Memleket Partisi Edirne İl Başkanı Süheyl Tunçyürek, “Terörist başı apoyu meclise getirmeye cüret eden Türk düşmanlarına karşı sonuna kadar direneceğimizi Türk Milleti bilmelidir” diyerek parti Genel Başkanı Muharrem İnce’nin çağrısını kamuoyu ile paylaştı.
Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce, önce gün partisinin grup toplantısında konuşan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin açıklamalarına tepki gösterdi. İnce, “Tarihi çağrımızdır” başlıklı paylaşımında memleketteki bütün milliyetçi ve cumhuriyetçi bir araya gelmeye davet etti. İnce, açıklamasında özetle şunlara yer verdi:
“Buradayız ve sonuna kadar direneceğiz”
“Son zamanlarda gün geçmiyor ki hepimizi şoke eden bir gelişme yaşanmasın. Kadın cinayetleri, bebek cinayetleri derken dün Sayın Bahçeli’nin yaptığı açıklama ile gündemimiz yine bambaşka bir yere savruldu. Bahçeli, meydanlarda asılmadığından şikayet ettiği, bu milletin başına gelen en büyük belalardan, terörist başı Öcalan’ın hapisten çıkarılmasını ve Meclis’e gelerek terörün bittiğini ilan etmesini istedi. Bahçeli’nin açıklamasının hemen ardından CHP Genel Başkanı Özgür Özel el yükselterek Kürtlere devlet vermekten bahsetti, daha sonra Cumhurbaşkanı da bu açıklamalara desteğini açıkladı.
“Kapalı kapılar ardında pazarlıklar”
Aslında bir süredir yapılan açıklamalar bir şeylerin pişirildiğine işaret ediyordu. Kapalı kapılar arkasında hangi pazarlıkların ve şantajların döndüğünü bilmiyoruz.Devletin yüksek menfaatleri gerektiğinde toplumun hoşuna gitmeyecek bir karar alınmak durumunda kalınabilir ama bu işin usulü erkanı var. Milleti adam yerine koyan, bunun gerekçelerini çıkar topluma anlatır. Hiç olmazsa Meclis’te kapalı oturum düzenler milletin vekillerine anlatır. Ancak, hangi gerekçe ile olursa olsun bu milleti ve devleti acziyet içinde gösteren terörist başının Meclis’te terörü bitireceğini açıklamaya davet edilmesi kabul edilemez. Bu nasıl bir geri adım, nasıl bir takladır? PKK terörüne babalarını kurban vermiş evlatlara, evlatlarını kurban vermiş analara, babalara bunun nasıl anlatacaksınız! Şehitlerimiz Aybüke Öğretmene, Nedim Öğretmene, Muhammet Fatih Kaymakama nasıl anlatacaksınız! Terörle mücadelede uzuvlarını kaybeden, hayatları paramparça olan gazilerimize nasıl anlatacaksınız! Terörün başı ezilmişken, Savunma Bakanı, İçişleri Bakanı terörist bırakmadıklarını söylerken, PKK terörü bitme noktasındayken, bu can suyunu hangi akla hizmet verme gereği duyarsınız! Buradaki oyunu kimin kurduğunu, kimin gerçekte neyi hedeflediğini, bu vatan toprakları üzerinde yürütülen pazarlıkları bilmiyoruz. Bildiğimiz bir şey var: kim bu Cumhuriyete, Anayasanın değişmez maddelerine, toprak bütünlüğüne kastediyorsa; bu vatanı sahipsiz sanmasın, buradayız ve sonuna kadar direneceğiz.
Atatürk diyor ki: ‘Milletlerin tarihinde bazı dönemler vardır ki, belli amaçlara erişebilmek için maddi ve manevi ne kadar kuvvet varsa hepsini bir araya toplamak ve aynı doğrultuya yöneltmek gerekir. Yakın yıllarda milletimiz, böyle bir toplanma ve birleşme hareketinin önemli sonuçlarını kavramıştır. Memleketin ve devrimin, içeriden ve dışarıdan gelebilecek tehlikelere karşı korunması için, bütün milliyetçi ve cumhuriyetçi kuvvetlerin bir yerde toplanması gerekir. Aynı cinsten olan kuvvetler, ortak amaç yolunda birleşmelidir.’
Atatürk’ün bu sözlerini emir kabul eden memleketteki bütün milliyetçi ve cumhuriyetçi kuvvetleri bir araya gelmeye davet ediyorum.
Hem milli, hem akıllı olunabilir. Hem yerli, hem medeni olunabilir Hem güçlü, hem namuslu olunabilir. Türkiye’nin ihtiyacı olan yerli, milli, akıllı, medeni, güçlü ve namuslu bir iktidarın inşası mümkündür. Milletin istiklalini yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır. Selam olsun İbrahim’in ateşine su taşıyan karıncalara!”