Mühendisler, sendikalaşma yolundaki ilk önemli adımını atarak, “MÜHENDİSSEN, Mühendislerin Sendikası Girişimi” ilk toplantısını gerçekleştirdi.
Mühendislerin özlük haklarını savunmak için bir araya gelen “Mühendissen, Mühendislerin Sendikası Girişimi” ilk toplantısını yaptı. Toplantının Moderatörlüğünü Uçak Mühendisi Faruk Sevim, açılış konuşmasını Makina Mühendisi Bülent Öntaş gerçekleştirdi.
Hukukçu Dr.Murat Özveri’nin de katıldığı toplantıda özellikle mühendislerin işçi sınıfı içindeki konumu, sendikal örgütlenme modelleri ve sınıf mücadelesinin önemi gibi konular ele alındı.
Toplantı sonrası yapılan açıklamada şu bilgilere yer verildi:
MÜHENDİSSEN, Mühendislerin Sendikası Girişiminin amacının; mühendislerin meslek onurunu korumak ve çalışma koşullarını iyileştirmek için yeni bir örgütlenme modeli geliştirmek olduğu üzerinde duruldu. Toplantının açılış konuşması “Bugün bir araya gelmemiz, teknik elemanların artık kendi hakları için mücadele etmeleri gerektiğini gösteriyor. ‘Birlikte yürüyoruz’ sloganıyla çıktığımız bu yolda, yüzbinlerce mühendis için umut ışığı olmayı hedefliyoruz. Altı ay içinde girişimin temel yapısını oluşturup somut adımlar atacağız” sözleriyle başladı.
A. Mühendisler İşçi Sınıfının Bir Parçası
Toplantının önemli başlıklarından biri mühendislerin işçi sınıfı içindeki konumu oldu. Hukukçu Dr.Murat Özveri, mühendislerin çoğunlukla iş gücünü piyasada satarak geçindiğini ve hukuki statülerinin işçi olduğunu vurguladı. “Hangi mesleğe sahip olursanız olun, bir iş sözleşmesine bağlı çalışıyorsanız işçisinizdir. Hukuk, mühendisleri de iş yasası kapsamında değerlendiriyor” diyen Özveri, sendikal örgütlenmenin hakların korunmasındaki kritik rolüne dikkat çekti.
MÜHENDİSSEN, MÜHENDİSLERİN SENDİKASI GİRİŞİMİ
B. Sendikal Örgütlenmenin Önemi
Toplantıda, meslek sendikalarının avantajları ve sınırlılıkları üzerine de tartışmalar yapıldı.
Özveri, meslek sendikalarının iş kolu ve iş yeri sendikalarıyla birlikte çalışması gerektiğini belirterek, “Tek boyutlu bir sendikal model yerine, sendika çeşitliliği önemlidir. İş kolu, iş yeri ve meslek sendikaları birlikte hareket ederek işçilerin haklarını daha etkili bir şekilde savunabilir” dedi.
Ancak bu konuda farklı görüşler de dile getirildi. Katılımcılar tarafından mühendislerin genellikle işveren temsilcisi konumunda olduğuna dikkat çekilerek, bu durumun sendikalaşma önünde engel oluşturup oluşturmadığını sorgulandı. Özveri ise “İşveren temsilcisi olarak değerlendirilen mühendisler genellikle toplu iş sözleşmeleri kapsamı dışında bırakılıyor. Ancak bu durum hukuki yollarla çözülebilir.” diyerek kapsam dışı bırakılan mühendislerin dava açabileceğini ifade etti.
C. Mühendislerin Sendikalaşma Oranları Neden Düşük?
Toplantıda mühendislerin sendikalaşma oranlarının düşüklüğü de gündeme geldi. Bir katılımcı, “Mühendislerin sendikalaşma oranı çok düşük. İşçiler, mühendislerle aynı sendikaya üye olmak istemeyebiliyor ve mühendisler de işçi sendikalarına mesafeli duruyor” dedi.
Bu durumu avantaja çevirmenin yollarının tartışılması gerektiğini vurgulayan katılımcı, “Bu girişim, mühendislerin sendikal mücadeleye katılımını artırabilir” diye konuştu.
D. Yeni Bir Örgütlenme Modeli Gerekliliği
TMMOB’un kuruluş amacı ve çalışma ilkelerinin sendikalardan farklı olduğunu belirten katılımcılar, mühendislerin sorunlarını çözmek için dayanışma içinde ve birbirinden farklı örgütlenme modellerinin geliştirilmesi gerektiğini belirtti. “Kapitalizm artık başka bir noktada.
MÜHENDİSSEN, MÜHENDİSLERİN SENDİKASI GİRİŞİMİ
“Beyaz yakalıları işveren haline getirerek onları daha da yalnızlaştırıyor. Kölelik başka bir boyuta geldi. Bu yüzden yeni sendikal modeller üzerinde düşünmeliyiz” denildi.
Ayrıca merkezi olmayan bir sendika modelinin mümkün olup olmadığını gündeme getirilerek, “Dört duvara ihtiyacımız yok. Dijitalleşen dünyada farklı örgütlenme biçimleri deneyebiliriz” denildi.
E. Dayanışma ve Sınıfsal Bilinç Vurgusu
Toplantının sonunda mühendislerin sınıfsal bilincinin artırılmasının önemine dikkat çekildi. “Mühendisler, işçi sınıfının bir parçası olduklarını anlamakta güçlük çekiyor. Onlara sınıfsal farkındalık kazandırmamız gerekiyor” denilirken, genç mühendislerin ağır çalışma şartları altında ezildiğini belirtilerek dayanışma ruhunun güçlendirilmesi gerektiği ifade edildi.
F. “Yolumuzdan Dönmeyeceğiz. BİRLİKTE YÜRÜYORUZ”
Toplantı “Mühendisler artık kendi sözlerini söylemeli ve haklarını almalıdır. Mühendislerin Sendikası Girişimi’ni bir gereklilik olarak görüyoruz. Amacımız, örgütlenemeyen mühendisleri harekete geçirmektir. Yolumuza devam edeceğiz. BİRLİKTE YÜRÜYORUZ” sözleriyle sonlandırıldı.
Mühendissen Girişimi, teknik elemanların hakları için mücadelede yeni bir dönemin başlangıcı olarak görülüyor. MÜHENDİSSEN altı aylık hedef doğrultusunda örgütlenme çalışmalarını hızlandırmayı ve kuruluşunu tamamlamayı planlıyor.