
Olgay GÜLER
Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, açıklanan 28 bin 75 liralık asgari ücretin açlık sınırının bile altında olduğunu, AKP’nin ekonomi üzerindeki hakimiyetini kaybettiğini söyledi.
Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, partisinin il ve ilçe teşkilatlarıyla temaslarda bulunmak üzere Edirne’ye geldi. Kentte ilk olarak bir otelde basın mensuplarıyla bir araya gelen Özdağ, burada ülke gündemini değerlendirdi. Konuşmasına, önceki gün açıklanan yeni asgari ücreti değerlendirerek başlayan Özdağ, “Asgari ücret açıklandı, yüzde 27 artışla 28 bin 75 TL oldu. Bu ücret Kasım 2025’teki açlık sınırı olan 29 bin 878 liranın altında bir rakam. İnanılır gibi değil. Bunu, bu kararı verirken hiç mi vicdanınız sızlamadı? İşçiye, emekçiye reva görülen bu ücret; ‘İşçinin, emekçinin, aç bırakılmasına karar verdik’ demektir. Çünkü asgari ücret Türkiye’de başlangıç ücreti olmaktan çıkmış, yaklaşık 10-11 milyon işçi için uygulanan genel ve standart ücret haline gelmiştir. Bununla birlikte en düşük emekli aylığında asgari ücretin bile uygulanmaması 16 milyon emekli, dul ve yetimi inanılmaz bir açlığa terk edildiğini göstermektedir. Gelinen aşamada AKP hükümeti sığınmacı ve kaçaklara ayırdığı bütçeyi artık kendi memuruna, işçisine, emeklisine ayırmama konusunda kararlı olduğunu bir kez daha göstermektedir” dedi.
‘AKP EKONOMİ ÜZERİNDEKİ HAKİMİYETİNİ KAYBETTİ’
AKP’nin ekonomi üzerindeki hakimiyetini tamamen yitirdiğini söyleyen Özdağ, “AKP hükümeti, ekonomi üzerindeki hakimiyeti tamamen yitirmiştir. Meclisten geçen 2026 bütçe yasasına göre toplam öngörülen harcama miktarı 19 trilyon; tahmin edilen gelir ise 16.2 trilyondur. Yani daha bütçe uygulamaya konulmadan 2.8 trilyon bir bütçe açığı olduğu görülüyor. Diğer yandan bütçe açığı kadar; yani 2.8 trilyon faiz ödemesi yapılacak. Her fırsatta faize karşıyız diyorlar ama en büyük rantiye yanlısı, faiz lobisi savunucusu iktidar AK Parti iktidarıdır. Sözün özü ekonomi bağlamında 2026 geçtiğimiz 8 senede olduğu gibi çalışanın, emeklinin, emekçinin aleyhine, memurun aleyhine milli gelirin kaynaştırıldığı bir yıl olmaya devam edecek” diye konuştu.
‘BU MİLLET BU FAKİRLİĞİ HAK ETMİYOR’
Özdağ, Ticaret Bakanı Ömer Bolat’ın, milli gelirin 22 yılda 6 kat artarak 1.5 trilyona ulaştığı yönündeki sözlerini hatırlatarak, “2002’de asgari ücretli, aldığı asgari ücretle 8.5 çeyrek altın alıyordu. 2026’daki asgari ücretle 2.8 çeyrek altın alıyor. Bu 6 kat artan milli gelirden; emekçinin, emeklinin, dulun, yetimin, aldığı pay nerede? Evet ticaret bakanı; nerede? Madem 6 kat arttı, neden bu insanlar 6 kat fakirleştiler. Küçük bir sınıf rantiye, inanılmaz gelirler elde ederken, lüks tüketim zirveye çıkmışken, antikacı dükkanlarına girip; ‘Bu heykelin daha pahalısı yok mu?’ diye soran edepsizler, vergi dahi ödemeden ortada dolaşırken, halk pazar yerlerinde boş filelerle dolaşıyor. Küçük bir azınlık Londra’da daire üzerine daire satın alıyor, Londra’da gayrimenkul fiyatları kontrol dışına çıkmış. Küçük bir azınlık Türkiye’de adeta İsviçre’de yaşar gibi yaşarken, Türk halkının büyük bir bölümü sanki Bağdat’ın varoşlarında yaşar duruma düşmüş. İşte AK Parti’nin ekonomiyi getirdiği nokta budur. Ticaret Bakanı; çok övünme. Türkiye’yi getirdiğiniz nokta bu. Bu millet, bu fakirliği hak etmiyor” şeklinde konuştu.

