07 Ekim 2025 Salı
Hava da inadına sıcak. Ama yapacak bi şey yok söz vermiş Hüseyin bi kere; “Gütürcem sizi bu pazar Süütlee” deye.
Söğütlüğün önü ana baba günü park etmeye çalışan arabaların yoğunluğundan. İçerde araç park yerleri dolmuş, sağlı sollu Meriç köprüsünden Karaağaç köprüsüne dayanmış çift sıralı park eden arabalar.
Hüseyin taksitle bir sene önce işe gidip gelmek için aldığı küçük motoruna dört kişiyi sığdırmayı başarmış, sallanarak dura kalka yol almaya çalışıyor çarşıya doğru. Mahalleden çıkarken 4 yaşındaki oğlunu önünde ayakta tutuyor, direksiyona tutunmuşlar baba oğul. Arkasında 5 yaşındaki kızı, en arkada karısı düşmemek için motordan hem önündeki kızına hem kocasına tutunmaya çalışıyor bu sallantıda.
Hüseyin söz vermiş aylar önce bi kere kafası kıyakken kızanlarına ve karısına “Süütlük açılmış sizi pikniğe götürcem” deye. Hüseyin bu haftanın altı günü 600 kaat yövmiye ile çalışıyor, bi pazarı var o da Sara içi’nde arkadaşlarıyla şarap içmeye gitmesin mi? Onuştan her pazar geldiğinde bi dahaki pazara deye deye aylar geçiyor bir türlü kızanlarını karısını Süütlee götüremiyor.
Geçen hafta kızanları karısı hep bir ağızdan kafasını ütülediler akşamları işten geldiğinde. Karısı da her akşam sokuldu da sokuldu Hüseyin’e yeminli söz almak için. O da yemin billah etti ki bu pazar götürecek onları Süütlee.
Sıcak olacağını sülemişti televizyon ama yapçak bişey yok artık, yoldalar Hüseyin ve ailesi. Kızanları sevinçle tırmandılar motora, “Süütlee gidiyiz Süütlee” deye. Mahalleden çıktılar en fazla iki dakika sonra kesiliverdi sesi motorun. Hüseyin basar marşa; gıy gıy da gıy gıy ama nafile çalışmaz bi türlü motor. Aklına gelir Hüseyin’in açar depo kapağını sallar motoru şüle bi ama en ufak benzin şıkırtısı gelmez depodan. Benzini bitmiştir motorun, cepte vardır iki yüz lirası Hüseyin’in benzin alsa şaraba para kalmayacak. Yoktur yapacak bişey; “geri dönelim” der.
Küçük olan ağlamaya başlar, babasından şamarı yiyince daha da artar ağlaması. Büyük olan “yürüyerek gidelim ana, süle bubama” deyince o da anasından yer şamarı.
Önde Hüseyin küfürlerle iteleyerek götürdüğü motoru, arkasında iki kızanının birer elinden tutarak sürükleyerek ağlayan kızanlarını götüren ağzında kocasına beddualar yağdıran karısı.
Söğütlüğün önü ana baba günüdür arabalardan. Her arabadan bir veya iki mutlu çocuk inmektedir Söğütlüğe doğru ellerinden tutularak.
Ve, Meriç nehrinin kenarında 4 kayık bağlı durmaktadır; Ki bi tanesiyle on tane motor alır Hüseyin. Depoları benzinle doludur ama sahiplerinin işlerinin ve siyasetlerinin çokluğundan binmeye yoktur zamanları…