Her yerleşim yerinde olduğu gibi Edirne’nin de otopark sorunu var. Gün geçtikçe bu sorun azalmıyor, gittikçe artıyor. Sebep atsız araba denilen yani otoların sayılarının artması oluyor. Bu araçlar niye artıyor, almak kolay da ondan. İyi kötü halkın gelir düzeyi artmış durumda, bir çok kimse araba sahibi olabiliyor, sahipleri artınca arabalarda çoğalıyor. İşte sorun başlıyor. Arabayı park edecek yer yok. Ne yapılabilinir, işte sorun burada başlıyor, sahi ne yapılabilinir?
Bazı zengin ailelerde babalarının arabası varsa oğulları da araba edinmek istiyor. Bu hal araba çoğunluğunu oluşturuyor. Bugün hemen hemen traktörü olmayan çıfçi kalmadı hatta inşaatlarda bile kullanılıyor, tabi bunlar hep ihtiyaçtan doğan çoğalma. Çalışan bir kişinin eline para geçtimi borcada girerek orjinal, ikinci, üçüncü el bir araba ediniyor. Neyse içmeye ayranımız yoksa da! Birde bu konuyu zorunlu kılan nedenler var, yerleşimler eskisi gibi değil, nüfus arttıkça semtlerde uzaklara kayıyor. Bir yerden bir yere gitmek yaya olmuyor, araba ile oluyor, bu da araç sayısını arttırıyor. Böyle bir zorunlulukta parasal gücü yetmeyende iki tekerlekli motosiklet alıyor, araç sayısı yine artıyor, sorun burada başlıyor.
Akşamları evimin önüne arabamı çekerim ama oradan ayrıldıktan sonra arabamı nereye park edeceğim? İşte mesele burada. Arabayı park edecek yer bulunamıyor, otoparklar yeterli olmuyor, park yeri olarak trafiğin işlediği yol kenarlarınaa arabalar park ediliyor. Bu durum hem trafiği engelliyor hem yayaların rahat geçişini engelliyor, araba kazası olacak hale geliyor. Bu konu nasıl hal olur? Çeşitli hal şekilleri var. Araba park yerlerini çoğaltmak, bu da fazla etkili olmaz mümkün olduğu kadar araba park yeri var, bir çözüm şeklide o park yerlerini katlı otopark haline getirmek. Yer altında bir kat yer üstünde üç kat olursa o park yeri dört kat kapasiteye ulaşır ama Kervansarayın arkasındaki park yerini katlı otopark yaparsak Mimar Sinan’ın beş asırlık eserini örtmüş, görünmez hale getiririz. Bu konuya dikkat etmeliyiz.
Otopark sorunu yüzünden oturduğum Sabuni mahallesi çok sorunludur. Otopark yerlerinde boş yer bulamayan oto sahipleri sokak aralarına otolarını park ediyorlar, mahallemizde rahat gezemiyoruz. Çözüm şekli park yerlerini çoğaltmak, oda katlı otopark yapmakla olur. Sabuni mahallesi Selamsız sokakta, ön cephesi Eski İstanbul yoluna dayanan halen otopark yeri olarak kullanılan otopark, bir katı yer altında üç katı yer üstünde olmak üzere dört katlı otopark yapılırsa bir katı elli araç alsa dört katı ikiyüz araç alır. Sabuni mahallesinde otopark sorunu hafifler. Böyle bir hizmeti Belediyemizden bekliyoruz. Bundan başka Eski İstanbul yolu caddesinde otelin doğu tarafında halen otopark olarak kullanılan yere de dört katlı otopark yapılabilinir. Yalnız orada antik bir yapı var, onun hal olması gerekir. Bu şekilde her mahallede katlı otopark yapılırsa otopark sorunu hafifler, bu hizmetleri bekliyoruz.
Otopark sorununa bir çözüm şeklide yeni yapılan binaların bodrum katlarına otopark yeri yapmak. Başka bir çarede araçlarda tek çift plaka nolu araçları gün aşırı trafiğe çıkarmak. Her ne kadar hoşa gitmeyecek bir çözümse de mecbur kalınırsa uygulanır. Son iyi çarede araba alırken, ‘ben arabamı nereye park edeceğim’ diye düşünmek, buda bir çaredir.
Muhakkak medeniyet iyi bir konudur ama bazı sorunlarda getirir. Eskiden nüfus az iken az katlı bahçeli çiçekli evler vardı, nüfus arttıkça apartman hayatı başladı, semtler uzaklara kaydı. Bu durumda ulaşım sorununu yarattı. En iyi çözüm toplu taşıma araçlarıdır. Ama halkın geliri artınca da bu seferde özel araba hevesi başladı, sonuç otopark sorunu. Hal şekli katlı otopark yapmak. Ama en iyisi siz yine de araba alırken ‘ben bu arabayı nereye park ederim’ diye düşünün…