Zafer Partisi Edirne Merkez İlçe Başkanı Arda Meriç, Giderlerse Gitsinler’ anlayışının olduğu bir sistemde hekimlerin sorunlarına çare üretilmesini beklemenin abesle iştigal olduğunu söyledi.
Zafer Partisi Merkez İlçe Başkanı Arda Meriç, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Beni Türk Hekimlerine emanet ediniz’ sözünü anımsatarak başladığı yazılı açıklamasında şunları kaydetti:
“Geldiğimiz nokta da ne yazık ki Türk hekimliği diye bir şeyin varlığından söz edilmesi mümkün değildir. Türk Hekimleri uzmanlık kadro sorunlarıyla boğuşuyorken, gelen yabancı hekimlere daha fazla uzmanlık kontenjanı açıldığını ve bunların arasında ülkemize kaçak yollarla girenlerin sayısının fazlalığını her geçen gün görmekteyiz. AKP yalnızca Türk ekonomisini ve Milli Eğitim anlayışını yok etmekle kalmadığı gibi şimdi de Aile Hekimliği Yönetmeliği adı altında çıkarılan ve ne olduğu anlaşılamayan bir yönetmelikle binlerce sağlık çalışanını büyük bir belirsizliğin ortasına atmaktadır, ‘Giderlerse Gitsinler’ anlayışının olduğu bir sistemde de zaten hekimlerimizin sorunlarına çare üretilmesini bekleme abesle iştigaldir.
Bu yönetmelik hastanın neye göre olduğu belli olmayan memnuniyetini önceleyip, sağlığını önemsemeyen ve hekimler ile aile sağlığı çalışanlarının iş ve gelir güvencesini ortadan kaldıran bir yönetmelikten öteye gidememiştir. Hazırlanan yönetmeliğe göre; ‘Vatandaş 6 ay boyunca Aile Sağlık Merkezi’ne (ASM) uğramazsa doktorun ve hemşirenin maaşında kesinti yapılacaktır.’ Yani o ASM’ye kayıtlı kişi 6 ay hastalanmazsa ve ASM’ye başvurmazsa sağlık çalışanlarının parası kesilecektir. Yani vatandaşa ”illaki hasta olacaksın ve aile hekimine gideceksin” deniliyor. Ya da aile hekimine; ”maaşında kesinti yapılsın istemiyorsan ne yap ne et, sorumlu olduğun kişilerin hastalanması için çalış mı denilmek isteniyor?” Yine bu yönetmelik ile hastalar doktora puan verecek ve bu puana göre doktor ve hemşirelerden maaş kesintisi yapılacak. Yani, doktordan uygunsuz ilaç ya da rapor isteyen birinin istediği yapılmazsa “müşteri” şikâyet edecek ve düşük puan verecek ve doktorun parası kesilecek hatta belki de sözleşmesi feshedilecek.
Böylece hekimin özgürce hastasını tedavi edebilmesinin önüne geçilmiş, karmaşık hesaplamalar ile ulaşılması mümkün olmayan, ulaşılsa bile halk sağlığı için faydasız performans kriterlerinin olduğu, sağlığın artık ticarete döndüğü bir yapıya geçilecektir. Bu yönetmelik ile yapılan işin kalitesine değil sayısına değer verilmeye başlandığı aşikardır. Bu sistemde hekim doğru bir tedavi başlatamayacağı gibi yönetmeliğin çelişkili olması sözde performans kriterlerinin altında da hasta ile daha fazla polemiğe girmesi ve şiddet eğiliminin artması da olasıdır.
Bu yönetmelik Aile Sağlığı Merkezinde ebe, hemşire eksikliğini gidermemekte, çalışma koşullarını iyileştirmemektedir. Bu şartlar altında sağlık hizmeti beklemek abesle iştigaldir.”