
Olgay GÜLER
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM), Demirtaş’ın tutukluğu hakkındaki ihlal ve tahliye kararına itiraza ret kararının ardından Edirne F Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutuklu eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ı ziyaret etti.

DEM Partili Hatimoğulları ve İstanbul Milletvekili Cengiz Çiçek, Edirne F Tipi Ceza İnfaz Kurumu’nda tutuklu eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ve eski Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Selçuk Mızraklı’yı ziyaret etti. Eş Genel Başkanı Hatimoğulları, 3 saat süren görüşmenin ardından cezaevi önünde açıklama yaptı.

‘AİHM KARARI UYGULANMALI’
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM), Demirtaş’ın tutukluğu hakkındaki ihlal ve tahliye kararına itiraza ret kararının hatırlatan Hatimoğulları, “Arkadaşlarımız haksız ve hukuksuz bir şekilde çoğu 10 yıla yakındır hapishanede. Bununla ilgili bütün Türkiye kamuoyu ve dünya kamuoyunun bildiği üzere Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin çok önemli bir kararı var. Hatta bir değil, 3 tane kararı var AİHM’in. Birinci karar 20 Kasım 2018, ikinci karar 22 Aralık 2020 ve üçüncü karar 8 Temmuz 2025. Bu en son ki, yani 8 Temmuz’daki kararın itiraz süresinin son gününde Türkiye’nin bir itirazı gerçekleşti ama bu itiraz AİHM tarafından reddedildi, böylece 8 Temmuz’da alınmış olan AİHM kararı artık kesinleşmiştir. Bununla ilgili parti avukatlarımız sevgili Selahattin Demirtaş’ın ve diğer arkadaşlarımızın avukatları gerekli girişimlerde bulunmuşlardır ve şimdi bizler bir sonuç beklemekteyiz. Beklediğimiz sonuç Türkiye’nin taraf olduğu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin tarafı olan bir ülke olarak kesinleşmiş olan AİHM kararının hayata geçirilmesi ve bir saat dahi beklemeden, 1 dakika dahi beklemeden sevgili Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ ve bütün Kobani davasından tutuklu bulunan arkadaşlarımız derhal serbest bırakılmalıdır” dedi.

‘DEMOKRATİK SİYASET SUSTURULMAMALI’
AİHM kararının bir an önce hayata geçirilmesinin önemli olduğunu dile getiren Hatimoğulları, “Silahların susacağı, demokratik siyasetin konuşacağı bugünlerde toplumun böyle bir beklentisinin oluştuğu bugünlerde AİHM kararının bir an önce hayata geçmesi acildir, elzemdir, önemlidir, hayatidir ve topluma bir güven sağlayacaktır. Bu sürecin gelişebilmesi, barışın toplumsallaşabilmesi için son derece önemli bir güven sağlayacaktır. Demokratik siyaset susturulmamalıdır bu ülkede. Bizler 4 Kasım darbesini demokratik siyasetin susturulma aracı olarak görüyoruz. Bugün arkadaşlarımızın serbest kalmasıyla birlikte; bu darbeden ve kumpastan vazgeçilmesiyle beraber atılacak mühim adımlar vardır ve bu Türkiye’de hem bu barış sürecinin önünü, hem de demokratik siyasetin önünü ardına kadar açmasına vesile olacaktır” diye konuştu.

‘MİLLETVEKİLLERİ İMRALI’YA GİTMELİ’
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun İmralı’ya ziyarette bulunması gerektiğini söyleyen Hatimoğulları, “Buradan bir kez daha bizler diyoruz ki; sevgili Selahattin Demirtaş’ın da mesajında ilettiği gibi, barış ve demokratik toplum sürecinde yol alabilmek, savaşın ve çatışmaların bu topraklarda kalıcı bir şekilde son bulabilmesi için, onurlu bir barışı bu topraklarda tesis edebilmek için parlamento, meclis, milletvekilleri bütün riskleri göze alarak İmralı’ya gitmeli ve yep yeni bir barış sayfasının açılması için tarihi rollerini oynayabilmelidir. Son sözüm şu olsun ki; biz bugün Edirne’den bütün Türkiye’ye ve dünyaya sesleniyoruz. Hapishanelerde siyasetçiler kalmamalı ve başta AİHM kararı olmak üzere bir an önce uygulanması ve siyasi tutsakların özgürlüğü için bütün kapıların açılması gerektiğinin altını bir kez daha buradan çiziyoruz” şeklinde konuştu.
‘BUGÜN DENENMEYEN DENENMELİDİR’
Hatimoğulları, konuşmasının sonunda Demirtaş’ın mesajını da okudu. Demirtaş mesajında, “Öncelikle bütün değerli halklarımıza ve basın emekçilerine selamlarımı ve sevgilerimi iletiyorum. Meclis çözüm komisyonunun cesur bir karar alarak en kısa zamanda sayın Abdullah Öcalan’la görüşmeye gitmesini umuyor, bekliyor ve diliyorum. Çünkü 50 yıllık çatışma köklü ve kalıcı olarak bitiyor. 50 yıldır bu meselede güvenlik politikaları öncelendi ve bunun sonucunda ne yazık ki bu ülke 10 binlerce gencini, canını kaybetti. Şimdi de, bugüne kadar denenmeyen denenmelidir ve milletvekilleri, gerekirse siyasi riskler göze alarak, barış için yeni bir sayfayı açmak için İmralı’ya gitmelidir” ifadelerini kullandı.