Gülçavuş toz duman!

1

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

            İsmail DEMİRAY

            Saros Körfezi sahilinde Gülçavuş ve Sultaniçe köylerinde yapılan alt yapı çalışmaları sonunda sahile inen ana ve siteler arasındaki ara yollarda yapılan uygulamalar sonunda oluşan yoğun toz bölgeye bayram tatili nedeniyle gelen site sahipleri ve misafirlerini isyan ettiriyor. Geçtiğimiz yıl başlayan alt yapı çalışmaları nedeniyle kış sezonu boyunca çamurla yapılan mücadele yaz sezonunun gelmesiyle yerini tozla mücadeleye bırakmış durumda bulunuyor. Sezon açılışından önce yetkili kurumların yolların onarılması için hiçbir çalışma yapmadığından yakınan çevre sakinleri tam sezon başladığında yapılan çalışmalar sonunda yollara dökülen malzemeler nedeniyle tozdan, dumandan adeta camlarını açamaz duruma geldiklerinden söz ediyor. Sahile inen yol üzerinde görüştüğümüz bir işletmeci; “İnanılır gibi değil ama ana yolun üzerindeki asfaltın üzerine toprak yol inşa ettiler. Asfaltın kenarındaki alt yapı çalışmaları sonunda oluşan eksikliğin giderilmesi için geldiklerinde yollar onarılacak diye sevinmiştik, ama şu anda çok daha kötü durumdayız, asfaltın üstü bile toprak yol olduğu gibi tozdan mekanlarımızı kullanamaz olduk” şeklinde konuştu.

ÇADIRLAR VAR TUVALET VE DUŞ YOK

            Bir diğer şikayet konusu bayram nedeniyle sahillerde oluşan yoğunluğa karavancıların ve çadırcıların sahile ve sahile çok yakın yerlerde kamp kurmaları ve yılın büyük bir bölümünü burada günlük olarak geçiren bölge sakinlerinin sahilden faydalanmakta sıkıntı çekmeleri. Sahilde yaşayanların şaşkınlıkla izledikleri merak ettikleri konu ise çadırların sahile, denize sıfır bir şekilde kurdukları çadırlarda tuvalet ve duş ihtiyaçlarını nasıl giderdikleri yönünde. Şu anda Gülçavuş sahilinde çadır ve karavanlarla kamp kuranlar için ne tuvalet, ne de duş alma imkanları bulunmaması dikkat çekiyor. 20 yıldır yaz dönemlerini sahilde konaklayarak geçiren bir yazlıkçı; “Her yıl biraz daha fazla çadır ve karavan konaklaması başladı sahilimizde. Sahiller halkındır katılıyorum ama bu kadarı da fazla artık. Sahile sıfır çadır kuruluyor, duş, tuvalet yok, bu insanlar nereye yapıyorlar tuvaletlerini? Bunlara müdahale edecek, yasaları uygulayacak yetkililer yok mu bu ülkede diye merak ediyorum:”

ALT YAPIDA SORUNLU BAŞLANGIÇ

            Üstteki sorunların yanında alt yapıda büyük yol alınmasına karşın sorunların bitmemesi ve kamu kurumlarının kanalizasyon, su bağlantı ücreti için istedikleri ücretler sahilde yaşayanların canını yakıyor. Su bağlantılarının daha tam olara bitirilmemesine karşın, kanalizasyon bağlantılarının yapıldığı, yapılmaya devam ettiği, sistemin çalışır durumda olmasına karşın son bir haftadır Güloba sitesinin altındaki pompamın yetersiz kalması sonunda Edirne İl Özel İdaresi kurumuna ait bir vidanjörün sürekli olarak burada çalışma yapması ilgi ile izlenirken endişelere de neden oluyor.

Su ve kanalizasyon bağlantı ücreti için istenen depozitonun 5 bin lira gibi bir rakamda olmasının yanında geçen yıl 700 lira olarak ödenen çöp vergisinin bu yıl bin 100 liraya çıkarılması, su bağlantısı yapıldıktan sonra suyun metre küpünün 50 liradan 25 liraya çekilmesine karşın yine de yüksek bir ücret olarak görülmesine neden oluyor.

En çok da atık su bedeli adı altında istenen yıllık (önce 6 bin liraydı) üç bin liranın, üstelik her yıl bunun devam edecek olması, üstelik bunun uzun yıllar boyunca sürecek olması bölgeye yaşayanların endişe duymalarına ve kamuya olan güvenin yitirilmesine neden oluyor.

Görüştüğümüz bir site yöneticisi yaptığı açıklamada; şunları söyledi:

“Bütün sitelerden hane başına 15 bin lira ödeme yapılmasını, bu paranın bir defaya mahsus yapıldığını, bunun vatandaş/devlet işbirliğini kapsayan bir pilot proje olduğunu, projenin diğer bölümünün devletçe karşılanacağını belirttiler bizlere. Bizlerde üyelerimize bunları açıkladık, ikna ettik üyelerimizi ve gününde yatırdık paralarımızı. Kanalizasyon bağlantısını yapmak için arıtma sistemlerimizi devreden çıkardık ve bağlantılarımızı yaptık. Bir süre sonra su ve kanalizasyon depozito ücreti olarak 5 bin lira istendiğini hayretle gördük. Türkiye’nin hiçbir yerinde böyle bir rakam yok ortada, neye dayanarak isteniyor bu rakamlar bilemiyorum. Çöp vergisi için geçen yıl hane başın ödediğimiz 700 lira yerine bu yıl ilk faturalarımıza yansıyacak olan 1100 lira gibi bir rakam çıktı karşımıza. Suyun metreküpü olarak da 25 lira gibi üst seviyeden bir rakam ödeyeceğiz.

DEVLET ÖDEDİĞİ PARAYI BİZDEN GERİ İSTİYOR GİBİ

Ama en büyük sürprizi de su bağlantısı için gidenlerden öğreniyoruz ki Köylere Hizmet Götürme Birliği ödediğimiz su bedelinin yanında ‘Atık su bedeli’ olarak aylık 250 lira ücret istiyor. Yasalara göre bildiğimiz kullandığınız suyun yüzde ellisi gibi bir ücret ödenir atık su ücreti olarak. Bizden bu 250 liralar su kullansak da kullanmasak da, yazlığımıza gelsek de gelmesek de isteniyor.

Birçok komşumla konuşuyoruz bunun bir açıklamasını bulamıyoruz. Aklımıza şu geliyor, bu projede harcanan para normal beklenen rakamların üzerine çıkmış proje esnasında. Acaba bu aradaki farkın çıkarmak için devletimiz bizden bunun için mi atık su bedeli adında yıllarca ödeyeceğimiz, hem de bu yıl aylık 250 lira olmasına karşın önümüzdeki yıllarda ne kadar zamlanacağını bilemeyeceğimiz rakamları istemekte. Hani vatandaş/devlet olarak birlikte yapacaktık, hani bir defaya mahsustu bizim 15 bin lira gibi ödediğimiz para?”