Canlar için AYM’ye çağrı!

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Olgay GÜLER

Edirne’de hayvan hakları savunucuları tarafından ‘Hayvanları Koruma Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’ne karşı 187 gündür süren eylem kapsamında, Saraçlar Caddesi’nde bir araya gelen sivil toplum örgütü temsilcileri, Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) yasayı iptal etmeleri yönünde çağrıda bulunuldu.

Edirne’de 187 gün önce ‘Hayvanları Koruma Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’ne karşı başlatılan imza kampanyası devam ederken, Saraçlar Caddesi’nde buluşan hayvan hakları savunucuları, AYM’ye yasanın iptal edilmesi yönünde çağrıda bulundu.

Topluluk adına basın açıklaması 22 Dost Eli Derneği Başkanı Tomris Gizem Çokgezer okudu.

https://www.instagram.com/reel/DFcfVRouSg6/?utm_source=ig_web_copy_link&igsh=MzRlODBiNWFlZA==

‘EN ÖNEMLİ İLK ADIM ETKİN KISIRLAŞTIRMA’

Çokgezer, 2 Ağustos’ta yürürlüğe giren yasa tasarısının sokak hayvanın popülasyonuna ilişkin çözüm getirmeyeceğini her fırsatta dile getirdiklerini belirterek, “Dolayısıyla yasa değişikliğine ilişkin sunulan tüm gerekçelerin artacağını belirttik. 2 Ağustos’tan bugüne popülasyonun tüm üzücü sonuçlarının ve hayvanlara yönelik katliam ve şiddetin de artmaya devam ettiğini hep birlikte görüyoruz. Hayvanların popülasyonunun kontrol edilmesinde gerekli adımlar, etkin kısırlaştırma ve etkin kamu denetimi sisteminin uygulanarak, hayvan üretim/satışının yasaklanması, terk etme ve şiddet fiillerine cezai yaptırımlar getirilmesidir. En önemli ilk adım, etkin kısırlaştırmanın düşük maliyetli, uygulanabilir ve kapsayıcı bir anlayışla sürdürülebilir hale getirilmesidir” dedi.

‘KATLİAMLARLA DOLU BİR 6 AY GEÇİRDİK’

2 Ağustos’tan itibaren yasanın teknik olarak uygulanması imkansız maddeleriyle şehirlerdeki bakımevlerindeki popülasyonun arttığının gözlemlendiğini kaydeden Çokgezer, “Sonuç olarak; popülasyonun arttığı, her gün katliamlarla dolu bir 6 ay geçirdik. Geçtiğimiz 6 ay bizlere, hayvan nüfusunun durdurulamayacak bir şekilde artmaya başladığının göstergesidir. Bu süre içerisinde Ocak ayı henüz bitmediği için sayılmamasına rağmen, başladığımız günden bu yana toplamda 11.129 imza toplanarak meclise gönderildi.  Bizler bir an önce bu yasanın geri çekilerek, yeni bakımevleri kurmak yerine bu bütçelerle mevcut bakımevlerinin hastane gibi hizmet verebilecekleri şekilde veteriner hekim ve eğitimli personel sayısının artırılması, tıbbi donanımlarının güçlendirilmesi, Türkiye genelinde nüfusa bakılmaksızın 1080 ilçe ve beldede, köylere de hizmet verecek şekilde 1 dönüm arazi üzerine kurulu 2 konteyner ve 12 bölmelik alanlardan oluşan; uygulanabilir, sürdürülebilir ve düşük maliyetli Kısırlaştırma ve İlk Yardım Üniteleri’nin kurulması ve kısırlaşan hayvanların bir haftalık iyileşme süreçlerinin ardından alışık oldukları alanlara bırakılması, kısırlaştırıldıktan sonra yerine bırakılan hayvanların sürüleşmeyecekleri şekilde belediyeler tarafından tedbirlerin alınması, tekrar alındığı yere bırakamayacağımız engelli ve davranış bozukluğu geliştirerek saldırganlaştırılmış hayvanların rehabilite edilerek barındırılacakları bölgesel İyileştirme Alanlarının kurulması, hayvan üretim/satışı, terk etme ve şiddet fiillerine cezai yaptırım getirilmesi, kamu tarafından 20 senedir yapılmayan etkin denetimin merkezden sağlanarak yerel yönetimlerin görev ve sorumluluklarını sürdürmesi sağlanmalıdır” diye konuştu.

‘YASA GERİ ÇEKİLMELİ’

AYM’den yasayı iptal etmesini beklediklerini ifade eden Çokgezer, “Bu önlemlerle, haftada 10 kısırlaştırmanın yapılabileceği ünitelerde ilk sene 500 bin köpeğin,  2023 yılında 260 bin köpeğin kısırlaştığı 320 bakımevinin kısırlaştırma kapasitelerinin iki katına çıkarılarak 500 bin köpeğin, 11 bin özel klinik ve 29 veterinerlik fakültesinin desteği alınarak 500 bin köpeğin kısırlaştırılıp aşılanarak yıllık toplam kısırlaştırma kapasitesinin 1.5 milyona çıkarılması ile ilk sene üreme, ikinci sene ise popülasyon kontrolü sağlanabilir.  Bu somut gerçekler ışığında Anayasa Mahkemesi’nin yasayı iptal etmesi ve Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin konunun ana öznesi olan sivil toplum kuruluşları, veteriner hekimler, üniversiteler, hukukçular, belediyeler ve diğer bileşenlerle görüşüp popülasyon kontrolünün sağlanacağı şekilde düzenlenerek kanunlaştırılması talebimizdir” şeklinde konuştu.