DOLAR 42,8044 0.17%
EURO 50,1756 -0.07%
ALTIN 5.971,320,28
BIST 11.341,900,06%
BITCOIN 3746549-0,55%
Edirne

KAPALI

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

178 okunma

Avusturya’da başörtüsü yasağı (1)

ABONE OL
16 Aralık 2025 17:22
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Geçerli görselin alternatif metni yok. Dosya adı: nurhan-isikseren-2.jpg

Avusturya’da, 14 yaşından küçük kız çocuklarının okullarda başörtüsü takmasını yasaklayan düzenleme parlamentoda büyük çoğunlukla onaylandı.

Bazı sivil toplum örgütlerinin, başörtüsü yasa tasarısına ‘ayrımcılık’ nitelemesiyle karşı çıkmaları, yasanın toplumsal ayrışmayı derinleştirebileceği uyarısı, fayda etmedi.

Başörtüsü yasağına ilişkin hükümlerin Eylül 2026’da yürürlüğe girmesi planlanıyor.

ÖVP (Avusturya Halk Partisi), SPÖ (Sosyal Demokrat Parti Avusturya), NEOS (Yeni Avusturya Partisi) tarafından Mart 2025’te kurulan koalisyon hükümetinin çoğunluk oylarıyla geçen yasaya,  2025 genel seçimlerini birinci sırada tamamlayan ancak hükümet kurması önlenen aşırı sağcı Avusturya Özgürlük Partisi (FPÖ) de destek verdi.

Ancak FPÖ, yasağı yeterli görmeyip, tüm öğrenci, öğretmen ve okul personeline uygulanmasını talep ediyor.

Sadece Avusturya Yeşiller Partisi’nin yasağa itirazı var. Fakat çocuklara başörtüsünün yasaklanmasına değil itiraz, anayasaya aykırı bir yasanın yürürlüğe konulmasına ilişkin.   

Sigrid Maurer’e (Yeşiller) göre, çocuklara başörtüsünü yasaklama fikri “kesinlikle doğru”, ancak önerilen yasa tasarısı anayasayı ihlal ediyor. Maurer, anayasaya aykırı bir yasayı “kasıtlı olarak” yürürlüğe koymanın kesinlikle kabul edilemez olduğunu belirterek, acil eylem ihtiyacını vurguladı.

Koalisyon hükümeti ise, yasanın kız çocuklarını “baskıdan korumayı” amaçladığını;  Anayasa Mahkemesi’nin iptal ettiği 2019’da ilkokullarda başörtüsünü yasaklayan yasa tasarısının yerini alan yeni kanunun bu kez anayasaya uygun olduğunu savunuyor.

Kabul edilen yasa, 14 yaşından küçük tüm kız öğrencilerin İslami geleneklere uygun olarak başı kapatan örtüler kullanmasını yasaklıyor.

Eğitim Bakanı Christoph Wiederkehr, 14 yaşına kadar kız çocuklarına başörtüsü yasağının temel haklar arasında bir denge kurmak, genç kızların kendi kaderlerini belirleyebilecekleri bir yaşam sürmelerinin sağlanması için gerektiğini söylüyor.

Entegrasyon Bakanı Claudia Plakolm’un başörtüsü yasağına bakışı ise şöyle: “Bir kıza, erkeklerin bakışından korunmak için bedenini gizlemesi gerektiği söyleniyorsa bu bir dini ritüel değil, baskıdır.”

Okullardaki başörtüsü yasağını “kız çocuklarını koruma konusunda tarihi bir adım” olarak nitelendiren Plakolm, genç kızların, dayatılan cinsiyet rollerinden uzak bir şekilde büyüyebilmeleri ve bedenlerinin örtülmesi gereken kötü bir şey olduğu öğretilmemesi gerektiğini belirterek, kız çocuklarının gelişimini engellemek isteyen herkese “sıfır tolerans” gösterileceğini açıkladı.

Hükümet ortağı ÖVP’den Nico Marchetti de, temel değerlerin dengelenmesinin hukuken hassas bir konu olduğunu; çocukların başörtüsüne getirilen yasağa yönelik, dini özgürlük ile çocuk haklarının korunması arasındaki dengenin çocuk hakları lehine ağır basması gerektiğini savundu.

Yine ÖVP’den Gödl ise, başörtüsü yasağının bir kumaş parçasıyla ilgili olmadığını, çocukların, kadınların aşağılanmasının bir sembolünü takmasının kabul edilip edilmeyeceği sorusuyla ilgili olduğunu söyledi.

SPÖ’den Oxonitsch, “Çocuk odak noktası olmalı ve zorlamaya maruz kalmamaları için her şey yapılmalıdır” dedi.

NEOS’tan Yannick Shetty, başörtüsü yasağını özgürlüğü kısıtlamakla ilgili değil, onu korumakla ilgili görüyor. Sözde ahlak polislerinin kızlara nasıl davranmaları gerektiğini dikte etmeye çalıştığını düşünen Shetty, “Avusturya’da kızların bedenleri hakkında siz karar veremezsiniz; kızların kendileri karar verir” dedi.   

