DOLAR 34,1559 -0.14%
EURO 37,8762 -0.01%
ALTIN 2.919,31-0,14
BIST 8.898,23-1,27%
BITCOIN 2049937-2,75%
Edirne
23°

AÇIK

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

29 okunma

‘Taşımalı eğitim’ çıkmazı!

Öğrenci Veli Derneği (Veli Der) Edirne Şube Başkanı Kezban Demir, Milli Eğitim Bakanlığı'nın 1 Ağustos'ta açıkladığı, tasarruf tedbirleri nedeniyle kapsamı daraltılan 'Taşımalı Eğitim Yönetmeliği'nin geri çekilmemesi durumunda çok sayıda okul terki ile karşı karşıya kalınacağını söyledi...Demir, "Eğitim çağındaki yaklaşık 3 milyon çocuğun eğitim dışında kaldığı bizzat Milli Eğitim Bakanlığı tarafından açıklanmıştır. Tüm bu koşullarda liseli öğrencilerin ellerinden alınan taşımalı eğitim hakkı okul terklerini çok daha ciddi oranda artıracaktır. Okulu terk etmek zorunda kalan çocuklarımızın sayısı 77 ilimizin nüfusundan daha fazladır" dedi...

ABONE OL
3 Ekim 2024 15:33
2

BEĞENDİM

ABONE OL

Olgay GÜLER

Öğrenci Veli Derneği (Veli Der) Edirne Şube Başkanı Kezban Demir, Milli Eğitim Bakanlığı’nın 1 Ağustos’ta açıkladığı, tasarruf tedbirleri nedeniyle kapsamı daraltılan ‘Taşımalı Eğitim Yönetmeliği’nin geri çekilmemesi durumunda çok sayıda okul terki ile karşı karşıya kalınacağını söyledi.

Veli Der Edirne Şubesi tarafından, taşımalı eğitim yönetmeliğine yönelik düzenlenen açıklama, Edirne Kent Konseyi’nde gerçekleştirildi. Toplantıda konuşan Şube Başkanı Kezban Demir, yönetmelik ile taşımalı eğitimde 50 km olan sınırın 30 km’ye düşürülüp, zorunlu eğitim kapsamına dahil olan lise öğrencilerinin okullarına ücretsiz ulaşım haklarının ellerinden alındığına dikkat çekti. Demir, yönetmeliğin geri çekilmemesi durumunda çok sayıda okul terki ile karşı karşıya kalınacağına vurgu yaptı.

‘YÜZBİNLERCE ÇOCUK TAŞIMALI EĞİTİMLE OKULA ULAŞMAYA ÇALIŞIYOR’

Demir, Türkiye’de son 22 yılda 19 bin 708 köy okulunun kapatıldığını, eğitimin temel ilkelerinden biri olan eğitime erişim ilkesinin de ortadan kaldırılıp, taşımalı eğitimin ülkenin her yerinde uygulanır hale geldiğini söyledi. Demir, “25 yıl önce taşımalı eğitimde 305 öğrenci varken, 2018-2019  eğitim-öğretim yılında soru önergesine verilen cevaba göre, taşımalı eğitimle okullara ulaşan öğrenci sayısı 1 milyon 325 bin 289’a ulaşmıştı. Bu eğitim öğretim yılında ise yine yüz binlerce çocuk taşımalı eğitimle okula ulaşmaya çalışıyor. Ekonomik kriz, yoksulluk arttıkça kamuda, özellikle eğitim alanında durmaksızın tasarruf tedbiri kararları açıklanıyor. Tasarruf diyerek açıkladıkları kararlardan biri de tasarruf tedbirleri genelgesi ve 1 Ağustos yönetmelik değişikliği ile taşımalı eğitime getirilen sınırlama oldu. Yönetmelikte en dikkat çekici değişiklik, taşımalı eğitimde 50 km olan sınırın 30 km’ye düşürülmesi ve zorunlu eğitim kapsamına dahil olan lise öğrencilerinin okullarına ücretsiz ulaşım haklarının ellerinden alınması olmuştur” dedi.

‘YÖNETMELİK GERİ ÇEKİLMEZSE OKUL TERKİ İLE KARŞILAŞACAĞIZ’

Taşımalı eğitim kapsamında olmayan lise öğrencilerine bu yıl öğlen yemeği de verilmediğini belirten Demir, “Tüm Türkiye’de gerek il ve ilçe merkezlerine 30 km’den daha uzak olan ilk ve orta okul öğrencilerinin gerekse köylerde yaşayan lise öğrencilerinin okullarına ulaşımları ciddi bir sorun haline gelmiştir. Genelge ve yönetmelik değişikliği ile aslında okul, eğitim hakkı da ortadan kaldırılmaktadır.Bazı illerde, taşımalı eğitimde 30 km sınırı bulunduğu için ilk ve ortaokul çocuklarının da okula ücretsiz erişim hakkı elinden alınmıştır. Eğitim-öğretimin başlamasıyla taşımalı eğitim okullarında sıralar boş kalmaktadır. Veliler ulaşımın pahalılığı nedeniyle servis ücretlerini karşılayamamakta ve okul terkleri artmaktadır. Tüm çocuklara taşımalı eğitim hakkı sağlanmaz, bu yönetmelik değişikliği geri çekilmezse köylerdeki bir çok çocuğun zorunlu okul terki ile karşı karşıya kalacağız” diye konuştu.

