03 Aralık 2024 Salı
İsmail DEMİRAY yazdı…
Tuncaspor tarihinde birçok isim uzun süreler başkanlık yapmıştır ama hiç biri Atalay Akaycı kadar uzun süre kalmamıştır yönetimde ve başkanlıkta. İlk 2 yılı yönetici ve genel kaptanlık, sonrasında 15 yıl başkanlık olmak üzere Tuncaspor’la dolu 17 yıl. 2004’ten 2021 yılına kadar.
“1973 yılı Edirne doğumluyum. Şükrü Paşa ilkokulundan sonra Atatürk ortaokulu ve Edirne Lisesi’nden sonra Trakya Üniversitesi’nde muhasebe eğitimi aldım.
Futbolla ilgim Gülistan Şenyurt sayesinde ortaokul yıllarımda başladı. Tuncaspor’un spor okulunda 12 yaşımda hem futbol, hem hentbol oynuyordum. Kaleci olarak 7 yıl boyunca Tuncaspor’daydım.
BABAM DA KALECİYDİ
Daha sonraki yıllarda Köprücespor, da, Ayşekadın’da ve Köy Hizmetlerinde oynadım. Babam İhsan Akaycı’da Ayşekadınspor kulübünün kurucularından ve ilk kalecisiydi. Onu kaybettiğimizde ben daha 8 yaşımdaydım, ondan sonra da Ayşekadın’dan Kıyık semtine taşındık zaten.
Askerden geldikten sonra Köy Hizmetleri’nde bir yıl oynadıktan sonra futbolu bıraktım ve çalışmaya başladım. 2004 yılında Tunay ağbinin başkan olduğu dönemde yolum kesişti Tuncaspor’la. Ben zaten 8 yaşımdan beri Kıyık’taydım, 7 yıl Tuncaspor’un formasını giymiştim, semtimin takımıydı, öylelikle yönetime girdim.
Yönetime girdikten sonra ilk yıl başkan yardımcılığı, sonraki yıl Genel Kaptanlık yaptım. Ondan sonra 15 yıl boyuncu kesintisiz olarak Tuncaspor’un başkanlığını sürdürdüm. Geçtiğimiz sezon başlangıcında işlerimi yoluna koymak gerekçesiyle başkanlığı bıraktım. Daha doğrusu ara verdik diyebilirim.
YÖNETİCİLİK KEYİFLİ İŞ
Formayı giydikten sonra hissettiklerim, ilerleyen yıllarda yönetime geldikten sonra hissettiklerimle aşağı yukarı aynı şeyler. Aynı heyecanı tekrar hissediyordum her yeni sezon başladığında. Yaptığım işten çok Tuncaspor’un bünyesinde olmak beni her zaman mutlu etmiştir.
15 yıllık başkanlık dönemlerimde en keyif aldığım anlar alt yapı maçlarıdır. Biz Tuncaspor olarak U 11’den U 19’lara kadar her kategorilere 10 yıl boyunca katıldık. Daha sonraki yıllarda birçok spor okulu açıldı, yeni kulüpler işin içine girdi, bazı yıllar sporcu sayımızın azaldığı oldu. Şu anda süper amatör liginde iddialı olan bütün takımlarda bizim eski oyuncularımızın görev yaptığını görüyorum, bunlarla gurur duyuyorum.
GENÇLERİMİZ DE ALT YAPI EKSİKLİĞİ VAR, ANTRENMANLARI SEVMİYORLAR
Şu anda BAL’dayız. Bu kadroda süper amatörden gelen 4 oyuncumuz var, iki tanesi direk olarak forma giyiyorlar. BAL’a yükseldik ama kulüp olarak ta oyuncu olarak ta hazır olmadığımızı başlayınca gördüm. Süper amatördeyken oyuncularımızın tamamı haftada iki antrenman, hafta sonu maça çıktık uzun yıllar boyunca. Biz bu tempoyla son 4 yılda 3 defa Edirne’de Süper Amatör şampiyonu olduk ama playoff’larda Uzunköprüspor’la oynadığımız maçlarda da gücümüzü görmüş olduk. Bizi BAL’a davet ettiklerinde kadromuzda Süper Amatör’de şampiyon olmuş 24 oyuncumuzdan şu anda geriye kalan sadece 4 oyuncu. Bunun tek nedeni de ağır antrenman temposunu kaldıramamış olması gençlerimizin.
