DOLAR 41,7830 0,40%
EURO 48,5895 0,78%
ALTIN 5.634,90-0,58
BIST 10.720,36-0,06%
BITCOIN 4690622-4,83%
Edirne
12°

PARÇALI BULUTLU

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

110 okunma

SANDIK TEK BAŞINA DEMOKRASİ VE LİYAKAT ÜRETMEZ

ABONE OL
8 Ekim 2025 16:11
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Edirne’de CHP ilçe Kongreleri tamamlandı. Şimdi sırada İl başkan ve yöneticilerinin seçimi var. İlçe Yönetimlerinin ardından nezaket gereği açıklamalar yapan partililer “Kaybeden yoktur, kazanan CHP’dir” dese de aslında bu abuk ve ucube sistemle kaybedenin CHP VE SOL  olduğunu görmek, görünce de dile getirmek gerekmektedir.

Blok sistemle yapılan seçimler sonucunda ortadan karpuz gibi ayrılan partinin, liyakatli ve çok önemli değerlerinin pek çoğu saf dışında kalmış ya da bu sistem içerisinde harcanmaya razı gelemeyecekleri için hiç ortaya çıkmayarak uzak durmayı yeğlemişlerdir..

***

Kazanmak için blok listeler oluşturulurken liyakat ölçütü gözardı edilmiş nitelik yerine sayısal gücü olan kişiler mecburen listelere alınarak kalitesizliğe prim verilmiştir. Bu sistemle parti içinde ideolojik farklılıklardan oluşmayan ama sayısal  gücü öbürünün gücüne yeten hoyrat, yıpratıcı, dışlayıcı, bölücü tavırlar sonunda ilçe kongreleri sonuçlanmış ve birlik, beraberlik görüntüsü verebilmek için kazananla kaybedenler, Kırkpınar pehlivanları gibi birlikte kollarını havaya kaldırarak “İşte demokrasi” mesajı vermişlerdir.. Bu ”Parti içi demokrasi” falan değildir. Bu parti içi kıran kırana savaştır, kavgadır..

***

Parti iç demokrasi bir pehlivan güreşine benzetilmemelidir. Ortaya bir sandık konarak, oradan çıkanın demokrasi adına yeterli görülmesi “Sol bir anlayış” değildir. Bu yıllar önce İsmail CEM’in vurguladığı gibi “Sağ kafa ile solculuk”tur.  Solcular için sandıktan çıkması gereken LİYAKATTİR.

Seçimlerin ilçe kongrelerinden itibaren çarşaf listelerle ve tüm üyelerin katılımı ile yapılması bile liyakat konusunda yeterli olmaz.. Üyelerin o sandıkta oylarını kullanabilmeyi hak etmeleri için en azından düzenli olarak ödentilerini kendi ceplerinden ödemeleri, parti tüzük ve programları konusunda eğitilmiş, sivil toplum kuruluşlarında, meslek odalarında belirli süre yönetici ya da aktif üye olarak görev yapmış olmaları gibi koşulları taşımaları gerekir.. Ama bu düşünceye, böyle bir sisteme belirli koltukları kapmış olan parti iktidarını elinde tutanlar elbette yanaşmazlar.

***

SOL bir anlayışla bakıldığında acaba bir İl Başkanı’nın nitelikleri ne olmalıdır? Edirne’de ortaya çıkan adayların hiç birini yakından tanımam. Ama sanırım pek çoğunun başkan olma niyeti bu makamı Milletvekilliğine bir sıçrama tahtası olarak görmelerindendir. Bu Edirne için de ve tüm iller için de böyledir.

Halbuki buraya seçilecek kişi her şeyden önce o ilde parti genel başkanını temsil edecek birikimde, yetenekte olabilmelidir. Parti tüzük ve programını, devlet mekanizmasını, adabını bilmelidir. Kendisini değil, hak edenleri bulup çıkarabilen, partiye değerli insanları kazandırabilen bir şövalye olmalıdır.

***

Tarifime uyan adaylar, her ilin önceki dönemlerinde millet vekilliği yapmış, ama artık delege seçimlerinin kargaşası arasına girmek istemeyen olgun, saygın kişilerdir. Bu kişiler, ya doğrudan Genel başkanlar tarafından atanmalı ya da ilde aday olan eski milletvekilleri arasından seçimle bu göreve getirilmelidir.

Bu birikimli insanlar ne yazık ki bu birikimlerini bir yere taşıyamadan, genç sayılabilecek yaşlarda CHP’ye uzaktan, buruk duygularla izlemenin ötesinde artık yaşlanmaya terk edilmiş olmanın kırgınlığını yaşamaktadırlar.. Bunu hak ettiklerini ben düşünemiyorum. Bu birikimden yararlanılması gerektiğini düşünüyorum. Böyle bir uygulama Belediye başkanlarının örgüt üzerindeki hegemonyasını da engelleyebilir. İl Başkanları Belediye Başkanlarının çantasını taşımak seviyesinden, layık oldukları seviyeye çıkabilirler.

Liyakati hakim kılmak, sandıktan çıkanla yetinerek olmaz…  Liyakat olmadan da SOL ÖRGÜT olmaz..

    En az 10 karakter gerekli