Uzun süredir Enez’le ilgili bir şeyler yazmadığım için ‘unuttun’ diyerek sitem edenler var haklı olarak.
Haklılar çünkü Enez sevdalısı olan herkes buradan haberler bekliyor.
Ancak, bir türlü yazılarımı haftada iki güne çıkaramadığım ve şuan orada olmadığım için bende yazamıyorum.
Ama bugün, geçen yıl Eylül ayında düzenlenen Enez Sempozyumu’nda sunumunu yaptığım bildirimin sonuç bölümünden bir şeyler paylaşarak Enez’i yad etmek istedim bir kez daha.
İnşallah bir şeyler yapılır.
İşte, o bildirimin sonuç bölümünden bir bölüm;
**
Enez Antik Kenti, zengin kültürel mirası, kendi kendini temizleyen pırıl pırıl denizi ve altın değerinde kumu ile önemli bir turizm potansiyeline sahiptir.
Bu nedenle Enez’in turizm değerleri, yapılaşma ve çevre sorunları, balıkçılık gibi konuların etkili bir şekilde ele alınması gerekmektedir.
Kültürel mirasın korunması, turistik potansiyelin iyi değerlendirilmesi ve sürdürülebilir kalkınmanın sağlanması, Enez’in geleceği için kritik öneme sahiptir.
Kültürel mirasın turizmle buluşturulması, Enez Antik Kenti’nin korunması ve bu zengin kültürel mirasın gelecek nesillere taşınması temel hedefler olmalıdır.
Avrupa’dan girişte en yakın turizm beldesi olan Enez daha fazla desteklenmeli, bir an önce eksiklikleri tamamlanarak ‘Cittaslow’ kenti olarak “sakin şehir” ağına dahil edilmelidir.
Enez sahilinde yaşayan bilhassa tansiyon ve kanser hastalarının yaşam süresinin uzadığı sıkça konuşulan bir konu olduğundan, sağlık turizmi açısından da ayrıca incelenmeli, gerekirse Enez sahilinde araştırma ve tedavi amaçlı bir sağlık merkezi kurulmalıdır.