İYİ Parti Edirne Milletvekili Prof. Dr. Mehmet Akalın, Türkiye’de hukukun üstünlüğü ve yargı bağımsızlığının ciddi tehdit altında olduğunu belirterek, Meclis kürsüsünden önemli açıklamalarda bulundu. Hukukun, siyasetin vesayeti altına alındığını vurgulayan Akalın, özellikle belediyelere yönelik soruşturmalar, yargının siyasallaşması ve liyakatsiz atamalar konusunda sert eleştirilerde bulundu.
“Liyakat Yerine Sadakat Esas Alınıyor”
Prof. Dr. Mehmet Akalın, devlet yönetiminde liyakat yerine sadakatin esas alınmasının, Türkiye’nin geleceği açısından büyük bir tehlike oluşturduğunu ifade etti. Üniversitelerin özgürlüğünü kaybettiğini, yargının bağımsızlığını yitirdiğini ve denetleyici kurumların etkisiz hâle getirildiğini belirten Akalın, “Bugün geldiğimiz noktada yargının siyasi müdahalelerle şekillendirildiğine, kararların hukukun normlarından çok siyasi dengelere göre verildiğine tanık oluyoruz” dedi.
“Seçilmişlere Kayyum Atanması Hukuku Yok Saymaktır”
Konuşmasında, muhalefet belediyelerine yönelik baskılara da dikkat çeken Akalın, özellikle İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik sürekli açılan soruşturmaların ve kayyum söylentilerinin, demokratik iradeye müdahale anlamına geldiğini belirtti. “Seçilmiş belediye başkanlarının görevden alınarak yerlerine kayyum atanması uygulaması, yargının siyasallaştırılmasının en somut örneklerinden biridir” ifadelerini kullandı.
“İktidarın Skandalları Görmezden Geliniyor”
Akalın, hükümete yakın isimlerin karıştığı skandallara karşı yargının sessiz kaldığını da vurguladı. Bolu Kartalkaya’daki otel faciası, sağlık sistemindeki çürümüşlük ve bakanlıklarla ilgili usulsüzlüklerin üzerine gidilmediğini ifade eden Akalın, “Bir yanda iktidarın skandallarına göz yumulurken, diğer yanda muhalefete yönelik siyasi tutuklamalar yapılıyor” dedi.
“Demokrasinin Teminatı Bağımsız Yargıdır”
Son olarak, hukukun üstünlüğünün korunması ve demokrasinin sağlıklı işlemesi için bağımsız yargının şart olduğunu dile getiren Akalın, “Devlet, kişilere ve partilere göre şekillendirilecek bir organizasyon değildir. Adil, bağımsız ve hesap verilebilir bir devlet düzeni, sadece bugünün değil yarının da teminatıdır” diyerek sözlerini tamamladı.