DOLAR 35,2695 0.19%
EURO 36,9202 0.49%
ALTIN 2.962,800,30
BIST 9.627,700,01%
BITCOIN 34368003,92%
Edirne
12°

HAFİF YAĞMUR

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

121 okunma

‘Tarım stratejik bir sektör’

TBMM Genel Kurulunda 2025 yılı bütçe görüşmeleri sırasında tarım bütçesi üzerine konuşma yapan İYİ Parti Edirne Milletvekili Prof. Dr. Mehmet Akalın, tarımın etkileyen stratejik bir sektör olduğunu vurguladı. Kapanan köy okulları ve boşalan köyleri hatırlatan Akalın, en önemli çözüm önerisinin ise köy okullarının yeniden açılması olduğunu belirtti.

ABONE OL
15 Aralık 2024 17:10
0

BEĞENDİM

ABONE OL

TBMM Genel Kurulunda 2025 yılı bütçe görüşmeleri sırasında tarım bütçesi üzerine konuşma yapan İYİ Parti Edirne Milletvekili Prof. Dr. Mehmet Akalın, tarımın etkileyen stratejik bir sektör olduğunu vurguladı. Kapanan köy okulları ve boşalan köyleri hatırlatan Akalın, en önemli çözüm önerisinin ise köy okullarının yeniden açılması olduğunu belirtti.


