
Zafer Partisi Edirne Merkez İlçe Başkanı Arda Meriç, faiz indirimi ve ÖTV zammı gibi kararların iktidarın Türkiye’yi getirdiği ekonomik darboğazın sonucu olduğunu belirterek, artık yapılan her müdahalenin sistemi düzeltmeyi değil, çöküşü geciktirmeyi amaçladığını bildirdi.
Zafer Partisi Merkez İlçe Başkanı Arda Meriç, ‘Faiz kararı ve ÖTV zammı: Yönetilemeyen ekonominin itirafı’ başlıklı açıklamasında, “Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın 24 Temmuz 2025 tarihli Para Politikası Kurulu kararıyla politika faizinin 300 baz puan indirilerek %46’dan %43’e çekilmesi ve aynı saatlerde Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın “cari açığı azaltma” gerekçesiyle, motor silindir hacmi, elektrikli menzil ve batarya kapasiteleri üzerinden yaptığı ÖTV artışına gitmesi, artık ekonomik karar alma süreçlerinin rasyonellikten tamamen koptuğunun ve kamu otoritesinin sorumluluğu halkın sırtına yıkma anlayışının kurumsallaştığının açık göstergesidir” diyerek şunları paylaştı:.
EKONOMİK KRİZİN FATURASI HALKA, RANTI YANDAŞA
Bu politikaların temelinde yatan mantığı açıkça teşhir ediyoruz: Bir yanda sözde dezenflasyon programı diyerek faizi aylarca yüksek tutan ekonomi bürokrasisi, şimdi birdenbire “faiz indirimiyle büyüme” şarkılarına başlamış; diğer yanda “cari açığı kapatacağız” bahanesiyle motor silindir hacmi, menzil batarya kapasitelerini göstererek alınan vergiyi artırarak bütün tüketim zincirine yeni bir enflasyon dalgası salmıştır. Bu çelişkili uygulamalar, ekonomik planlamanın değil, günü kurtarmaya dönük emir-komuta zinciriyle alınan kararların ürünüdür. Ve bu kararlar, üretmeyen, tasarruf etmeyen, dışa bağımlı ekonomi modelinin çöküşünün kaçınılmaz sonuçlarıdır.
FAİZ İNDİRİMİ: RANT SERMAYESİNE, SPEKÜLATÖRE DAVETİYE
Faiz indirimi, enflasyonun bu denli yüksek seyrindeyken ve planlanan sözüm ona ekonomi politiği bu denli başarısızken bu hamle, sıcak para çevrelerine “gelin, yüksek getiri elde edin” çağrısıdır. Bu faiz kararı; kredi genişlemesi yoluyla iç talebi körükleyecek, dövizi baskılayacak rezerv satışı ihtiyacını büyütecek, Türk lirasının reel değerini daha da aşındıracaktır. Bu, yoksulluğun kurumsallaştırılması, asgari ücretindaha da anlamsızlaşması, memur ve emeklilerin alım gücünün dibe vurması demektir.
ÖTV ZAMMI: VERGİ DEVLETİ, SOSYAL DEVLETİ YUTUYOR
Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın, “cari açığı azaltmak” bahanesiyle yaptığı ÖTV zammı, doğrudan ve dolaylı olarak halkın cebine uzanan ve yine iktidarın başarısız ekonomi politikalarının bir başka uygulamasıdır. Üstelik Bakanlık, bu artışın yıllık net enflasyon etkisinin 0,0019 puan olacağını iddia ederek, milletin aklıyla alay etmektedir. Bu hesap matematiksel değil, politik manipülasyondur.
ZAFER PARTİSİ’NİN EKONOMİK VİZYONU BU SİSTEMLE TERS DÜŞMEKTEDİR
Zafer Partisi, ekonomiye sadece “piyasa” ve “vergi” penceresinden bakan bu çarpık anlayışı kesin olarak reddeder. Bizim ekonomik yaklaşımımız: Bağımsız para politikası, Planlı ve kamucu bir sanayi hamlesi, Tarımsal üretimde millîleşme, Yüksek katma değerli üretim ve teknoloji transferi, Devletin stratejik yatırımlarda öncü rol oynaması, Sosyal devletin yeniden inşası ilkelerine dayanmaktadır.
Vergi gelirleriyle bütçeyi döndürmeye çalışan değil, üretim gücüyle büyüyen bir ekonomi kurmak mümkündür. Ama bunun için önce faizcilere, ithalat lobilerine ve neoliberal ezberlere karşı cesur bir kırılma şarttır.
SONUÇ: HALKA ZAM, SERMAYEYE FAİZ, DEVLETE BORÇ BU DÜZEN BİTECEK
Faiz indirimi ve ÖTV zammı gibi kararlar, bu iktidarın Türkiye’yi getirdiği ekonomik darboğazın sonucudur. Artık yapılan her müdahale, sistemi düzeltmeyi değil, çöküşü geciktirmeyi amaçlamaktadır.
Zafer Partisi, bu düzeni değiştirmeye; milli, kamucu, üretim odaklı, halkçı bir ekonomi inşa etmeye kararlıdır.
Türk Milleti, vergilerle değil üretimle büyümeyi hak etmektedir.Türk Milleti, sıcak para değil, millî sermaye birikimiyle kalkınmayı hak etmektedir. Türk Milleti, faize ve zamma dayalı bu bozuk düzeni değiştirecek iradeye sahiptir.”