DOLAR 39,7587 -0.36%
EURO 46,6206 -0.6%
ALTIN 4.202,650,06
BIST 9.901,695,28%
BITCOIN 4278068-0,91%
Edirne
33°

PARÇALI AZ BULUTLU

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

12 okunma

Baro’dan ‘zeytinlik’ mücadelesi!

Edirne Barosu Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu, ülke genelinde zeytinlikleri madencilik faaliyetlerine açacak, TBMM’de komisyonda kabul edilen ‘Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifine’ karşı basın açıklaması yaparak tepki gösterdi… Komisyon Başkanı Coşkun Molla, teklifin bu haliyle yasalaşması halinde geri dönülemez çevresel tahribatlar meydana gelebileceği gibi hukuk devleti ilkesinin de büyük zarar göreceğine dikkat çekti… Edirne Barosu Başkanı Gökhan Karakoç da, zeytinliklerden çıkarılması hedeflenen madenlerin insan karnını doyurmayacağının altını çizerek, “Zeytin, bu dünyadaki cennettir ve zeytin altından da, diğer madenlerden de daha kıymetlidir” dedi…

ABONE OL
30 Haziran 2025 14:42
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Olgay GÜLER

Edirne Barosu Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu, ülke genelinde zeytinlikleri madencilik faaliyetlerine açacak, TBMM’de komisyonda kabul edilen ‘Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifine’ karşı basın açıklaması yaparak tepki gösterdi.

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu’nda 20 Haziran’da kabul edilen “Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” (torba kanun), kamuoyunda tepki toplamaya devam ediyor. Edirne Barosu Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu üyeleri, zeytinliklerin madencilik faaliyetlerine açılmasının yolunu açan kanuna tepki amaçlı Edirne Barosu önünde toplanarak basın açıklaması gerçekleştirildi. Açıklamada teklifin TBMM’de yasalaşmaması gerektiğine dikkat çekilirken TBMM komisyonunda köylüler ve avukatların toplantıya alınmayarak darp edilmesine de tepki gösterildi.

‘TOPLUMUN DEĞİL BİR AVUÇ ŞİRKETİN ÇIKARLARI GÖZETİLECEK’

Baro önündeki açıklamayı Edirne Barosu Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu Başkanı Coşkun Molla okudu. TBMM komisyonunda yasanın hukuka aykırılığıyla ilgili görüşlerin sunulmasına rağmen, teklifin kabul edildiğini belirten Molla, “Ormanlar, zeytinlikler, meralar, tarım arazileri ve korunan doğal alanlar, 2004 yılından bu yana madencilik ve enerji projelerine belli şartlarla açılmışken bu teklif ile meralar, tarım alanları, doğa koruma bölgeleri maden bölgesi olarak düzenlenmiştir. Ayrıca Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) süreçlerinde kısaltmalar ve hatta fiilen devre dışı bırakmalar gündeme gelmektedir. Teklif, Anayasa’nın çevrenin korunmasına ilişkin 56. maddesi ile devlet ormanlarını koruma yükümlülüğünü düzenleyen 169. maddesi başta olmak üzere temel çevre hükümleriyle çelişen düzenlemeler içermektedir. Tek bir torba kanun ile Maden Kanunu’nu, Zeytincilik Kanunu’nu, Mera Kanunu’nu, Orman Kanunu’nu ve Çevre Kanunu’nun ilgili maddelerini hükümsüz kılacak bu teklif, eğer TBMM Genel Kurulundan geçerse, toplumun genel kamu yararından çok bir avuç şirketin çıkarları gözetilmiş olacaktır” dedi. 

‘MERALAR VE SİT ALANLARI BÜYÜK TEHDİT ALTINDA’

Zeytinciliği Koruma Kanunu’nun son 22 yılda 10 kez değiştirilmeye çalışıldığını hatırlatan Molla, “Son 22 yılda daha önce 10 kez değiştirilmeye çalışılan Zeytinciliği Koruma Kanunu, bu torba kanunla bir kez daha delinmeye çalışılmaktadır. Tüm ormanlarda yetki, maden çıkarma amacıyla MAPEG adlı kuruma devredilebilecektir. Yine Mera alanları, SİT alanları bu torba kanunla büyük tehdit altındadır. Kanun teklifi, Anayasamızın 44.,45.,56.,63., ve 169. maddelerine açıkça aykırıdır. Bu kanun teklifinde insan yoktur, çiftçi yoktur, tarım yoktur, doğal hayat ve yaban hayatı yoktur, ekosistem yoktur, sürdürülebilirlik yoktur. Kısa vadede sadece maden ve enerji şirketlerinin çıkarı vardır.  Özellikle zeytinliklerin madenciliğe açılması, ormanlarda izin mekanizmasının gevşetilmesi, meraların enerjiye kurban edilmesi ve kaçak yapılara af getirilmesi gibi hususlar uzun vadeli kamu yararına aykırıdır. Unutulmamalıdır ki, sağlıklı bir çevre olmadan ekonomik kalkınma da sürdürülebilir olmayacaktır” diye konuştu. 