Edirne Milletvekili Prof. Dr. Mehmet Akalın, Türkiye’nin tarım sektörü ve bu alandaki politikalarla ilgili önemli eleştirilerde bulunarak, tarımın yalnızca gıda güvenliğini değil, aynı zamanda ülkenin ekonomik bağımsızlığını ve sağlığını da doğrudan etkileyen stratejik bir sektör olduğunu vurguladı. Akalın, İYİ Parti olarak tarım politikalarının millî güvenlik politikaları kadar önemli olduğuna inandıklarını belirtti ve bu alanda yapılacak düzenlemelerin ulusal bir güvenlik meselesi olarak ele alınması gerektiğini ifade etti.
Tarım Desteklerinin Yetersizliği ve Gıda Güvenliği
Akalın, Türkiye’nin tarım sektöründe yaşanan sorunlara dikkat çekerken, hükümetin açıkladığı 2024 yılı bütçesinin çiftçilerin problemlerini çözmeye yönelik olmadığını belirtti. Tarım Kanunu’na ve Anayasa’ya atıfta bulunan Akalın, tarım desteklerinin gayrisafi milli hasılanın en az yüzde 1’ini oluşturması gerektiğini ancak bu oranın bütçede çok altında kaldığını ifade etti. Bu durumun, yasal bir zorunluluğun yerine getirilmediğini ve çiftçilerin ekonomik zorluklar içinde olduğunu gösterdiğini söyledi. Son yıllarda, nüfus artışıyla paralel olarak buğday üretim alanlarının 2,5 milyon hektar azaldığını belirten Akalın, tarımda dışa bağımlılığın arttığını ve özellikle tarım ithalatının ciddi boyutlara ulaştığını dile getirdi. 2002’de 1,5 milyar dolar olan tarım ithalatının 2023 itibarıyla 14 milyar dolara yaklaştığını ve ticaret dengesinin eksi 5 milyar dolar civarında olduğunu belirtti. Akalın, bu durumu sorumsuz ithalat politikalarına bağladı ve çiftçilerin sahipsiz bırakıldığını vurguladı.
Kimyasal Tarım Ürünleri ve Çevre Sorunları
Konuşmasında, tarımsal kimyasalların yoğun kullanımının çiftçilerin maliyetlerini artırmakla kalmadığını, aynı zamanda çevresel tahribata yol açtığını belirten Akalın, yer altı sularında tarım ilaçlarına ve diğer sanayi kalıntılarına rastlandığını, bunun da tarım yapılan toprakları verimsiz hale getirdiğini ifade etti. Avrupa Birliği verilerine göre, Türkiye’den ihraç edilen birçok gıda ürününün pestisit ve mikrotoksin kalıntıları nedeniyle geri çevrildiğini belirtti. 2024 yılının ilk yarısında, kimyasal kalıntılar nedeniyle 205 parti gıda ürününün uluslararası gümrüklerde sorun yaşadığını ve 132’sinin sınırda reddedildiğini belirterek, bu durumun tarımsal gıda üretiminde kalite denetiminin eksik olduğunu ortaya koyduğunu söyledi. Akalın, son olarak Finlandiya’ya ihraç edilen kimyon baharatında salmonella bakterisi tespit edilmesi ve ürünlerin piyasadan toplatılmasını örnek gösterdi.
Hayvancılık Sektörüne Yönelik Eleştiriler
Prof. Dr. Mehmet Akalın, hayvancılıkla ilgili de önemli eleştirilerde bulundu. 2024 yılı bütçesinde hayvancılık desteklerinin payının giderek azaldığını belirterek, 2023 yılında yüzde 24,2 olan desteğin 2024’te yüzde 21,6’ya ve 2025’te de yüzde 20,1’e düşmesinin köylerde hayvancılığın yok olmasına neden olduğunu söyledi. Bu durumun, özellikle köylerdeki çiftçilerin hayvancılık faaliyetlerini terk etmelerine yol açtığını ve sektörde ciddi bir daralma yaşandığını ifade etti.
Kapanan Köy Okulları ve Göç
Akalın, tarım sektörüne etki eden önemli bir diğer sorunun da kapanan köy okulları olduğunu dile getirdi. İktidarın köy okullarını kapatarak köylerden göçü hızlandırdığını ve bu durumun köylerin demografik yapısını bozduğunu söyledi. 32 bin olan köy okullarının sayısının bugün 12 bin seviyelerine düştüğünü belirten Akalın, köy okullarının kapanmasının, köylerin geleceği için büyük bir tehdit oluşturduğunu ifade etti. Bu yanlış politikalar nedeniyle çiftçilerin arazilerini terk etmeye başladığını ve verimli toprakların köy dışındaki kişilere, özellikle yabancılara satıldığını söyledi.
Gelişmiş Ülkelerdeki Tarım Politikaları
Prof. Dr. Mehmet Akalın, gelişmiş ülkelerdeki tarım politikalarını örnek göstererek Türkiye’nin tarım sektöründe izlenmesi gereken stratejiler hakkında önerilerde bulundu. Avrupa Birliği ülkelerinde tarımsal desteklerin gayrisafi milli hasılanın yüzde 1 ila 2’si arasında olması gerektiğini belirten Akalın, Türkiye’de bu oranın yüzde 1’in altında kalmasının büyük bir eksiklik olduğunu vurguladı. Amerika Birleşik Devletleri’nde 2018 yılında kabul edilen Çiftlik Yasası’yla tarım sektörünün ekonomik katkısının 1,5 trilyon dolara ulaştığını ve 22 milyon tarım ve gıda çalışanının istihdam edildiğini söyledi. Akalın, Avrupa Birliği’nin tarımsal desteklere ayırdığı bütçenin yaklaşık 400 milyar euro olduğunu ve bu bütçelerin yalnızca çiftçileri değil, aynı zamanda sürdürülebilir tarım uygulamalarını yaygınlaştırmak, doğal kaynakları korumak ve yenilikçi teknolojilere yatırım yapmak amacıyla kullanıldığını belirtti.
Somut Öneriler
Akalın, Türk tarımının güçlendirilmesi ve sürdürülebilir bir hale gelmesi için somut önerilerde bulundu. Tarım Kanunu’na uygun şekilde tarımsal desteklerin gayrisafi milli hasılanın en az yüzde 1’ine çıkarılması gerektiğini vurgulayan Akalın, yerel tohumların korunması ve geliştirilmesi için bilimsel çalışmaların artırılması gerektiğini belirtti. Tarımsal ilaçların kontrolsüz kullanımının engellenmesi, organik tarımın yaygınlaştırılması, çiftçilerin mali yüklerinin azaltılması için mazot, gübre ve yem gibi temel girdilere yönelik desteklerin artırılması gerektiğini söyledi. Ayrıca, çevre dostu ve yenilikçi tarım politikalarının uygulanması, toprak ve su kaynaklarının korunması için teşviklerin artırılması gerektiğini ifade etti.
Köy Okullarının Yeniden Açılması Gerekiyor
Akalın, en önemli çözüm önerisinin ise köy okullarının yeniden açılması olduğunu belirtti. Bu düzenlemelerin sadece bugünkü sorunları çözmekle kalmayıp, gelecekte tarım sektörünü daha güçlü ve sürdürülebilir bir hale getirmek için kritik öneme sahip olduğunu ifade etti.

    En az 10 karakter gerekli


    HIZLI YORUM YAP

    SON DAKİKA HABERLERİ