Olgay GÜLER
Ülke genelinde süt üreticisinin enerjiden, yeme maliyetleri artmaya devam ederken, Ulusal Süt Konseyi’nin çiğ süt tavsiye fiyatında değişikliğe gitmeyip sabit tutması, tepki topladı.
Ulusal Süt Konseyi’nin 9 Ağustos’taki toplantısından çiğ süt fiyatına zam yapmama kararı çıkması, üreticilerin tepkisine yol açtı. Binbir güçlükle üretime devam eden üreticiler, her gün artan maliyetlerini karşılama noktasında zorluk çekmeye devam ediyor. Edirne İl Genel Meclisi eski üyesi, üretici Erdal Akgün, üretici için makasın her gün kapandığını, hayvancılığın bitme noktasında geldiğini söyledi.
‘SÜT YEMİN YARISINI DAHİ KARŞILAMIYOR’
Ulusal Süt Konseyi’nin piyasadaki rekabeti kaldırdığını anlatan Akgün, “Ulusal Süt Konseyi kurulduğu noktada bu sistem rekabeti kaldırdı süt olayında. Yani önceden Edirne ile ilgili konuştuğumuzda mandıracılar birbiriyle rekabet ederdi. Çok kaliteli süt meradan kaynaklanır, hayvanı beslemeden kaynaklanır. Çok kaliteli, köyün, bölgenin sütünü almak için mandıracılar birbirleriyle rekabete girerdi. Haliyle diğer bölgelerde de süt fiyatları yukarıya yükselirdi. Yani Süt Konseyi kurulduğundan beri özellikle bizim Edirne’mizde hayvancılık bitme noktasına geldi. Sütün hayvancıya yetmesi mümkün değil. Yemin yarısını dahi karşılamıyor” dedi.
‘SANAYİCİ NASIL AYAKTA DURUYOR ANLAMIŞ DEĞİLİM’
Sanayicinin de üretim noktasında kriz yaşadığını anlatan Akgün, “Sanayici açısından da en büyük ekonomik krizin hissedildiği olay üretim noktasında. Bunu da en büyük sıkıntı yaşayan Mandıracılar. Peynirini verdiğin zaman 4-5 aydan önce, bin teneke peynir versem bir teneke peynir parası alamıyorsun. Sanayici de nasıl ayakta duruyor onu da anlamış değilim. Yani gerçekten çok zor. Devlet idare eden insanlar bu işlere kafa da yormuyor. Yani görmüyorlar, bilmiyorlar. Belki çok kişi peynirin neden olduğunu bilmiyor. Ekmeğin neden olduğunu bilmiyor. Buğday olmadan ekmeğin olmayacağını herhalde bilmiyorlar. Tarım ve hayvancılığı hiç birbirinden ayırmamak lazım. Yani çiftçi dediğin zaman hepsini kapsar. Hepsini kapsamalı” diye konuştu.
‘MAKAS HER GÜN KAPANIYOR’
Süt üreticisi için makasın her gün kapandığını söyleyen Akgün, “Son derece modern, hijyen, çok ciddi işletmeler oldu Edirne’mizde. Ama buradan Çanakkale’ye kadar bugün işte Kırklareli’nin birçok yerine kadar bizim Edirne’mizdeki işletme sahiplerinin süt aradığını biliyoruz. Sektör gitgide dara giriyor. Hayvancılık açısından da mandıracılar açısından da. Uzun yıllar önce il genel meclisinde görev yaptığım dönemlerde bu işlere hayvan sayısı azaldıkça dikkat çekmeye çalışıyordum. Yani makas her gün kapanıyor. Hayvancılık artık bitti diyebiliriz. Yani benim köyümde günlük 8-9 ton süt olurken bugün muhtemelen 700-750 litreler seviyesindedir” şeklinde konuştu.
‘BIÇAK KEMİĞİ DELDİ GEÇTİ’
Fiyatların sabit tutulmasının peynir satışlarına etkisini değerlendiren Akgün, “Edirne’deki bütün işletmeler hilesiz, hurdasız Türkiye’nin en güzel peynirini imal eden işletmelerdir. Ben bu konuda da çok ciddiyim. Çünkü bizim Edirne insanı hile hurda bilmez. Her şeyin en iyisini, en güzelini yapar ve yapmaya çalışır. Trakya olarak öyleyiz zaten. İşimizi iyi yaptığımız için Edirne peynirinin reklama ihtiyacı yoktu. Ciddi de Edirne’de yine satışlar var. Gelenler ciğer yiyor, peynir alıyor, badem ezmesi ve kurabiye alıyor Edirne’de. Yani peynir asla ve asla unutulmuş bir şey değil. Ama hayvancılık açısından durum artık bıçak kemiğe dayandı değil, kemiği de deldi geçti bıçak. Ama hala daha hiç kimse bunun farkında değil. Trilyonlar harcayıp o büyük işletmeleri kuran insanlara da bir anlamda Allah sabır versin diyorum” ifadelerini kullandı.