Bizim Edirne’li gençlerimiz haftada sadece iki defa oda birer buçuk saatlik antrenmanlarla hazırlanıyordu maçlara. Zaten Beden Terbiyesi’de ancak o kadar izin veriyordu antrenman için. Sadece Saraçhane’de iki saha var kulanabileceğimiz. Edirne’de 21 takım olunca ancak o kadar zamanımız vardı antrenman yapmaya. İstesek bile haftada üç antrenman yapamıyorduk, zaman yoktu. Oysa BAL’de haftanın 5 günü antrenman var. Sezon başında bu antrenmanlar her gün çift olarak yapılıyor iki ay boyunca. BAL’daki bu antrenman temposunu kaldıramadı bizim Edirne’li oyuncularımız. Ağır geldi ve çoğu bırakmak zorunda kaldı. Bunun en büyük nedeni de alt yapının olmaması, olanlarında yetersiz olması. Biz kendimizi de kandırmışık ne yazık ki.
PLAY OFF MAÇLARI HAYAL KIRIKLIKLARI YARATTI
Oysa ben sezon başında çok ümitliydim takım oyuncularımdan. En azından 10 oyuncumuzu kadroda tutmayı, birkaç takviye ile sezonu bitirmeyi hayal ediyorduk. Ama gördük ki sezon daha başlamadan ağır antrenman temposu içende Edirne’li gençlerimiz ayrılmaya başlayınca ne yazık ki dışarıdan gelenlere kaldık.
Üzüldüğümüz, bunaldığım dönemler de olmuştur yöneticilik dönemlerimizde. Maddi anlamda her amatör kulübün olduğu gibi bizim de sıkıntılı dönemlerimiz olmuştur sezon içlerinde. Bağışlarla, daha çoğu da yöneticilerin cebinden karşılanmıştır. Her sorunun çaresini bir şekilde buluyorsunuz ama Süper Amatörde şampiyon olup ta her play off maçında hüsrana uğramak en büyük hayal kırıklığımız olmuştur. Sonra sezon başı tekrar kaldığın yerden devam.
TUNCASPOR’UN YERİ BAL’DIR
Edirnespor profesyonel ligde olduğu sürece Edirne merkezden bir takım bu statüye göre BAL’da olacak. Biz Tuncaspor olarak şu anda onu kullanıyoruz. Ama taşıma suyla değirmen dönmez. Bizim çocuklarımız da kendilerine iyi bakmak zorundalar forma giymek istiyorlarsa.
BAL ile Süper Amatör ligi arasında giderler olarak uçurum kadar fark var. Yüz bin liralık bir bütçeyle Süper Amatör’de yürürsün, ama BAL bunun çok çok üstünde. Şu anda BAL kadrosunda dışarıdan gelen 16 oyuncunun kalacağı yer, yeme içme masrafları, yol paraları büyük rakamlar tutuyor.
İşlerimi toparladıktan sonra Tuncaspor olarak en büyük hedef tekrar alt yapıdan başlamak olacak. Her sezon bir sürü oyuncu getirmekle olmuyor. Şu anda alt yapı yok gibi bir şey. Pandemi koşulları çok etkiledi. Geçen yıl yasalar sadece BAL takımı için antrenman yapmaya izin veriyordu. Alt yapılara antrenman yaptıramadık dağıldı gittiler.
Tuncaspor sahasının zemininin çim olmasını yönetim olarak tercih ettik. Zeminin doğal çim’mi, yoksa sentetik çim’mi olması tartışılabilir. Ama bu sağanın zaten başka masrafları da var. Biz bunları da kaldıramayız kulüp olarak. İki tane bekçi alınmalı, doğalgazı, elektriği var, nasıl karşılayabilirdik ki? Orada dış istinat duvarları yapıldıktan sonra Süper Amatör’de maçlar oynanabilir ama BAL bu şartlarda oynanamaz o sahada.”