‘DAHA SİZİ ÇOK RAHATSIZ EDECEĞİZ’
Kendisine, Şeyh Sait’e ‘hain’ dediği için açılan davaya değinen Özdağ, “ Şeyh Sait adlı vatan hainine ‘hain’ dediğim için birileri rahatsız olmuş ve hakkımda savcılığa suç duyurusunda bulunmuşlar. Hatırlıyorum bir televizyon programında yandaş bir gazeteciyle konuşurken; ‘Suriyelilere sürekli Arap’ diyorsunuz dedi, ‘Kardeşim adamlar Eskimo değil ki Arap, ne diyeyim?’ demiştim. Yahu Şeyh Sait de vatan haini, ne diyeyim ben ona?’ Savcılık da dava açmış. Bu Cumhuriyet Savcılığı, Cumhuriyet Savcılığı olarak var çünkü Mustafa Kemal Şeyh Sait’in kafasını ezdirdi. Eğer ezmeseydi Cumhuriyet Savcılığı da olmazdı. Rahatsız oluyorlarmış, daha sizi çok rahatsız edeceğiz. Haine hain, teröriste terörist demeye devam edeceğiz. Bizden sakın o hain ve benzerlerinin adını bulvarlara, sokaklara vermemizi ya da onlar gibi anma törenleri ve toplantıları yapmamızı beklemeyin. Zafer Partisi’nde terörle müzakere değil mücadele vardır” ifadelerini kullandı.
‘ASIL HEDEF UYUŞTURUCU BARONLARI VE TERÖR ELEBAŞLARIDIR’
Türkiye’de uyuşturucu kullanma yaşının 12’ye kadar indiğine dikkat çeken Özdağ, “Bu durum uyuşturucu ve terör baronlarının iş birliği yaptığı hibrit bir savaştır. Uyuşturucu baronları sınırlarımızdan girmek isteyen, işgal kuvvetlerinin öncü birlikleridir. İngiltere’nin Çin’i uyutmak için 19. yüzyılda gerçekleştirdiği Afyon Savaşı’nın bir benzeri şimdi Türk gençliğine karşı sürdürülüyor. Bu savaşı kazanmak için uyuşturucu kullanımını özendirenler, normalleştirenler ile elbet mücadele edilmeli. İstanbul’da şimdi bir operasyon yürüyor. Onu da dikkatle izliyoruz. Son dönemde sanki ‘şunu kullansan bir şey olmaz, bunu herkes kullanıyor’ gibi laflarla, uyuşturucunun bazı çevreler tarafından normalleştirilmeye çalışıldığını da biliyoruz. Bu operasyonun bir faydası olmuş mudur? Olmuştur. Bunun normal olmadığını, suç olduğunu, kim kullanırsa kullansın cezalandırılması gerektiğini göstermiştir. Dileriz siyasi amaçlar için her zaman olduğu gibi, yanlış kullanıma doğru gitmez. Ancak bu savaşı sadece meşhur kullanıcılarla mücadele ederek kazanamazsınız. Bu savaş sadece torbacılar toplanarak yapılamaz. Asıl hedef uyuşturucu baronları ve terör elebaşlarıdır” dedi.
