PARAYLA SATIN ALAMAYACAĞIN 10 HAYAT DERSİ

2

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

1- Vücuduna iyi bak sağlığın başka bir zenginlik olduğunu unutma.
2- Bazı yolları tek başına yürümeyi normalleştir: çünkü hedefler kişilerdir.
3- Enerjini boş yere ve korkuların için harcama.
4- Eğer mutlu olmak istiyorsan, başkalarından tüm beklentilerini kes.
5- Planlarından kimseye bahsetme,
6- Çevrende kıskanç değil gurur duyabileceğin insanlar biriktir.
7- Kimseyi değiştirmeye çalışma onlarla nasıl başa çıktığını değiştir.
8- Yarattığın aile, içinden geldiğin aileden daha önemlidir; unutma
9- Duygularını kontrol edecek kadar olgun ol, daha az tepki vermeyi öğren
10 – Kendine iyilik yap ve zengin ol. hayat zamanla değil, parayla kolaylaşır. Kendini her alanda
geliştir, her konuda bilgisi olan biri olmaya çalış.
Şimdi bunları okuyan birçok insanın ilk tepkisi dudak bükmek olacaktır. Lakin; sakin, dikkatli bakışla bir daha gözden geçirirsek eminim on satırdan dokuzunun kabul edilir ve gerçekleştirilebilir olduğu görülecektir. Sırayla bir irdeleyelim isterseniz ve anlamaya çalışalım.
Sağlığına iyi bakmak gerçekten bir zenginliktir. Sağlıklı değilsen her gün hastanelerdesin ve zaman kaybından başka para kaybı can sıkıntısı, hastanelerde hastalık kapma riski cabası. Her gün ayrı bir hastalık türüyor. Sars ve koranadan sonra şimdi de eris varyantı (eris virüsü) peyda oldu. Sağlığı korumak için de belli prensiplere uymayı, erken kalkıp, yeterli uyumayı, zamanında yemek yemeyi, bol yürümeyi unutmayalım. Her şey bizim elimizde, bir daha gelme şansımız yok ve bir başka bir ömrümüz de yok.
Bazı yolları tek başına yürümeyi öğrenmeyi normalleştirmek denince ne anlıyoruz: Bazen tek başımıza gitmek zorunda olduğumuz, bizim yapmamız gereken işler vardır; askere gitmek, okulu bitirmek işe girmek gibi. Annemiz babamız bizim yerimize okula gidemez, gitse de okulu biz bitirmeliyiz, ne kadar istemesek de bu zorunludur. Bunu erinmeden içimize sindirirsek işi kolaylaştırır, daha çabuk işi bitiririz, yoksa okul da bitmez seneler de geçmez.
Enerjini boş yere ve korkuların için harcama denince neler anlarız? Herkesin fikri ayrı olabilir ama biz genel duruma bakarsak enerjimizi ne kadar boş yere harcadığımız zamanlarımızın olduğunu görürüz. Dünya insanların korkularına göre yönetilmeye başladı. Örneklersek; zam gelecek şunu alalım, bize küsecek şuna gidelim, bize kızacak şunu mutlu edelim veya dediğini yapalım teranelerimiz hiç bitmez ve enerjimizin yüzde ellisini böyle harcarız. Oysa insan oğlu ne kadar uzun değil ne kadar mutlu yaşadığına bakmalı ve babam şu kadar verse araba alırım, kardeşlerim şu dükkanı verse ne güzel olur teranesini bırakıp ben ne yapabilirimi düşünürse daha hızlı yol alır.
Planlarımızdan çoğu zaman herkese bahsederiz ve kendimizi zora sokarız. Oysa günümüzde çapsızlar çoktur, kendini yetiştirip seviyesini yukarıya çıkarmayı düşünmeyen bir kitle mevcut. Kendini yukarı çıkarmıyor, seni aşağı çekmeyi daha çok seviyor, bu da bizi yoruyor en iyisi ağzını sıkı tutmak. Çevrende kıskanç insanların seni daima aşağı çekmeye çalışacağını unutmadan gurur duyacağın sana her zaman kucak açan insanlara yakın durmak en iyisi. İnsanları değiştirmeye çalışmak hepimizin sık yaptığı hatalardandır. Onlara akıl vermeye deneyimlerimizi aktarmaya çalışırız, oysa biz ne dersek diyelim kişi kendi deneyimlemeden bir hatayı düzeltemiyor, boşuna çenemizi yormayalım. Çevremizde bazıları devamlı bizi hareketleriyle yoruyorsa onunla baş etme şeklimizi ve yöntemlerimizi değiştirelim, uzak duralım, duramıyorsak o işi başka türlü yapalım veya işi başkasına verelim. Yarattığın aile yani evlenip kurduğun, çocuklarını büyüttüğün aile geldiğin yani seni yetiştiren aileden önce gelmeli, çünkü geçmiş geride kaldı artık, annenin ağzına bakıp karını dövmenin bir doğru tarafı olamaz. Bir insanın en büyük eseri çocuklarıdır, onları en güzel yetiştiren en büyük adamdır. Bu işleri yaparken de duygularını kontrol etmek en büyük erdemdir. Kızgın olsak bile dışarıya belli etmemeyi becerebiliyorsak en büyük işi beceriyoruz demektir.
Bütün bunların içinde bizleri gülümsetecek madde kendine iyilik yap ve zengin ol maddesidir ki bence pek zor değil. Hele bizim memleketimizde daha da kolaydır. Bunun için önceliklerimizi gözden geçirmemiz gerekiyor, o da hayatımıza vereceğimiz yol ile bağlantılı. Önce bir iş sahibi ve patron olmayı düşünmekle işe başlamalıyız, sonrası kolay. Bir memur milyoner olamaz, işçi milyoner olamaz, olursa işçi olmaz, işverenliğin de en temel kuralı önce erken kalkıp günü tam yaşamayı öğrenmekle, düzenli çalışmakla başlar. İşini takip edipte para kazanmayana rastlamadım, aşırı hırsa kapılıp kendini dağıtmayan, batsa bile doğru yolu bulup toparlayacaktır. İnsanın kendini her alanda geliştirmesi günümüzde daha kolay, bilgiye erişmek, bankadan kredi almak, taksitle araba almak şimdilerde çok daha kolay. Eskiden mortgage (morgıç) mı vardı, bir Reno Toros almak için altı ay beklediğimi bilirim. Gazeteden ansiklopedi almak için aylarca kupon biriktirdiğim oldu. Evime 31 ekran televizyon almak için neredeyse bir araba parası verdim. Kürt olmayıp Ahmet Kaya’yı, laz olmayıp Kazım Koyuncu’yu, Ermeni olmayıp Hrant Dink’i, ateist olmayıp Aziz Nesin’i, tarikatçı olmayıp>Mevlana’yı sahiplenen herkese selam olsun, kin ve nefret başkalarının, insanlık bizim olsun.