‘HUKUK DEVLETİ İLKESİ BÜYÜK ZARAR GÖRECEK’

Söz konusu teklifin, çevre ve ekoloji açısından çok ciddi riskler ve sakıncalar barındırdığına dikkat çeken Molla şöyle devam etti:

“Ormanlardan zeytinliklere, meralardan korunan alanlara kadar birçok doğal ve tarımsal değer, bu düzenlemelerle madencilik ve enerji yatırımlarına feda edilmek istenmektedir. Bu yapılırken Anayasa’nın çevreyi, ormanları ve tarım arazilerini korumaya yönelik hükümleri (md. 56, 169, 45) ile uluslararası çevre hukuku ilkeleri göz ardı edilmektedir. Teklif bu haliyle yasalaşırsa, geri dönülemez çevresel tahribatlar meydana gelebileceği gibi hukuk devleti ilkesi de büyük zarar görecektir. Teklif ayrıca “stratejik veya kritik madenlere ilişkin madencilik faaliyetleri için acele kamulaştırma yapılabileceğini” hükme bağlamaktadır. Yani belirli maden projeleri için gerekli araziler, normal kamulaştırma prosedürü beklenmeden ivedi şekilde kamulaştırılıp şirkete tahsis edilebilecek. Acele kamulaştırma düzenlemesi ise köylüler, çiftçiler ve arazi sahipleri açısından çok ciddi hak ihlalleri doğurabilecektir. 

Ayrıca bu kanunla ‘korunan alan’ etiketi taşıyan yerlerde bile, devlet kurumları ses çıkarmazsa maden şirketleri kolayca kazma vurabilecektir. Kurumlar ses çıkarsa dahi, teklif ayrıca Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı bünyesinde kurulacak Üstün Kamu Yararı Kurulu’na bu izinleri onaylatma yetkisi vermektedir. Bu düzenleme, korunan alanların korunma statülerini fiilen zayıflatacaktır. Diğer yandan ekonomik gerekçelerle bu madenlerin çıkartılması gerektiği söylenirken, iklim ve orman fakiri ülkenin bu kaynaklarının ekonomik değeri gözetilmeden, kaynak planlaması yapılmayarak, ekonomik israfa da yol açmaktadır. Bu nedenle Kanun Teklifinin TBMM Genel Kurulu’ndan geçmemesi için meslektaşlarımızı, meslek örgütlerini, sivil toplum örgütlerini, yurttaşlarımızı ve TBMM’de üyesi bulunan tüm siyasi partileri, kanunun geçmemesi için mücadele etmeye çağırıyoruz. Bu topraklar tüm yurttaşlara ve gelecek kuşaklara aittir, bir avuç şirkete değil.”

‘YASAYA GÜCÜMÜZ YETTİĞİNCE KARŞI ÇIKACAĞIZ’

Edirne Barosu Başkanı Gökhan Karakoç da, zeytinliklerden çıkarılması hedeflenen madenlerin insan karnını doyurmayacağına dikkat çekerek, “Zeytin, bu dünyadaki cennettir ve zeytin altından da, diğer madenlerden de daha kıymetlidir. Mitolojide ‘ölmez ağacı’ olarak bilinir zeytin ağacı, ölümsüzlük ağacı olarak bilinir. Bin yıl yaşar, ta ki insanoğlu onu gelip baltasıyla kesip öldürene kadar. Dolayısıyla Edirne Barosu Çevre Komisyonu’muz olarak bu yakın zamanda meclise gelmesi, yasalaşması planlanan yasaya gücümüz yettiğince, hukuk el verdiği ölçüde karşı çıkacağımızı, buna ilişkin her türlü mücadelenin yanında olacağımızı, buradan kamuoyuna duyurmak isteriz” şeklinde konuştu.

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP

SON DAKİKA HABERLERİ