‘TERÖR ÖRGÜTÜNÜN SİYASİ YANDAŞLARINA ŞİRİNLİK BİZE UYMAZ’
Vatan Partisi olarak Abdullah Öcalan’a kurucu önder ya da sayın demeyeceklerini söyleyen Özdağ, “Durum böyleyken şimdi şu soruları da sormamız gerekiyor. İnsanlık katili Apo’ya sayın mı diyeceğiz? Bebek katili Öcalan’ı kurucu önder diye mi isimlendireceğiz? Kim yapar bilmiyoruz ama bizden kimse bunu beklemeyeceğini biliyor. Siyasi hesaplarla terör örgütünün siyasi yandaşlarına şirinlik yapmak bize uymaz. Bizde öyle bir kan yok. Bu bizim kanımıza dokunur. Kanına dokunmayanlar bunu rahatlıkla yapıyorlar, görüyoruz. Biz Atatürk’ten yana, Cumhuriyet’ten yana, İstiklal Harbi’nden yana kalmaya ve haine hain, teröriste terörist demeye, bölücülerle tavizsiz şekilde mücadele etmeye devam edeceğiz” diye konuştu.
‘İHMALİN SEBEBİ; SAVUNMADAKİ STRATEJİK BOŞLUKLAR’
Son günlerde düşen İHA’lar ve Libya Genel Kurmay Başkanı’nın da içerisinde bulunduğu askeri heyeti taşıyan uçağın düşüşünü değerlendiren Özdağ, “Son dönemde gökten insansız hava araçları yağmaya başladı. Dün de Libya Askeri Heyeti’ni taşıyan uçak Ankara semalarında düştü. Geçen hafta Karadeniz’den gelen ve ancak Elmadağ üzerinde, yani sahilden 200 kilometre içeride düşürülen bir İHA ortaya çıktı. Gerçekçi olalım, hiçbir çağdaş, modern devlet, başkentine 100 km kalana kadar bir yabancı İHA’nın yaklaşmasına izin veremez. Eğer veriyorsa, burada büyük bir güvenlik zafiyeti vardır. İHA’nın düşürüldüğü bölgede yer alan stratejik savunma tesisleri de dikkate alındığında yaşananın, ihmalkarlık ve skandal boyutunun üzerinde bir hadise olduğunu görüyoruz. Ardından Balıkesir ve Kocaeli’nde de düşen 2 İHA ortaya çıktı. Daha da ilginci bu İHA’lardan bir tanesinin kuyruğunda Kızıl Yıldız armasının olması. Herhalde Ruslar düştüğünde anlaşılsın bizim olduğumuz diye, İHA’nın üzerine bir de Kızıl Yıldız çizmişler. Bu tür konularda çok dikkatli olmak gerekir. Ancak bu gelişmeler bize şunu gösteriyor. AK Parti 23 yıldan beri iktidarda ama Çelik Kubbe projesi hala gerçekleşmemiş durumda. TSK günün ihtiyaçlarına uygun yeterli modernizasyon sürecinden ne yazık ki geçmemiş bir vaziyette. Yaşadığımız ihmal ve kusurlarının ana sebebi savunma alanındaki ciddi ve stratejik boşluklardır.
‘EN HAYIRLISI 2026’DA YAPILACAK BİR ERKEN SEÇİM’
Özdağ, 2026 yılında erken seçim olması gerektiğini de belirterek, “Türkiye için en hayırlısı, bir an önce sandığın Türk milletinin önüne konması ve 2026 yılı içerisinde yapılacak bir erken genel seçimdir. Çözüm, Türk milletinin iradesidir. Ana temennim, yeni yılda milletimizin demokratik tercihini ortaya koyup, Zafer Partisi iktidarıyla Türkiye’mizin en seri ve dinamik şekilde AKP hükümetlerinin yol açtığı hasarların onarımına başlanmasıdır. Bu duygu ve temennilerle hem kandilinizi kutluyor hem de 2026’nın Türk milleti için hayırlı ve güzel gelişmelere vesile olmasını diliyorum” dedi.