Emekliler olarak yıllardır alanlarda sesimizi duyurmaya çalışıyoruz. CHP olumlu bir karar alarak sesimizi iktidara daha yakın bir yerden duyuralım diye bizleri Ankara’da topladı. Bu buluşma dağınık olan emekli sendika ve derneklerinin de toparlanmasına katkı sunacaktır.
Alana en çok sağlıkçı veya ambulans çağırılan miting olarak tarihe geçeceğinden eminim. “Yaşı ilerlemiş bu insanları buraya gelmek zorunda bırakan iktidar yere batsın” diyen yüz bin dolayında insan vardı. Yaşlı ve hasta olan çoğunluk katılımcı birbirine tutunarak, birbirine güvenerek gelmişti.
Elinde bastonu, beyaz gömleği ve kırmızı kravatı ile çalan müziğin ritmine uyarak oynayan emekliyi görmesem miting anılarım eksik kalırdı. Uzun süre izledim birçok insan gibi. Birlikte oynayanda vardı. Hepsi birkaç dakika sonra bırakıyordu ama o yarım saatten fazla oynadı. Hayatının en değerli dostluklarını kurduğunun farkında gibiydi.
Kadınlar. Bu mitingde de kadınlar öndeydi. Bazıları torunlarını, bazıları işsiz çocuğunu alıp gelmişti. Yöresel giysileriyle gelen de vardı, Ankara sıcağını bilerek giyinen yakın mesafeden gelenler de. Ama hepsi bir gün önceki ‘Cumartesi Anneleri’ni unutmayan kadınlardı. Anne dayanışmasına uygun pankartları ile önde durdular.
Hepimizin yaşı ileriydi, yaşlıydık. Ama kazandığımız yaşam deneyimi; mücadele etmeden hiçbir hakkın kazanılamayacağı idi. Hepimiz şunu biliyorduk; demokrasi mücadelesinden emekli olunmaz.Emekliyiz, deneyim sahibiyiz. İzliyoruz ve açlık sınırını da, yoksulluk sınırını da biliyoruz.
Enflasyonun günbegün arttığı ülkemizde iktidar Temmuz ayında asgari ücrete zam yapmayacakmış! Hazırlanmaya başlayalım yine. Anlaşılan iktidar bizi sokağa çağırıyor. Bu kez Tandoğan’da kalmaz, Saray’a kadar gideriz ki ilacımızı ona göre alalım. Sadece emekliler olmayız o zaman emekçiler de bizlerle olur. İşte o zaman görürüz iktidarı.
Ankara Tandoğan Meydanında yüzbinlerce emeklinin yaşlılıklarına rağmen coşku ile üç saat süren mitingi izlemesi, sloganlarla alanı inletmesi hepimize umut verdi.
Biz 40-50 kişiydik Edirne merkezden. Aracımız uzun yol aracı değildi ama bulduğumuza sevindik! TÜİK verilerine göre yüzde 16,6’sı 65 yaş üstü olan Edirne’de emeklilerin arzusunu dile getirdik. Verilere göre Edirne’de 68 bin kişi SSK emeklisi,12 bin memur emeklisi,22 bin Bağkur emeklisi var. Yani 421 bin dolayında Edirnelinin dörtte biri emekli.
Çok daha fazla gitmeliydik. Çünkü mücadeleye katılan fazla olduğunda hakkımızı daha çabuk ve daha çok alacağımızı biliyoruz, unutmayalım.Çünkü bayram ikramiyesi de, maaş artışı da hakkımızdır. Söke söke, direne direne alacağız.
Şu eksiği de yazmadan edemeyeceğim; Emekli örgütleri ortak bir metinde anlaşıp tek metin okusaydı alanda 30-40 dakika daha az kalırdık, bir. İkincisi Sayın Özgür Özel; “yapacağım, alacağım, koruyacağım…” yerine “yapacağız, alacağız, koruyacağız…” dese idi ben dilinden biz diline ve birlikteliğe vurgu yapmış olurdu. Biliyoruz ki hiç kimse kahraman olarak tek başına sorunları çözemez. Birlikte olunmalı ve siyaset önderlik etmeli.
İktidara en anlamlı sesi, televizyon kamerasında sesini duyursun diye sağı solu iterek öne fırlayan kadın söyledi; “Ben istediğim gıdayı alamıyorum. Çorba, çorba, çorba. Bunlarla tabii olmuyor. Beslenemiyoruz. Hatırlasınlar geçmişi. 1950’yi, 60’ı, 70’i iyi hatırlasınlar. Ona göre kendilerini ayarlasınlar.”