DOLAR 35,3979 0.19%
EURO 36,4086 0.14%
ALTIN 3.030,410,32
BIST 9.961,341,33%
BITCOIN 34259952,00%
Edirne

AÇIK

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

113 okunma

HAFIZ RAKIM ERTÜR

ABONE OL
30 Aralık 2024 12:14
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Hafız Rakım Ertür’ün bugün ölüm yıldönümü. 31 Aralık 1961 yılında 77 yaşında yaşama veda etti ve binlerce Edirnelinin ellerinde son yolculuğunda Buçuktepe Mezarlığı’na gönderildi.

Doğduğu 1884 yılından ölümüne kadar adeta Edirne’nin yaşadığı en büyük felaketleri gördü, acılarını çekti.

Arka arkaya gelen Rus işgallerinin acısını saramamış Edirne’de iki Balkan Savaşı’nı, Bulgar’ların Edirne işgalini, Birinci Dünya Savaşı’nın büyük yıkımını, Yunan işgaliyle geçen yılları ve Kurtuluş Savaşı’nı gördü, yıkımları, bir imparatorluğun yok oluşundan bir ulusun doğuşuna tanıklık etti, mücadelesinde yer aldı, kelle koltukta ölümüne mücadele etti.

İkinci Dünya Savaşı yıllarında sınırlarımızın dibine kadar gelen Alman’ların yaşattığı sıkıntıları, açlık yıllarını Edirne’nin adeta boşaldığını gördü.

Osmanlı döneminde Eski Cami imamı olan babasının1911 yılında ölümü üzerine padişah fermanıyla Eski Cami imamlığına getirildi ve 1953 yılında emekli olana kadar görevine devam etti.

İmamdan çok bir öğretmendi Rasım Ertür. İlk mesleğiydi öğretmenlik ve öldüğü tarihe kadar öğretmenlik mesleğinin gereklerinden fazlasını Edirneliler için yerine getirdi. Balkan Savaşı öncesinde İttihat ve Terakki İlkokulu, Balkan Savaşı sonrasında ise Dar-ül Eytam’da (Balkan ve 1.Dünya Savaşı’nda şehit olanların çocuklarını okutmak için açılan okul) öğretmenlik yaptı.

Edirne Kuşatması günlüklerinde yazdıkları dönemin insanlarına, yaşadıklarına, acılarına dönüktür. Diğer günlüklerde yazılanlara benzemez onun yazdıkları. O insanlara, yaşanan acılara, Edirnelilerin sıkıntılarına değinmiştir. Diğer yazanlarsa sadece sayılara, askerlere.

Eylem insanıydı, yurt severdi. Kurtuluş Savaşı’nın ilk ateşinin yakıldığı, belki de başladığı yerdir Trakya. Ve bu ateşi yakanlardan birisiydi Rakım Ertür. Osmanlı’nın bittiğini görenlerin 1.Dünya Savaşı sonrası 1918’de Trakya-Paşaeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti ilk kurucuları arasında yer almıştır.

Ardından gelen Yunan işgali döneminde Kurtuluş Savaşı yıllarında Trakya’da verilen mücadelede ön sıralarda yer aldığı için Girit Adası’na sürgüne gönderilmiştir.

Cumhuriyet’in ilk yıllarından yaşamının son yıllarına kadar Edirne’de bütün sanatsal, kültürel faaliyetler içinde yer almış, yerel gazetelerde yüzlerce yazısı yayınlanmıştır.

Sanatçıdır Rakım Ertür aynı zamanda. Neyzen’dir. Müzik yaşamı boyunca vazgeçemediği uğraşlarından birisi olmuştur.

Kooperatif başkanlığı ve yaşamının son döneminde Prof. Dr. Süheyl Ünver’e Edirne rehberliği yapmıştır. 

Cumhuriyet sonrası Edirne’nin hizmetinde olmuştur Rakım Ertür. Yaşam tecrübeleri, yaşadığı acılar, onu genç Cumhuriyet’e, Cumhuriyet’i kuranlara daha çok bağlamıştır.

Cumhuriyet’e o kadar bağlıydı ki Cumhuriyet’e en ufak bir zarar gelmesinden büyük endişe duyuyordu.

Ve yaşamının son dönemlerinde Edirne’ye gelen genç bir müezzin görev yaptığı Üç Şerefiyeli Camisi’nde içinde olduğu tarikatın risalelerini dağıtarak Edirnelileri tarikatına davet ediyordu.

Fetullah Gülen’di bu vaizin ismi ve yıllar sonra “Benim Küçük Dünyam” isimli kitabında Edirne anılarına da yer verecek ve Edirne ve Edirneliler ile ilgili düşüncelerini şöyle belirtecektir;

“O devrede Edirne ahlaken büyük bir yıkım içindeydi. Cami avluları dahi fuhuş yuvaları haline gelmişti. Zaten çarşı ve Pazar tamamen bir Avrupa şehrine dönmüştü. Onun için ben de korunmanın tek çaresi caminin penceresine sığınmakta buldum ve riyazet kalkanını da elime aldım. Başka türlü genç, kuvvetli, enerjik bir gencin iffetini koruyabilmesi zahiri şartlar açısından mümkün değildir.”

Sevememiştir Edirne’yi bir türlü. Üstteki satırlarda adeta nefretini kusmaktadır. Nedeni vardır bunun ve o dönem Edirne’de yaşayanlar tanığıdır o olayın.

O dönemin avuç içi kadar Edirne’sinde bu müezzinin yaptıklarından Rakım Ertür’ün haberinin olmaması mümkün değildir.

 Her ne kadar hafızlık mesleğinden emekli olsa ve yaşamının son dönemlerini yaşıyor da olsa o Edirne’ye, hele Cumhuriyet’e zarar gelebilecek her şeye karşı çıkacak güçteydi yine de.

Edirnelilere yanlış öğretileri yayınlayanlara, yobazlara göz yumamazdı. Müezzini uyarır, uyarıların işe yaramadığını görür.

Ve Üç Şerefiyeli Camisi’nin önünde Rakım Ertür hocanın Fetullah Gülen’e attığı Osmanlı tokadının sesi dalga dalga Edirne’de yayılırken hoca efendi yerlerde sürünmektedir. He burası Edirne, hiç sevmez yobazları.

Nurlar içinde uyu Rakım Ertür hocamız.

    En az 10 karakter gerekli


    HIZLI YORUM YAP

    SON DAKİKA HABERLERİ