‘OKULU TERKEDEN ÇOCUKLARIN SAYISI 77 İLİN NÜFUSUNDAN FAZLA’

Söz konusu değişiklikle kız çocuklarının okuldan kopuşunun hızlanacağına da dikkat çeken Demir, “Dünyada ve ülkemizde bilimsel bir gerçektir ki yoksulluk, eşitsizlik arttığında ve okula erişim hakkı ortadan kaldırıldığında eğitim hakkından ilk vazgeçilen kız çocukları olmaktadır. Bu yönetmelik değişikliği ile ülkemizde kız çocuklarının okuldan kopuşu hızlanacaktır. Ayrıca eğitime sınırlı erişebilen özel eğitim gereksinimli çocuklar da okuldan tamamen kopacaklardır. Milli Eğitim Bakanlığı’nın 2023-2024 eğitim öğretim yılı için yayımladığı istatistiklere göre, bir önceki yıl 8. Sınıftan mezun olan 253.000 öğrenci liseye kaydını yaptırmamıştır. Eğitim çağındaki yaklaşık 3 milyon çocuğun eğitim dışında kaldığı bizzat Milli Eğitim Bakanlığı tarafından açıklanmıştır. Eğitim kademesi yükseldikçe okullaşma oranı düşmektedir. Tüm bu koşullarda liseli öğrencilerin ellerinden alınan taşımalı eğitim hakkı okul terklerini çok daha ciddi oranda artıracaktır. Okulu terk etmek zorunda kalan çocuklarımızın sayısı 77 ilimizin nüfusundan daha fazladır” ifadelerini kullandı.

‘ÇOCUKLAR TARİKAT YURTLARINA MECBUR BIRAKILIYOR’

Kapatılan köy okullarının önemli bölümünün aynı zamanda en yoksul köyler olduğunu da söyleyen Demir, “Aladağ bu tablonun en somut örneğidir. Yoksul köylerdeki tüm okullar kapatılmıştı. Köylere en yakın ilçelerde kamu öğrenci yurdu da bulunmamaktaydı. Çocuklar ya okullarından, eğitimden vazgeçecek, ya da tarikat yurduna mecbur kalacaklardı. Mecbur kaldılar. Çünkü eğitim, gelecek yaşantılarını değiştirmek için tek fırsattı. Kamusal, parasız, laik eğitim yalnızca çocukların eğitim haklarının değil yaşam haklarının da güvencesiydi. Parasız, laik, eşit, kamusal, erişilebilir eğitimi kaybetmiştik. Ve Aladağ’da kaybettik çocuklarımızı. Şimdi köy çocuklarına tek adres olarak yurtları, pansiyonları gösteriyorlar. Aladağ’da örneğini yaşadığımız gibi birçok yerde kamu öğrenci yurdu bulunmamaktadır. Bu yönetmelik değişikliği ile çocuklarımız yine tarikat yurtlarına mecbur bırakılacaktır. Ayrıca ÇEDES projesinde olduğu gibi eğitimci niteliği taşımayan manevi danışman adı altında ilahiyat, imam hatip mezunları yurtlarda istihdam edilmekte, yurtlar da çocuklar için bir kuşatma aracı haline getirilmektedir” şeklinde konuştu.

‘ULAŞIM HER ÇOCUĞUN KAMUSAL HAKKIDIR’

Demir, son yönetmelikle sınırlandırılan taşımalı eğitimin önümüzdeki yıllarda tamamen kaldırılmasının amaçlandığını kaydederek, “Taşımalı eğitim yönetmeliğine göre, öğrencinin ikamet ettiği yerde gidebileceği eğitim kurumu bulunmadığında, mülki idare amiri çocukların ücretsiz taşıma hakkını sağlamaktan sorumludur. Bizler tüm Türkiye’de çocuklar okullarına ücretsiz ulaşana kadar, yetkililere kamusal sorumluluklarını yerine getirmeleri konusunda çağrımızı yapmayı sürdüreceğiz. Çocuklarımızın eğitim hakkı tasarruf gerekçesi olamaz. Bizler tüm çocuklarının ailelerinin yaşadığı yerde eğitim alması gerektiğini, köy okullarının tekrar açılmasını savunurken yapılan bu hak gaspı ile taşımalı eğitimi savunur hale geldik. Bir an önce 1 Ağustos’ta açıklanan taşımalı eğitim yönetmeliğindeki değişiklik geri çekilmelidir. Taşımalı eğitimde tüm çocuklarımız ücretsiz bir şekilde okullarına ulaşabilmelilerdir. Okula ulaşım her çocuğun en temel kamusal hakkıdır. Milli Eğitim Bakanlığı, valilikler, kaymakamlıklar ve tüm karar alıcılar çocukların kamusal eğitim hakkından, okula erişiminden sorumludur” dedi.

    En az 10 karakter gerekli


    HIZLI YORUM YAP

    SON DAKİKA HABERLERİ