DOLAR 35,2226 0.06%
EURO 36,8343 0.18%
ALTIN 2.977,630,33
BIST 9.748,860,25%
BITCOIN 3355334-0,79%
Edirne

PARÇALI AZ BULUTLU

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

258 okunma

YOKSULLUK LAİKLİĞİ ENGELLİYOR

ABONE OL
14 Ağustos 2024 15:06
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Avrupa mezhep savaşları sonrasında yaşadığı acılardan ders çıkararak papazın hakkı kiliseye, kralın hakkı saraya şeklinde bir uzlaşma ile din ve devlet işlerini ayırmıştır.

Yurttaşlar kamu hizmetlerinin adil sağlanması için devlete vergi verirken inançlarını yaşayabilmek içinde isterlerse kiliseye, inanç merkezlerine ödeme yapmaktadırlar. Yani devlete verilen vergilerden kiliseye veya herhangi bir inanç topluluğuna harcama yapılmaz. Gelişmiş toplumlarda laiklik; barışçıl ve hoş gören toplum oluşumuna olanak sağlarken gelişmekte olan veya gelişmemiş topluluklarda inanç ve etnik durumlar yüzünden çatışmalar yaratmaktadır.

Bizde laiklik; geleceğin toplumsal temeli olması dileğiyle kuruluş aşamasında yazılı belgelere yazılmıştır. Uygulaması ise maalesef hiçbir zaman olmamıştır.Bundan ders alıp almadığımız tartışılır. Ben alınmadığı kanaatindeyim. Çünkü ders alsaydık; öncelikle işleyen sistemin, kurucu felsefenin olmasını istediği sistem olmadığını görmeliydik.

Bu nedenle CHP dahil ülkemiz siyasetleri ve idareleri hiçbir zaman laik olmamış, laiklik mücadelesinde yetersiz kalınmıştır.Bunun sebepleri tartışılabilir. Bu süreçte CHP’nin parti içi eğitimlerinde de laiklik ilkokullarda okutulduğu gibi(!) basit cümlelerle anlatılmış olmalı ki laikliğin savunulmasında bugüne kadar yetersiz kalınmıştır.

Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına girdiğimiz bu yıllarda CHP’nin alanlara çıkması önemlidir. Bunu değişik mitinglerle veya yerellerde yapılan çalışmalarla göstermiştir.

Önceki gün kentimizde yapılan eğitim çalışması da buna iyi bir örnektir. Eğitim ile ilgili tüm örgütleri dinleyerek bir plan oluşturmak ve bunu savunmak anlamlıdır. Kentimizde bugüne kadar yapılan bu tür örgütlenmelerin kazanımlarına sahip çıkmak gereklidir.

Edirne’de bulunmadığım için CHP’nin eğitimle ilgili toplantısına katılamadım.Anladığım kadarı ile güzel görüşler dile gelmiş. Hele de AKP tarafından yoksullaştırılan yurttaşlarımızın çocuklarının beslenme yetersizliğine çare üretmek ve bu nedenle okula devamlarını sağlamak konusunda kararlı söylemler çok önemlidir.

Edirne için aslında eğitim konusunda nelerin yapılacağı örnekleriyle yıllardır dile getiriliyordu. Bu konuda Veli Der öncülüğünde yapılan mücadele sonunda idareler bazı adımlar atmak zorunda kalmıştır. Okul Yemeği Koalisyonu da bu adımlardan birisidir. Ülke çapında oluşan bu örgütlenme tüm illerde CHP tarafından sahiplenilmelidir.

Öğrencilere yemek ve toplumun bir kesimine yardım elbette yapılmalıdır. Ancak Belediye Başkanı Sayın Filiz Gencan Akın’ın konuşmasında dediği gibi “Bu yoksulluğu biz yaratmadık” vurgusu önemlidir. Evet bu yoksulluğu muhalefet yaratmadı.

2002 yılında iktidara gelen AKP yaklaşık 700 bin kişiye sosyal yardım yapıyordu. Bugün değişik adlar altında yaklaşık beş milyon haneye yardım yapıldığı bakanlık açıklamalarında var. Genellikle yoksul haneler olduğundan hane başı dört kişi olsa yaklaşık 20 milyona yakın yurttaşa yardım yapılıyor. Ki bu 22 yıllık iktidarın en başarısız olduğu durum iken bunu “sosyal devlet” adı vererek olumlu algı yaratılması muhalefetin başarısızlığındandır. Kısacası kral çıplaktır ve artık bunu haykırmanın zamanıdır. Çünkü sosyal devlet; yardıma muhtaç olmayan yurttaşlar yaratmaktır. Bu nedenle de yoksulluk laik yaşama engeldir.

Eğitim ve kültür birlikte olmalıdır. Bugüne kadar AKP ve sağ siyasetler tarafından sürekli yozlaştırılan kültürümüz ve günlük dilimiz değişmelidir. AKP’ye Akparti denmesi bilinçli bir tercihtir.Dayatılan Akparti yerine; AKEPE veya Adalet Kalkınma Partisi gibi doğru tanımlar yapsak hem toplumun algısı değişecek hem de Türkçemiz doğru kullanılacaktır.

İktidar her konuda olduğu gibi eğitim konusunda da kendi örgütlerini üretti. Bunların temeli orta çağ temelli cemaat ve tarikatlara dayanan dernek, vakıf veya birliklerdir. Ki Diyanet İşleri Başkanlığı ile birlikte eğitimi de yönlendirmektedirler. CHP, yönetimde olduğu yerellerde kendi örgütlerini üretmek yerine asırlardır laiklik, eğitim   çağdaşlık konusunda mücadele veren bağımsız örgütlerden yararlanmalıdır.

Eğitimin kamusal, çağdaş ve laik olması konusunda sözden çok eylemsel tavırlar konma zamanıdır. Din öğretiminin okullarda tek taraflı olması ve bunun AİHM tarafından karara bağlanmasına rağmen uygulanıyor olması hukuk devleti olması açısından utanç vericidir. Dini konuların genel kültür dışında okullarda olmaması konusunda tez elden bir şeyler yapmalıdır muhalefet. Bu yurttaşlık değil insanlık görevidir.

Eğitim sistemi sadece iktidarın bakanına bırakılmamalıdır. Önümüzdeki eğitim öğretim yılında uygulamaya konması düşünülen ‘Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’ne karşı TBMM başta olmak üzere her yerelde karşı mücadele verilmelidir.

“Eğitim şart” diyen bir toplumuz ama hepimiz eğitilmeyi değil eğitmeyi hedefliyoruz! Oysa hepimizin ömür boyu eğitime ihtiyacımız vardır.

    En az 10 karakter gerekli


    HIZLI YORUM YAP

    SON DAKİKA HABERLERİ