getirerek, "Mahkemelerin, hukukun temel ilkelerine ve yerleşik içtihada aykırı şekilde verdiği kararlar, yurttaşların hukuka olan güvenini derinden sarsmaktadır. Bu gelişmeler, yargının siyasi çatışma ve çekişmelerin etkisine açık hâle getirildiği, hukuk güvenliğinin ortadan kalktığı ve keyfi uygulamaların olağanlaştığı bir sürecin parçası olarak görülmektedir" dedi...

ABONE OL
7 Nisan 2025 16:42
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Olgay GÜLER

Edirne Barosu Başkanı Gökhan Karakoç, İstanbul Barosu hakkında verilen ‘görevden alma’ kararı ile birlikte son dönemde hukuk devleti ilkesiyle bağdaşmayan, yargının tarafsızlığını ve bağımsızlığını ihlal eden hukuka aykırı çok sayıda uygulamaya tanıklık edildiğini dile getirdi.

 Edirne’de, 5 Nisan Avukatlar Günü dolayısıyla Atatürk Anıtı’nda tören düzenlendi. Törene kendisi de avukat olan Edirne Belediye Başkanı Filiz Gencan Akın, Edirne Barosu Başkanı Gökhan Karakoç ve çok sayıda avukat katıldı. Anıta çelenk sunulan törende, saygı duruşunda bulunulup, istiklal marşı okundu. Edirne Barosu Başkanı Gökhan Karakoç, Avukatlar Günü dolayısıyla yaptığı konuşmada, Türkiye’de hukuki anlamda yaşanan gelişmelere dikkat çekti.

‘HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜNÜ KORUMA SORUMLULUĞUYLA HAREKET EDİYORUZ’

Savunmanın bağımsızlığı ve hukukun üstünlüğü için görevlerinin başında, sorumluluklarının farkında olduklarını söyleyen Karakoç, “5 Nisan Avukatlar gününde mesleğimizin onurunu ve hukuk devletinin temel ilkelerini savunma kararlılığımızın altını bir kez daha çiziyoruz. Avukatlar, yalnızca bireylerin haklarını değil, aynı zamanda hukukun üstünlüğünü, adil yargılanma hakkını ve demokratik toplum düzenini koruma sorumluluğunu taşımaktadır. Hukuk devleti ilkesinin aşındığı, yargının bağımsızlığının zedelendiği ve savunma makamının sistematik biçimde baskı altına alınmaya çalışıldığı, avukatlık mesleğinin icrasını zorlaştıran hukuki, ekonomik ve sosyal engellerin giderek arttığı bir ortamda; savunma hakkını, meslek örgütlerimizin bağımsızlığını ve hukukun üstünlüğünü koruma sorumluluğuyla hareket ediyoruz” dedi.

‘İSTANBUL BAROSU’NUN GÖREVDEN ALINMAK İSTENMESİ HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜNE AYKIRI’

Hukuk devleti ilkesinin bağımsız savunmanın varlığıyla mümkün olduğunu belirten Karakoç, “Savunma makamını temsil eden avukatların serbestliği Avukatlık Kanunu’yla; avukatların meslek örgütü olan Baroların özerkliği ise Anayasa’nın 135’nci maddesi çerçevesinde kamu kurumu niteliğindeki meslek örgütlerinin demokratik meşruiyetini ve kendi organlarını serbestçe oluşturma hakkıyla teminat altına alınmaktadır. Bu teminatlar, avukatlık mesleğinin bağımsız icrasının yanı sıra, bağımsız yargının ve adil yargılanma hakkının korunmasının da ön şartıdır. Bu doğrultuda, İstanbul Barosu Genel Kurulunun iradesiyle göreve gelen Başkan ve Yönetim Kurulu üyelerinin, mesnetsiz iddialara dayanılarak, hukuka aykırı bir kararla görevden alınmak istenmesi, hukukun üstünlüğü ve bağımsız yargı ilkelerine açıkça aykırıdır. Bu, yalnızca bir Baro yönetimine yönelik tasarruf olmanın ötesinde, tüm baroların kurumsal özerkliğine, savunma makamının bağımsızlığına ve hukukun üstünlüğüne yönelik ağır bir müdahale niteliği taşımaktadır. Zira Barolar, yalnızca meslek örgütleri değil, aynı zamanda demokratik toplum düzeninin teminatı olan avukatlık mesleğinin icrasını güvence altına alan anayasal kurumlardır. Avukatların mesleki faaliyetleri nedeniyle yargısal ve idari baskılara maruz bırakılması, kamu gücünü elinde bulunduran merciler tarafından meslek örgütlerinin işlevsiz hâle getirilmeye çalışılması, Baroların kanundan kaynaklı görevlerini yerine getirmelerine ilişkin işlemlerinin dahi hukuki ve cezai yaptırımlara konu edilmesi asla kabul edilemez” şeklinde konuştu.

