Bir ayetinde ulu Rabbimiz, “Bana hiçbir şeyi eş tutma!.” Diye bizi uyarır.
Kuran. Sure 22/ayet 26:
Bir zamanlar İbrahim Beytullah’ın yerini hazırlamış ve (ona şöyle demiştik): “Bana hiçbir şeyi eş tutma! Tavaf edenler, ayakta ibadet edenler, rükû ve secdeye varanlar için evini temiz tut!”
16/63: Onlar Allah’ın nimeti olduğunu bilirler, sonrada O’nu inkâr ederler. Onların çoğu kâfirdir.
Bu iki nurlu ayetin müşterek bir yorumu şöyle de olabilir: “Her nimeti yaratan ve bize veren Allah’tır. Bu sebeple tek Allah’a şükredip, nimetleri bozmayın, bozdurmayın, koruyun.
SAYISIZ MUCİZE NİMETLERİ, YOKTAN YARATIP VERENİ bile bile ve de ölümlü olduğunu da bile bile; ve de hepsinin tek sahibinin Allah olduğunu da bile bile, ALLAH’A ŞÜKRÜ unutup, geçici nimetleri putlaştırıp onlara tapılır mı?!..”
(“Sen bana aitsin” deyip, malına tapanları, ayrıldığı eşini katledenleri görüyoruz, maalesef!..”)
Ne, kime aitmiş, hiç mezardakiler de mi görülmez?..
Bakalım,bu konuda Rabbimiz bizi nasıl müjdelemiş?..
Kuran’ı Kerim. Sure 39/Ayet 65:
Şüphesiz sana da senden öncekilere de şöyle vahyolunmuştur ki:
Andolsun Allah’a ortak koşarsan, işlerin mutlaka boşa gider ve hüsranda kalanlardan olursun.
39/66: Hayır! Yalnız Allah’a kulluk et ve şükredenlerden ol!