DEVLET BABA!

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

‘Devlet Baba’ tanımlaması kültürümüzden gelmiştir ve günümüzde de kullanılmaktadır. Ataerkil kültürden beslenen toplum olarak kendimizi geliştirip yurttaş olamadığımız süre ‘Devlet Baba’ hep olacaktır. Devleti idareye gelenler de bunu ister.

Hepimiz biliyoruz; cumhuriyetin kuruluş yıllarında halkın yoksul yaşaması pahasına yapılan yatırımlar vardı. 1980 sonrasında “babalar gibi satarım” diyen Edirneli bakanla başlayan süreç özellikle 22 yıllık AKP’li yıllarda hızla devam etti.

Bilinen ve olması gereken haliyle her baba çocuklarına daha iyi bir yaşam, daha varlıklı bir gelecek bırakmak ister. Aile gelirlerini gereksiz harcayan baba nasıl sevilmez ve istenmez ise biz yurttaşların zenginliğini özelleştirme adı altında satan, elden çıkaran devlet baba da sevilmez.

Denebilir ki “sevilmez ama oyları alıyor.” Gerçekten teker teker tüm insanlarla konuşulsa ezici çoğunluk bu babayı tasvip etmez ama oyunu verir. Çünkü yurttaş olarak bizler o zenginliği bir kazanç değil yük veya masraf olarak görmektedir. Cumhuriyetin ilk yılları sonrasında bu tesisler hep iktidarların çiftliği olarak kullanıldı. Devlet yönetimine gelenler devlet olanaklarını, zenginliklerini kendi varlığı olarak gördü, görüyor. Bu çağda artık; ‘Devlet malı deniz yemeyen domuz’ sözünü unutalım, unutturalım.

Kentimize bakalım derseniz; Valilik, Yerel Yönetim ve Üniversite ortaklaşarak öğrencilere yurt yapma telaşındalar! Okuyunca, sevinmeli insan ama sevinemiyoruz. Çünkü; belediyenin bir odasında sürekli müfettiş bulunduran ve buna rağmen sürekli yalan ve kurgu haberler ile yerel yönetimin elini kolunu bağlamak ne kadar samimiyettir?

‘Devlet baba’mızın yurt yapacak gücü mü yok da kendi aralarında ‘istişare’ yaparak bu görevi ‘şeriat iltisaklı’ veya tarikat, cemaat aidiyeti olan, Anayasada korunması gereken laiklik ilkesine karşı olan derneklere/vakıflara veriyor?

Fırınlarsırtı mevkiindeki taşınmazın “konut alanından yurt alanına”, Hacılarezanı Mevkiindeki taşınmazın “Ticaret+Konut Alanına “, Kocasinan Mahallesi’ndeki 12 dönüm taşınmazın “Özel Yurt Alanı” olacak şekilde ayarlanması nedendir? Diyelim ki bu üç yetkili ‘kent uzlaşısı!’ sağladı. Ya Meclisler niye var? Kenti üç kurumdan üç kişi yönetecek ise Belediye Meclisi ve İl Genel Meclisi neden var? Demokratik sistem; kurumların birbirleriyle anlaşması kadar denetlemesini de sağlar. O nedenle de her kurum ayrı ayrı seçilir, oluşturulur.

Bu nedenle yerelde etkin ve karar merciinde,“devlet baba” konumunda olan Belediye Meclis üyelerinin merkezi iktidarın bu ‘kıyağına’ alet olmaması gerekirdi. Bu onay Cumhuriyet değerlerine, laiklik ilkesine, sosyal devlet anlayışına sadık olduğunu beyan eden yerel iktidar temsilcilerine yakışmamıştır. Muhaliflik ilkeler üzerinden olunca kazanır.

Belediye Meclis üyeleri olarak Vaysal Köyü’nü örnek almalı idiniz. Vaysal Köylüleri çeyrek asırdır köylerini savunmaktadır. Birçok dava kazandılar. Istrancalar bölgesine bir kazma dahi vurulamaz denen mahkeme kararlarına, çevre düzeni planlarına rağmen yarın yeni bir projeyi “devlet baba” adına bir yetkili kabul edebilir. Onlar bunu da biliyorlar ama usulsüz ise onunla da mücadele kararlılığı var.

Ekolojik yapıyı bozan, tarımsal üretime zarar veren maden ocakları açılması için başvuran iş insanına mevzuat gereği kapıyı göstermesi gereken ‘devlet baba’ başvuru dosyasını alıp kırsalda tutunmak zorunda kalan köylüyü iş insanının önüne bırakıyor. Yetmiyor hukuki süreçlerde genellikle iş insanından yana olabiliyor.

Maalesef olumlu olarak düşünmemiz gereken ‘devlet baba’ tanımı, kırsalı; doğayı yok eden yandaş iş insanlarına, kentleri; dinci, dini kullanan sözde kurumlara devretmektedir. Buna dur demek ise muhalefetin zorunlu görevidir, hepimizin de yurttaşlık görevidir.

Bu nedenle oy birliği ile onaylanan 04 Şubat 2025 günlü 11 no’lu karar acilen bir şekilde düzeltilmelidir.