‘YURTTAŞLARIN HUKUKA OLAN GÜVENİ DERİNDEN SARSILIYOR’

Karakoç, son dönemde hukuk devleti ilkesiyle bağdaşmayan, yargının tarafsızlığını ve bağımsızlığını ihlal eden hukuka aykırı çok sayıda uygulamaya tanıklık edildiğini dile getirerek, “Son dönemde, hukuk devleti ilkesiyle bağdaşmayan, yargının tarafsızlığını ve bağımsızlığını ihlal eden, yürütmenin yargı süreçlerine doğrudan müdahale ettiği duygusunu güçlendiren hukuka aykırı çok sayıda uygulamaya tanıklık edilmektedir. Bu süreçte doğrudan siyasi sonuçlar doğuran işlemleri nedeniyle, yargının siyasi saiklerle hareket etmeye zorlandığı izlenimi doğuran; kişilerin ve avukatların ifade özgürlüğü, toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı gibi anayasal haklarını açıkça ihlal eden gelişmeler yaşanmaktadır. Mahkemelerin, hukukun temel ilkelerine ve yerleşik içtihada aykırı şekilde verdiği kararlar, yurttaşların hukuka olan güvenini derinden sarsmaktadır. Bu gelişmeler, yargının siyasi çatışma ve çekişmelerin etkisine açık hâle getirildiği, hukuk güvenliğinin ortadan kalktığı ve keyfi uygulamaların olağanlaştığı bir sürecin parçası olarak görülmektedir. Avukatlar olarak, hukuka aykırı süreçlere karşı hukukun üstünlüğünü, adil yargılanma hakkını ve savunma özgürlüğünü koruma mücadelemizi kararlılıkla sürdürüyoruz, sürdüreceğiz” diye konuştu.

‘MESLEĞİN TOPLUMSAL İŞLEVİ ZAYIFLIYOR’

Avukatlar, ağırlaşan ekonomik-sosyal koşullar ve uğradıkları saldırılar nedeniyle de ciddi bir varoluş mücadelesi vermek zorunda bırakıldığını söyleyen Karakoç, “Özellikle mesleğin ilk yıllarında bulunan genç avukatlar, öngörüsüzce açılan hukuk fakültelerinin yarattığı nicelik sorunu ve kamu kaynaklarının adaletsiz bir şekilde dağıtılmasıyla birlikte büyük bir ekonomik çıkmazın içine sürüklenmektedir. Ekonomik güvenceden mahrum bırakılan stajyer avukatların, imtiyaz değil eşitlik talep eden kamu avukatlarının, her yaş ve kıdemden serbest avukatların yaşadığı gelecek kaygısı, savunma makamının yargı sistemindeki rolünün etkisizleşmesine yol açmaktadır. Unutulmamalıdır ki, savunma hakkının etkin kullanılamadığı bir sistemde, adil bir yargılamadan da söz edilemez. Bağımsız savunma, yalnızca bireysel bir hak değil, toplumun hak arama özgürlüğünün temel güvencesidir. Ancak mevcut ekonomik ve sosyal koşullar, avukatları güvencesizliğe mahkûm ederek, mesleğin toplumsal işlevini zayıflatmaktadır” ifadelerini kullandı.

Görevlerinin başında ve sorumluluklarının farkında olduklarının altını çizen Karakoç, “Yargının bağımsızlığının yok edilmesine, Baroların seçilmiş organlarının görevlerine yargı müdahalesiyle son verilmesi çabalarına ve hukukun üstünlüğünün zedelenmesine karşı meslek onurumuzu ve toplumun adalete olan inancını koruma kararlılığımızı bir kez daha vurguluyoruz. Meslektaşlarımıza ve tüm kamuoyuna duyurmak isteriz ki, bağımsız savunmanın, özgür ve kararlı temsilcileri olarak buradayız; görevimizin başında, sorumluluğumuzun farkındayız” dedi.

    En az 10 karakter gerekli


    HIZLI YORUM YAP

    SON DAKİKA HABERLERİ