DOLAR 41,7830 0,40%
EURO 48,5895 0,78%
ALTIN 5.634,90-0,58
BIST 10.720,36-0,06%
BITCOIN 4695687-7,63%
Edirne
15°

KAPALI

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

KATILAMIYOR MUYUZ, KATILMIYOR MUYUZ?

KATILAMIYOR MUYUZ, KATILMIYOR MUYUZ?
0

BEĞENDİM

ABONE OL

İnsanlık tarihine baktığımızda kırsaldan kentlere yığılma aşamasındayız. Kırsalı dayatmalarla kentlere sürükleyenler kentlerde de bile-isteye karmaşa üretmektedir. Böylece yoksulluk ve aidiyetsizlik sonucunda kırsalı bırakıp kente gelen yurttaş iyi hallere ermesin!

Farklı düşüncelerden olan tüm uzmanlar yönetimlerde sivil örgütlenmenin olmasını söylerler.İktidarlar şeffaflık, yerel demokrasi, yurttaş katılımı gibi vaatlerle iktidara gelirler, iktidar olunca da kentleri rant alanına çevirirler.Demokrasi yerelden başlar dememize rağmen demokrasiyi seçtiğimiz kişilerden bekleriz.Biz neden katılmayız? Katılamıyor muyuz, katılmıyor muyuz?

Adaylar ve siyasi partiler vaat eder de yapmaz ise kentliler olarak anımsatmalıyız. Bu anımsatma ne kadar örgütlü ve katılımcı olursa o kadar etkili olur.Yurttaş olarak değişil kişiler sorular soruyor elbette. Ben de birkaç soru ile kentte konuşulanlara aracılık edeyim.

Örneğin; Valilik Söğütlük ‘Millet Bahçesi’ için kaç lira harcadı, bilinmiyor.

Örneğin;2019 yılı Aralık ayında kentin alt yapısı için merkezi ve yerel iktidar anlaşarak işe başlandı. Üç yılda bitme sözü dile getirildi. Şu an altyapı bitti mi kimse bilmiyor. Çünkü merkezi iktidar da yerel yönetim de bir açıklama yapmadı. Bugünkü belediye yönetimini ilgilendirmiyorsa da bir açıklama yaparak kentliyi bilgilendirmelidir. Vaatlerin arasında 60 yıllık asbestli borular nedeniyle temiz su içemediğimiz söyleniyor ve buna son verileceği müjdeleniyordu. Zamanın başkanı musluktan su içileceği müjdesini veriyordu. Ama henüz musluklarımızdan su içemiyoruz.

Örneğin; Selimiye Meydanı da aynı şekilde.Yıllarca uyuşmazlık yaşandı ise de bir şekilde bitti. Ama bir açıklama yapılmadı ve maliyet bilinmiyor. Son günlerde yaşanan ise daha da tehlikeli. Bu tür yapıların özgünlüğü UNESCO tarafından kabul edilirken bunun değiştirildiği iddiaları var. Ki var ise tarihe, kente ihanettir.

Örneğin; kentin ulaşımını sağlayan minibüslerden ETUS adı yok oldu ve SERHAD BİRLİK yazıldı. ETUS’un yeni başkanı bir açıklama yapmaya çalıştı ama belediyeyi de bağlayan bu değişiklik hakkında yerel yönetimin de bir açıklama yapması gerekmez mi?

Örneğin; kentliye ait Milli Emlak emlakları valilik onayı ile adeta dağıtılıyor, bu doğru mu? Evet, merkezi ve yerel iktidar birlikte ve kentliden yana çalışırsa kentin hayrına olur. Ama merkezi yönetimin her talebini karşılamak da doğru değildir. Kentlisine güvenen yerel yönetim kentliyle konuşarak bu tür yaptırımları engelleyebilmelidir. Ki demokrasi yerelden başlar diyorsak bu demokratik tavırlar gösterilemez mi? Kaldı ki merkezi ve yerel iktidarların farklı siyasi yapılardan olması yerel demokrasi açısından bir şanstır. Bu durum kentlilerin de katılımıyla yaşanırsa demokrasi güçlenecektir. Yeter ki merkezi iktidar; ‘teslim alma’ pusuya düşürme niyetinde olmasın.

Birçok soru sorulabilir. Tüm bu soruların yanıtı bizler örgütlü ve güçlü olduğumuzda elbet verilecektir. Bunun böyle olacağını biz yurttaşlar da iktidarlar da biliyor. Sivil toplumun önemini herkes biliyor ve bu nedenle de her iktidar kendi sivil örgütlenmesini yapıyor.

AKP iktidarı da kendi sivillerini oluşturdu! Eğitimden sağlığa, çevreden kent yönetimlerini denetlemeye her alanda sözlerini söylüyorlar ve yandaşı olduğu iktidarı da koruyorlar. Bu sevindirici ama yetersiz ve aldatmaca. 23 yıldır her olumlu sözcüğü olumsuzlaştıran iktidar sivil olmayı, sendika, çevre, insan, hak gibi sözcüklerin evrensel anlamlarının içini boşalttı.

İnsan olma süreci uzundur. Biz bilimden, ilerlemekten yana olanlar uzun yolun yolcularıyız. Biz yurttaşlar geleceğin kent tercihini yapmayı görev edinmediğimiz sürece gelecek kuşaklara belki iyi bir teknoloji ve maddi zenginlik bırakabiliriz ama yaşanılır bir doğa ve kent bırakamayız. Ve bu görevi üstlenenler; bilimsel düşünceye, sosyal demokrat ve sosyalist düşünceleri izlemelidirler. Ülkemiz şu günler bir değişim umudu veriyor ki sosyal demokrat idareler kentleri kentliyle planlamalıdırlar. Geleceğe not düşmelidirler. Yolumuz gerçekten yol ve insana giden yol olmalıdır.

Katılmıyor isek katılmalıyız. Katılamıyor isek katılabilme araçlarını kullanmalı, zorlamalıyız.