“Geldi bahar ayları gevşer gönül yayları” misali geldi gene Trump ayları…
Hayırlı, uğurlu olsuun.
Güle güle kullanalım.
Bütün bunlar aslında bizim olmayan bir derdin bize yansımaları…
ABD küresel çapta oldukça büyük etkisi olan bir devlet maalesef. Yıllardan beri hegemonyası yükseldi alçaldı diye kitaplar makaleler yazılıyor da bilimsel bir faaliyet olarak sistemik seviyedeki etki kapasitesi ve yeteneklerin dağıtımı hususundan pek çok kişi bihaber.
Neyse bunlar çok teknik konular ya basında yer almamalı.
Zira halkın anlayacağı gibi anlatmalıyım.
Bilim dili diye bir şeyin uluslararası politika çalışanların önemli bir kısmı tarafından alenen reddedildiğinin göstergesidir bu ve burada dursun.
Belki bir kongrede uluslararası politika eğitiminin Türkiye’deki sorunları konusunda bir çalışma olur.
Şimdi başladı yine bundan sonra ne olacak soruları sorulmaya.
Bu soru bile tek başına azaldığı iddia edilen gücüyle maalesef ABD’nin küresel politikadaki etkisini gösteriyor.
Düşünsenize Venezuela’da, Küba’da, Yunanistan’da, Arnavutluk’ta, Zimbabve’de yönetimler şu veya bu şekilde değişiyor.
En fazla yapılan şey yönetimin alışıldık bir şekilde değişmemesi karşısında o devlette neler olduğunun tartışılması.
Örneğin Zimbabve’deki yönetim değişikliğinin Suriye yahut Arktik politikasına ne etkisi olacağı konuşulmuyor.
Öyleyse burada ABD’nin küresel etki kapasitesinin ön kabulü çıkıyor ortaya.
Bir de ABD’nin benzeri Rusya Federasyonu ve Çin Halk Cumhuriyeti’nin anti-tez yahut ilaç olduğunu zanneden bir güruh var.
Emperyalizmle mücadele diyorlar sanki Rusya Federasyonu ve Çin Halk Cumhuriyeti’nin emperyal emelleri yokmuş gibi…
Emperyalizm tartışması bir yana bakınız bu saydığım devletler de ABD gibi amaçları olan ancak ABD’nin devlet kapasitesinden daha düşük kapasitede oldukları için bu emelleri için daha kısıtlı faaliyetler yürütür.
Yani dış politika yapım süreçleri bakımından benzeri amaçlara sahip sonuca ulaşma bakımından daha az etkili bir süreç ortaya koyarlar.
ABD seçiminin bize dert olan önemli bir yanı da “eee şimdi ne olacak” sorusudur.
Bana yöneltiliyor.
Bu sorunun cevabı muhatap devletin kapasitesi ile doğru orantılıdır. Ekonomik kapasitesi nispi olarak gelişmiş dışa az bağımlı devletler
Yukarıdaki paragraf dostluk ilişkisinden çok daha fazla şeylerin gerekliliğini anlatıyor.
Haftaya görüşmek dileğiyle memleketimin güzel insanları.