
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Trakya Bölge Temsilciliği, “İnsanca ücret, vergide adalet” talebiyle Uzunköprü Adalet Meydanı’nda düzenlediği basın açıklamasında “İnsanca ücret, vergide adalet” çağrısında bulundu. DİSK Trakya Bölge Temsilcisi Caner Makasçı, hayat pahalılığı karşısında ücretlerin eridiğini, alım gücünün her gün daha da düştüğünü, ücret artışlarının TÜİK’in açıkladığı ama kimsenin inanmadığı resmi enflasyonun bile altında kaldığını belirterek, “Asgari ücret düşükse, ülkede hiçbir ücret güvende değildir” dedi.

BÖLÜŞÜM SORUNU
DİSK Trakya Bölge Temsilcisi Makasçı, ülkede emeğiyle geçinen milyonlar için her yeni günün, bir önceki günden daha zor başladığına dikkat çekerek, “Pazarda, markette, kirada yaşadığımız gerçek enflasyon, açıklanan rakamların çok üzerindedir. Sanayide, belediyelerde, tarlada, fabrikada çalışan emekçiler bu gerçeği iliklerine kadar yaşıyor. Bugün ülkemizin en büyük sorunu bölüşüm sorunu. Bu düzenin bütün çarkları zengini daha zengin, yoksulu daha yoksul yapmak için dönüyor. Bir avuç sermaye büyürken, milyonlarca emekçi ay sonunu getiremez hale getiriliyor. İşte biz buna itiraz ediyoruz.
Bizler örgütlü işçileriz, örgütleniyoruz, mücadele ediyoruz, haklarımızı sendikamızla iyileştiriyoruz. Ama ne oluyor: Hayat pahalılığı karşısında ücretlerimiz eriyor, alım gücümüz her gün daha da düşüyor. Trakya’da da görüyoruz ki örgütlü olduğumuz yerlerde bile kazanımlarımız yüksek enflasyon ve adaletsiz vergilerle geri alınıyor” dedi..

‘ASGARİ ÜCRET AÇLIK SINIRININ DAHİ ALTINDA’
Makasçı, şimdi asgari ücret gündemi bulunduğunu, işçilerin büyük bölümünün asgari ücret civarında ücret aldığını söylediği açıklamasına şöyle devam etti:
“Evet; biz örgütlü işçiler asgari ücret almıyoruz. Ama biliyoruz ki asgari ücret tüm ücretleri beliriyor, tüm toplu sözleşmeleri etkiliyor.Asgari ücret düşükse, ülkede hiçbir ücret güvende değildir. Asgari ücret açlık sınırının dahi altında kalıyor. Açlık sınırı 30 bin liraya dayandı; yoksulluk sınırı 90 bin lirayı çoktan geçti ama asgari ücret 22 bin 104 lira. Üstelik asgari ücretin 11 aylık kaybı 6 bin 574 liraya dayandı. Enflasyonla her gün eriyen asgari ücretin bugün alım gücü 16 bin liraya gerilemiş durumda.
2025’te yapılan asgari ücret artışı, 2024’te yaşanan kayıpları bile telafi etmedi; yüzde 15 geride kaldı. Üstüne yüksek devam eden 2025 enflasyonu ile asgari ücret eridi gitti. Ülkeyi yönetenler, yüksek enflasyona rağmen yıl boyunca asgari ücreti artırmadı. Bugün bir ailede anne, baba ve iki çocuk çalışsa bile eve giren gelir yoksulluk sınırının altında kalıyor. Bu tablo, emeğiyle yaşayanlara reva görülen düzenin açık bir fotoğrafıdır. Ülkeyi yönetenler hep aynı masalı anlatıyor. ‘Düşük ücret alırsanız, enflasyon düşer’ diyorlar. Ama gerçekte yaşanan farklı. Hükümet enflasyonu değil ama ücretleri düşürüyor.”
‘YOKSULLUĞA MAHKÛM EDİLEMEYİZ’
Enflasyonun nedeninin işçinin ücreti değil, bu adaletsiz düzen olduğu bildiklerinin altını çizen Makasçı, şunları söyledi:
“Adaletsiz vergi sistemiyle vergi yükü de işçilerin, emekçilerin, emeklilerin, dar gelirlilerin sırtına yıkılıyor. Üstelik biz işçiler, sanki zengin olmuşuz gibi yılın ortası gelmeden üst vergi dilimlerine geçiyoruz, patronlardan bile fazla vergi ödüyoruz.
Enflasyon ile vergi ve kesintilerin yıl boyunca işçi ücretlerine toplam faturası 2 trilyon TL’yi buldu! Yaklaşık 2 trilyon lira bizlerin cebinden alındı, patronlara ve iktidara aktarıldı. Gelirde adaletsizlik, vergide adaletsizlik, ülkede adaletsizlik aynı anda canımızı yakıyor. Türkiye işçi sınıfı bunu hak etmiyor! Bu ülkenin tüm değerlerini yaratan bizler, yoksulluğa mahkûm edilemeyiz.
Biz çalışıyoruz, üretiyoruz, ekonomiyi büyütüyoruz: İnsanca yaşanacak ücret, vergide adalet istiyoruz! Bu haklı taleplerimiz için, tüm işçileri, emekçileri, emeklileri sendikalı olmaya, birlikte mücadele etmeye çağırıyoruz ve bugün Türkiye’nin dört bir yanından haykırıyoruz:”
‘İNSANCA YAŞAMAK İSTİYORUZ’
DİSK Trakya Temsilcisi Makasçı, “Asgari ücret resmi enflasyona hapsedilemez. Asgari ücret işçinin ailesiyle birlikte geçineceği bir ücret olmalıdır” diyerek sözlerini şöyle tamamladı:
“Madem ekonomi büyüyor, asgari ücret kişi başına milli gelirin yüzde 60’ından az olmamalıdır. En düşük emekli aylığı asgari ücret düzeyine yükseltilmeli, tüm emekli aylıkları da bu oranda artırılmalıdır. Ülkemizin asgari ücretliler ülkesi olmaktan kurtulması için; milyonları asgari ücrete mahkûm eden sendikalaşma, toplu sözleşme ve grev hakkımızın önündeki tüm engeller kaldırılmalıdır. Az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınan adaletli bir vergi sistemi kurulmalıdır. Yıl içerisinde ücretlerimizin azaltılmasına neden olan vergi dilimleri yükseltilmeli; asgari ücret sonrası ilk vergi dilimine uygulanan oran yüzde 10’a düşürülmelidir.
Kısacası insanca yaşamak istiyoruz. İnsanca yaşamak için gelirde adalet, vergide adalet, ülkede adalet istiyoruz. Konfederasyonumuzun bu taleplerle 21 Aralık’ta İstanbul’dan başlayıp, 23 Aralık’ta Ankara’da sona erecek yürüyüşüne tüm işçilerin, emekçilerin, emeklilerin, sendikalı-sendikasız tüm sınıf kardeşlerimizin destek vereceğini biliyoruz.
Ülkenin dört bir yanından Ankara’ya uzanan bu yürüyüş, emeğin birliğinin ve kararlılığının yürüyüşüdür. Bu yürüyüş, emeğin sesidir; bu yürüyüş, adalet yürüyüşüdür. Tüm işçileri sendikalı olmaya, DİSK’li olmaya, bu mücadeleye güç vermeye çağırıyoruz.”