DOLAR 42,1318 0,25%
EURO 48,5990 0,45%
ALTIN 5.421,820,62
BIST 11.073,270,94%
BITCOIN 4314231-0,64%
Edirne
13°

KAPALI

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

134 okunma

‘Halkın tasarrufu sermayeye rehin’

Zafer Partisi Edirne Merkez İlçe Başkanı Arda Meriç, hükümetin ‘Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi (TES) adı altında gündeme getirdiği yeni düzenlemenin Türkiye’de sosyal devlet anlayışına indirilen en ağır darbelerden biri olduğunu, çalışanı korumak için değil, finansal sistemi kurtarmak için hazırlanmış bir proje olduğunu söyledi…

ABONE OL
3 Kasım 2025 17:54
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Zafer Partisi Edirne Merkez İlçe Başkanı Arda Meriç, hükümetin ‘Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi (TES) adı altında gündeme getirdiği yeni düzenlemenin Türkiye’de sosyal devlet anlayışına indirilen en ağır darbelerden biri olduğunu, çalışanı korumak için değil, finansal sistemi kurtarmak için hazırlanmış bir proje olduğunu söyledi.

Zafer Partisi Merkez İlçe Başkanı Arda Meriç, “Tamamlayıcı Emeklilik Değil, Tamamlanmamış Sömürü Sistemi” başlıklı yazılı açıklamasında, kamuoyuna ‘vatandaşın geleceğini güvence altına alan yeni model’ olarak sunulan TES’in gerçekte çalışanların maaşlarından kesinti yaparak finansal sisteme zorunlu kaynak aktarımını kurumsallaştıran bir piyasa projesi olduğunu belirterek şunları kaydetti:

SOSYAL DEVLETİN TASFİYESİ, SERMAYEYE SADAKAT

“Zafer Partisi olarak bu düzenlemeyi yalnızca ekonomik bir reform değil, ideolojik bir dönüşümün parçası olarak görüyoruz. İktidar, yıllardır yürüttüğü neoliberal politikalarla kamu kaynaklarını özelleştirmiş, üretimi tasfiye etmiş, şimdi de vatandaşın alın terine göz dikmiştir.

Maaşlardan %3 kesinti, yani zorunlu vergi; İşverenden %1 katkı, yani göstermelik bir denge unsuru, Devletten %30 destek, yani halkın ödediği vergilerin sermaye fonlarına aktarımı anlamına gelmektedir.

Devlet, kendi vatandaşına sosyal güvenlik sağlamak yerine ki bunu finans piyasalarına ‘müşteri’ kazandırmaktadır. SGK’dan bağımsız işleyiş, emeklilik hakkını kamusal bir güvence olmaktan çıkarıp, özel fonların inisiyatifine teslim etmektir ki bu durum SGK Başkanının emekli maaşlarının düşüklüğünü ‘emeklilerin artık daha uzun yaşamasına’ bağlaması gibi bir düşüncede olduğundan dolayı anlaşılmaktadır. Bu model, ‘milli ekonomi veya iktidar partisinin ortaya attığı Türkiye Yüzyılı söyleminin’ değil; tam anlamıyla küresel finans sistemine eklemlenmiş bir taşeron ekonomi modelidir. Emeklilik bir yatırım aracı değil, insan onurunun güvencesidir! Sosyal devlet, fon değil; adalet üretir!

HALKIN TASARRUFU SERMAYEYE REHİN

TES, ekonomi biliminin değil, sermayenin çıkar haritasının ürünüdür. Bu sistemin özü, çalışanların gelirinden zorunlu fon kesintisiyle finansal piyasalara kaynak aktarmak, yani ‘finansallaşmayı derinleştirmektir.’ TES şu temel ekonomik riskleri taşımaktadır:

 Gelir Eşitsizliğini Derinleştirir: Düşük gelirli çalışanların %3 kesintisi, zaten yetersiz olan alım gücünü düşürür. Bu, tüketim talebini kısarak iç talep daralmasına yol açar ki bu da Şimşek ekonomi politiğinin halkı daha da ezdiğini kanıtlar ve finansal egemenliği aşındırır.

Devletin TES aracılığıyla özel fonları desteklemesi, parasal egemenliği özel sektöre devretmek anlamına gelir. Bu durum, devlet parasının (Chartalism) temel ilkesine, yani “paranın toplumsal refah için yaratılması” anlayışına tamamen terstir.

Reel Ekonomiyi Zayıflatır: Fonlar sanayiye değil, finansal araçlara yönlendirilecektir. Üretim yerine borsa, istihdam yerine getiri konuşulacaktır. Bu da Türkiye’yi üretimden koparan finansal bağımlılık sarmalını daha da güçlendirecektir.

Kamu Kaynağının Sermayeye Aktarımı: Devletin %30 katkısı, halkın vergileriyle fon sahiplerine sağlanan bir sübvansiyondur. Kısacası, işçi iki kez öder: Hem maaşından kesinti yapılır, hem vergisiyle bu fonlara destek verilir.

Bu tablo, 21. yüzyılın en sinsi sermaye transfer mekanizmasıdır. Adı ‘Tamamlayıcı Emeklilik’, özü ise Tamamlanmış Emeğin Sömürüsüdür.

Zafer Partisi’nin bu noktada alternatif ekonomi görüşü ise gayet açık ve nettir; Zafer Partisi, üretim temelli, milli, planlı ve kamusal bir ekonomi modelini savunmaktadır, sosyal güvenlik piyasanın değil, devletin güvencesinde olmalıdır.

SGK Güçlendirilmelidir: Emeklilik sisteminin bağımsızlaştırılması değil, kamu denetiminin artırılması gerekir.

Kamu Fonları Reel Sektöre Yönlendirilmelidir: Birikimler finansal araçlarda değil, üretime,teknolojiye, sanayiye yatırılmalıdır.

Tasarruf ve Yatırım Dengesi Kamu Eliyle Sağlanmalıdır: Devlet, kendi parasal egemenliğini kullanarak uzun vadeli kalkınma yatırımlarını fonlamalıdır.

Gelir Dağılımı Adaleti Yeniden Kurulmalıdır: Emekçinin sırtından değil, ranttan ve servetten alınacak etkin vergilerle sosyal güvenlik fonu güçlendirilmelidir.

‘BU SİSTEMİN KARŞISINDA DİMDİK DURACAĞIZ’

Biz, vatandaşın parasını borsaya değil, Türkiye’nin üretimine yatıracağız. Biz, emekliliği piyasa fonlarına değil, devletin güvencesine emanet edeceğiz. TES, çalışanı korumak için değil, finansal sistemi kurtarmak için hazırlanmış bir projedir.

Bu proje, kamusal güvencenin yerine piyasa riskini koymakta; emekliliği hak olmaktan çıkarıp ‘yatırım ürününe’ dönüştürmektedir.

Zafer Partisi olarak, bu sistemin karşısında dimdik duracağız. Türkiye’nin geleceği, borsa endekslerinde değil, üreten, refahını adil paylaşan bir milli ekonomide inşa edilecektir.

    En az 10 karakter gerekli