Başörtüsü, türban ve burka dahil “tüm İslami örtünme biçimlerini” kapsayan yasa, yeni eğitim yılında yürürlüğe girecek. Yasa ihlal edildiğinde velilere 150 ile 800 euro arasında para cezası verilebilecek.

Hükümete göre, yaklaşık 12 bin kız çocuğunu etkileyecek yasa, tüm devlet okulları ve özel okulları kapsıyor, okul binası dışındaki okul etkinliklerini kapsamıyor.  

Ulusal ve uluslararası hak örgütlerinden tepkiler…

Amnesty International Avusturya, “Müslüman kızlara yönelik açık bir ayrımcılık” gördüğü yasayı  “Müslüman karşıtı ırkçılığın bir yansıması” şeklinde değerlendirdi, Örgüt, bu tür uygulamaların Müslümanlara yönelik önyargıları körükleyebileceğini belirtti.

Avusturya’daki Müslüman toplulukların resmi temsilcisi Avusturya İslam Cemaati (IGGÖ) yaptığı açıklamada, yasanın “toplumsal uyumu tehlikeye attığını”, “çocukları güçlendirmek yerine onları damgalıyor ve dışlıyor” ifadesine yer verdi. IGGÖ,  hiçbir kız çocuğunun başörtüsü takmaya zorlanamayacağını, kendi isteğiyle başörtüsü takan kızların haklarını da savunacaklarını belirtti; Anayasa Mahkemesine başvuracaklarını duyurdu.

Kadın hakları örgütü Amazone’nun yöneticisi Angelika Atzinger, başörtüsü yasağını, “kızlara kendi bedenleri ve görünümleri ile ilgili kararların başkaları tarafından alınmasının meşru olduğu” mesajını vereceği için sakıncalı görüyor. Atzinger, başörtüsüne zorlanan bir çocuğun yasaktan değil destekten fayda göreceğini, aksi halde öğrencilerin daha da izole olacağını savunuyor.

Atzinger’in bir diğer eleştirisi, yalnızca başörtüsünün yasaklanması, diğer dini sembollerin serbest bırakılmasının yarattığı çelişkiye dair.

Bu da, Avrupa’da yükselen İslamofobiye, göçmen/yabancı karşıtlığına bir gönderme.

Dayanak noktası da, laiklik yasaları çerçevesinde 2004’te okullarda başörtüsü, sarık ve kipa gibi dini sembolleri yasaklayan Fransa’nın yanında Avusturya’nın doğrudan tek bir dini hedef alması.

Fransa, 2004’te devlet okullarında öğrencilerin herhangi bir dinsel sembol taşımalarını,  kamusal alanda burka yasaklayan ilk ülkedir. Fransa’daki kamu çalışanları laiklik ilkesi sebebiyle başörtüsü takamıyor.

Dönemin Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, örtünen kişilere “Fransa’ya hoş gelmediler” diyerek tartışma yaratmıştı.

Fransa’nın ardından Belçika da, 2011’de, kamusal alanlarda yüzün tamamen örtülmesini yasakladı. Belçika Anayasa Mahkemesi, bu yasağın insan hakları ihlali olduğunu belirten temyiz davasını reddederek burka ve nikab (peçe) yasağının herhangi bir hakkı ihlal etmediğini savundu. Daha sonra Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Belçika Anayasa Mahkemesinin aldığı kararı onaylayarak burka yasağının bir insan hakkı ihlali olmadığına karar verdi.

Almanya parlamentosu Nisan 2017’de, kamu çalışanlarının burka giymesini yasaklayan kanun tasarısını onayladı. Almanya’nın 16 eyaletinde öğretmenlerin başörtüsü takması,                     Bavyera bölgesinde, 2017’den beri tüm kamu binalarında, okullarda ve üniversitelerde burka gibi kıyafetlerle yüzün tamamen kapatılması yasak.

Avrupa’da birçok ülkede “örtünme yasağı” var, yüzü kapatan burka/peçe gibi kıyafetlerin yanı sıra maske ve motosiklet kaskının da kamusal alanda taşınmasına izin yok.

Fransa’da 2004’te her türden dini kıyafetin okullarda giyilmesi yasağına,  14 yaş altı kız çocuklarına okullarda başörtüsü/türban yasağı koyarak eşlik eden ülke Avusturya oldu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne tam üyelik hedefini yeniden dillendirmesi, “AB üyeliği stratejik önceliğimizdir” beyanı, Avrupa ülkelerinde yaygınlaşan “örtünme yasağı” çerçevesinde ne ifade ediyor?

Yıllardır AB’nin bekleme odasına hapsedilmiş bir ülke için etkili ifadeler, retorik çare midir?

Her şeyden önce, sosyokültürel açıdan farklılıklar/zorluklar nelerdir?

Evet, kapsamı geniş tutmak lazım…

Gayret edeceğiz… 

    En az 10 karakter gerekli