Tuna 4 yaşında.
Kreşte öğretmenlerinin eşliğinde tohum ekimi gerçekleştirmişler. Her öğrenciye küçük bir bölüm içinde tohum ekerek yeni bir hayatın ellerinde doğuşunun mutluluğunun yaşamalarını istemiş öğretmenleri.
Öğrenmenin en güzel yılları içinde olan bu 11 çocuk günlerce heyecanlı bir şekilde her gün suladıkları tohumlarının canlanmasını filizlenmesini beklemişler, gözlemişler.
Günlerce süren bu bekleyişleri sonunda bir hafta başı kreşe geldiklerinde tohumlarının sanki sözleşmişlercesine üstlerinden yeşillenmeye başladıklarını büyük mutluluklar ve neşe içinde çığlıklarıyla kutlamışlar.
Bir hafta boyunca her sabah özenle sulanan fidanların çimleri güçlenmeye başlayınca öğretmenleri hepsinin yanına birer tane vererek evlerinin veya sitelerinin bahçelerine bunları ekmelerini ve bakımlarını yapmalarını istemiş ev ödevi olarak.
Tuna ve annesi evlerinin bahçesinin köşesine ektiler bu fidanı büyük bir özenle. Tuna elinde küçük çapası ile toprağı eşeledi. Fidanının ekilebileceği derinliğe gelince annesinin “tamam artık” uyarısıyla elinden bıraktı çapasını.
Özenle ekti Tuna annesinin yardımıyla fidanını ve ilk can suyunu verdiler. Tuna fidanının diğer otlar arasında kaybolmasın diye minicik beyaz taşlarla etrafını da ördü.
Her sabah ve akşam fidanını gözlüyor, onu seviyor, suluyor büyümesi için.
Hafta sonları dedesi ve ninesiyle kalıyor Tuna anne ve babası çalıştığı için. Bahçede büyüyen otların kesilmesi için konuşan dede ve ninesinin sözlerini duyan Tuna bağırarak kapıya doğru koşmaya başladı.
Şaşkınlık ve heyecan içinde dede ve ninesi de Tuna’nın ardından koştular. Tuna fidanın yanına yere çömelmiş, büyük bir dikkatle gözlemleyerek “Fidanımı kesmeyin” demesiyle sorunu anlamış oldu ihtiyarlar.
“Tamam Tuna senin fidanın yanına bile sokmayız bizi o bahçıvanı, sen merak etme” sözünü veren Tuna’nın gözlerinin içi gülüverdi.
Tuna her gün fidanını sevmeye ve sulamaya devam ediyor.